Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm. "Efendim Batu" dedim. Telefona uzun bir süre baktığımdan mı bilmiyorum ama yine başım ağrımaya başlamıştı.
"Ben seni merak ettim de kapının önündeyim." diyen Batu ile gözlerim kocaman açıldı. "Şaka yapıyorsun." dedim.
"Hava soğuk dondum. Kapıyı aç bana." diyen Batu ile inanamadım." Sen kapıyı çal hizmetlilerden biri açar." dedim ve telefonu kapattım.
Yatağımda üstüme başıma düzen verdikten sonra üstümde hala onun kıyafetleri olduğunu hatırladım.
Zil sesini duymamla kalbim hızla çarpmaya başladı. Acaba çok mu kötü görünüyorum? Hasta hasta, bitkin halimle beni görmese daha mı iyi olur?
Kapımın tıktıklanmanıp açılması ile kalbim durdu sanki. İçeri Batu'nun girmesi ile gülümsedim. "Nasıl hissediyorsun güzellik?" diye sorması ile ne cevap vereceğimi bilemedim.
Nasıl hissediyorum? İyi, heyecanlı, hasta, bitkin, mutlu, kızgın? Hiç bir fikrim yok. "İyi sanırım." dedim.
"Bu geçmiş olsun çiçeklerin" dedi ve gül demetini bana uzattı. Gül demetini alırken ellerimizin birbirine değmesi nasıl olur da kalp ritmimi değiştirebilir?
"Bunlar da canın isterse diye." dedi ve elindeki poşeti bana uzattı. Poşete baktığımda yenilebilecek birçok şey vardı.
"Bunlar çok fazla." dedim utanarak.
"Ne isteyeceğini bilemedim de" dedi ensesini kaşırken. "Teşekkür ederim Batu." dedim gülümseyerek.
Batu bir anda bana sarılınca ne yapacağımı bilemedim. Bende ona sarılırken "İzel ben san bir şey oldu diye çok korktum" dedi Batu.
Ağlıyor muydu o ? "Batu bana hiç bir şey olmadı. Bak buradayım." dedim gülerek. Aslında havuza ittirdiklerinde ben de çok korkmuştum. Sanki son zamanlarımmış gibi hissettim.
Batu benden ayrılırken gözünden akan yaşı görmemle benimde kalbim acıdı. "Ya ağlama öyle." dedim.
"Kız olmasalar onlara yapacağımı biliyorum ben." dedi Batu. "Bu konuyu kapatalım mı?" diye sordum.
"Sen gerçekten yüzme bilmiyor musun?" diye sordu Batu. "Sudan pek haz etmiyorum." dedim. Annemler küçük yaşta beni yüzme dersine göndermişlerdi ama ben bir dersten sonra bırakmak istemiştim. Su nedense bana düşmanmış gibi gelir.
"O zaman bir daha böyle bir durumla karşılaşmamak için sana yüzme dersi veriyorum." diyen Batu ile gözlerim kocaman açıldı. "Saçmalama Batu." dedim.
"Belki bilmiyorsundur ama yüzücülük altında madalyalarım vardır." dedi Batu.
"O zaman her havuza düştüğümde sen beni kurtaramaz mısın?" diye sordum. Bu soruyu hangi cesaretle sorduğuma dair hiç bir fikrim yok.
"Ben seni her daim her türlü kötülüklerden korurum." dedi Batu ve yanıma uzandı. Ona sarılırken kokusunun ne kadar güzel olduğunu fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaygan Zemin
ChickLitKaygan bir zemin nasıl olur da yeni aşklar, dostluklar ve uzun yıllarca saklanan sırları ortaya çıkarabilir? İşte İzel ve Batu da kaygan bir zemin sayesinde tanıştı ve hayatları bir anda değişti ve güzelleşti. Sizde İzel ve Batu'nun bu kaygan zemin...