Kaygan Zemin

İsteme

Kapıdan giren Kağan ile Berfin'e yaklaştım ve "Sana bahsettiğim bana kötü davranan çocuk bu." dedim. Berfin bana şok olmuş bir şekilde bakarken babam "Kızım orada durmayın da misafirlerimizi karşılayın." dedi.

İstemeyerek kapıya yaklaşırken Kağan da bana kaşlarını çatarak bakmaya başladı. "İzel?" diye soran Kağan ile yutkundum. Adımı söylemesi bile nasıl bu kadar korkutucu olabilirdi?

"Siz tanışıyor musunuz?" diye soran babamın ortağı ile "Aynı sınıftayız." dedim. "Tanışıyormuşsunuz da. Ne güzel oldu." diyen Kağan'ın annesi ile göz devirdim. Ne demezsin!

"Ayakta kalmayın salona geçelim." diyen annem ile salona geçtik. Babamlar koyu bir sohbete girerken derin bir nefes aldm.

Şimdi Batu hiçbir şey yapmadan benim bu hödük ile yüzük takmama izin mi verecekti? O verse bile ben vermeyecektim.

"Hadi kahveleri yapın." diyen babam ile Berfin ile mutfağa geçtik. "Batu hiç mesaj attı mı?" diye sordum. Berfin üzgünce "hayır" derken kahveleri yapmaya başladım.

Kahveleri fincanlara döktükten sonra damadın (!) kahvesine bulabileceğim bütün baharatları dökmeye başladım. 

"İzel çocuğu zehirleyeceksin." diyen Berfin ile "Amacım bu." dedim. Son olarak onca baharatın ardından birde bolca şeker attım kahveye ve karıştırdım.

Kahvelerin olduğu tepsiyi elime aldım ve geri salona girdim. Herkese kahvelerini dağıttıktan sonra yerime oturup Kağan'ı izlemeye başladım.

Kağan kahvesini eline aldı ve içti. Anında öksürmeye başlayan Kağan ile sırıttım. Babamlarda bu duruma gülmeye başlayınca yüzüm soldu. Çocuk öksürük krizine girdi bunlar gülüyor. Hay Allah'ım!

"Kahvelerimizi de içtiğimize göre sebebi ziyaretimizin nedenine gelelim. Allahın emri peygamberin kavmiyle kızınız İzel'i oğlumuz Kağan'a istiyoruz." diyen Kağan'ın babası ile yutkundum.

Babam tam konuşacakken kapı çalmaya başladı. Annem kaşlarını çatarak "Ben kapıya bakayım." dedi.

Kısa bir süre sonra salona Elvan , Uras ve Oğuz'un dalması ile gözlerim ışıldadı. "İtirazım var! Bu düğün gerçekleşemez ben hamileyim!" diyen Oğuz ile kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum. 

"Damat bu mu?" diye soran Elvan'a evet anlamında kafamı salladım. "Sen kim köpek benim kankamı istemediği halde alaya geliyorsun!" dedi Elvan ve ayaklanmış olan Kağan'ın sırtına atlayıp saçını çekiştirmeye başladı.

Uras da yanıma yaklaştı ve "Biz buraları hallederiz. Batu seni bahçede bekliyor. Mutfak kapısından çık." dedi.