Kaygan Zemin

Fırsat

Batu'dan

İzel benimle havuza gelmedi de basketbol maçına gitti diye kalbim kırılmıştı. Ne bileyim bizi şey olarak görmüştüm. Ama sanırım yanlış düşünmüşüm.

Havuz kenarında otururken saatime baktım. Maçı sanırım çoktan başlamıştır. İzlemeye gitmemiştim. Gitmek istememiştim

Sanırım sınıfta olduğu gibi maç sonu bana değil de Poyraz'a sarılmasından korkmuştum. Arkamdan bir ses gelmesi ile şok oldum.

"Sen böyle boş boş oturursan ben nasıl yüzme öğreneceğim?" İzel mayolu bir şekilde karşımda duruyordu.

İzel'den

Maçın başlamasına on dakikadan az kalmışken üstümdeki formayı çıkararak Berfin'e verdim. Berfin de benim gibi iyi basketbol oyuncusudur.

Ben maça çıkmak değil Batu'nun yanında olmak istiyordum. Ve şuan istediğim kişinin yanındayım.

"İzel sen maça gitmemişsin." diyen Batu'ya güldüm ve "Berfin ile tek yumurta ikizi olsaydım burada olup olmamamı sorgulayabilirdin ama çift yumurta ikiziyiz. " dedim.

Batu bana anlamayarak bakınca "İşte buradayım. Gel ve sarıl bana" dedim. Batu bu dediğime gülerek yanıma geldi ve sarıldı. 

"O zaman hemen dersimize geçelim." diyen Batu'ya gülümsedim ve yavaşça havuza girdim. "Yüzmeyi sana üç aşamada öğreteceğim. Suyun üzerinde rahat biçimde durabilmek. Rahat nefes alarak istediğiniz yöne doğru gidebilmek. Ve serbest stil" dedi Batu.

"Yani boş geçirilecek zaman yok." dedim surat asarak. "Evet, bu nedenle kaslarımı bakmayı kesmelisin." dedi Batu.

Batu'nun demesi ile gözlerimin kaslarında olduğunu fark ettim. "Gözüm dalmış." dedim. "Kesin öyledir." dedi Batu havuza girerken.

Bir saate yakındır havuzda Batu bana yüzmeyi öğretmeyi çalışıyordu. Sadece çalışıyordu. Çünkü hiç bir şey öğrenememiştim.

"Batu artık zorlamasan mı?"  diye sordum. Benden olmuyordu yani. "Hadi o zaman havuzdan çıkalım." dedi Batu.

Havuzdan çıkarken bugün ne kadar eğlendiğimi düşündüm. Havuzun kenarında yürürken bir anda ayağım kaydı. Gözlerimi kapatmışken düşmediğimi fark ettim.

Belimdeki sıcak elleri hissetmemle gözlerimi açtım. "Kaygan zemin" dedim gülerek. "Bu kaygan zeminler sence de bir fırsat değil mi?" dedi Batu.

Anlamayarak "Ne fırsatı?" diye sordum. Benim bu soruyu sormam ile Batu beni bir anda kendine çekti ve öpmeye başladı. Öpüşüne karşılık verirken duyduğum ses ile olduğum yerde sabitlendim.