Kaygan Zemin

Benimle Çıkar Mısın

"Hadi ama daha hızlı!" diye bağıran koç ile daha hızlı koşmaya başladık. Okul biteli iki saat oluyordu ama biz hala atreman yapıyorduk. 

Asıl sorun ise babam başıma koruma koymuştu. Batu'yu gördüğü an dövme iznini bile vermişti babam.

"Tamam bugünlük bu kadar yeterli." diyen koç ile bitkin bir şekilde lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkarken yanıma bir kız geldi ve bir mektup verdi.

"Bunu okul bahçesinde siyah bir arabadaki çocuk verdi." diyen kız ile heyecanla "Renkli gözlü, 1.80 boyların da mı?" diye sordum.

Kız beni onaylarken mektubu katlayıp cebime koydum. "Çok teşekkür ederim." dedim kıza ve lavabodan çıktım. 

Koruma anında yanımda belirince göz devirdim.  Okul bahçesine çıkarken siyah bir araba aramaya başladım. 

Camı yarı açık bir siyah araba görmem ile içeridekini görmeye çalıştım. Biraz dikkatli bakınca içerdekinin Batu olduğunu gördüm.

Bilerek kendimi yere attım. "İzel Hanım iyi misiniz?" diye soran koruma ile numaradan ayağımı ovuşturdum.

"Bileğimi burktum sanırım. Bizim okulun en üst katında revir var. Oradan buz alır mısın?" diye sordum. Koruma koşarak okula girince hemen ayaklandım. Benimle birlikte Batu da arabadan çıktı.

Hızla koşarak Batu'nun boynuna sarılırken onu ne kadar özlediğimi fark ettim. "Mektubumu aldın mı?" diye soran Batu'ya "evet" dedim.

"Fazla zamanımız yok." dedim hüzünle. "O zaman sana hızlıca bir soru soracağım. Sende hızla cevap ver olur mu?" diye soran Batu'ya evet anlamında kafamı aşağı yukarı salladım.

"Benimle çıkar mısın?" diye soran Batu'ya gülümsedim ve "Kaygan zeminlerden koruduğun sürece evet." dedim.

Batu dudağıma küçük bir buse kondurduktan sonra cebinden bir telefon çıkardı ve bana uzattı. "Bu telefonu al ve müsait olduğun her an bana yaz." dedi ve yanımdan ayrıldı. 

Geri arabasına binerken koruma da okuldan çıktı. "İzel Hanım ayaklanmışsınız." diyen korumaya "Burkulmamış meğer." dedim.