12.Bölüm : Kafada biter!

28 4 0
                                    

-Lena, iyi misin?

Lena şok olmuşa benziyordu, ağlayarak bana sarıldı, ne olduğunu anlamamıştım. Yerden onu yavaşça kaldırıp beraber koltuğa oturduk. Lena biraz sakinleştikten sonra;

-Ne oldu Lena?

-Kant, aşağıda Dr. Emma ile çalışma yaptığım sırada kilitli bir enfekte benim gözlerime bakarak...

Lena anlatamıyordu;

-Lena, yanında ben varım korkma!

O sırada Albay silahla içeri daldı, arkasından da Emma;

-Ne oldu size?

-Bayan Emma, odaya geldiğimde Lena yere serilmişti, ne oldu bende anlamadım.

-Ah, bugünkü olay... Tahmin etmeliydim, şu zamanlar alışma sürecinde Lena. Bu tür şeyler normal...

Dr. Emma Lena'yı teselli ediyordu, ben de Lena'nın yanında durarak ona güven veriyordum. Bir süre sonra Dr. Emma;

-Biz gidiyoruz Kant. Bir ihtiyacınız varsa yanınızdaki butona basın.

Lena hala olayın etkisideydi, lambayı gece boyunca açık tuttum. Biraz zaman sonra uykuya dalmıştım ki, Lena'nın ağlamasıyla ayağa kalktım. Lena'ya dönerek;

-Lena lütfen! Ben buradayım. Uyumamız lazım.,

Lena ile koltuğa uzanmıştık, saatlerce Lena'nın uyumasını bekledim, biraz zaman sonra Lena uyumuştu. O sırada saatime baktım; saat gecenin üçü olmuş... uyanırsa haberimin olması için Lena'nın eline sıkıca tutmuştum... Az sonra Güneş doğdu, Lena'nın uyanmasına kadar beklemeliydim zorlukla gözlerimi açık tutuyordum... Bir süre sonra elimin boşladığını fark ettim, Lena yoktu, ayağa kalktım ve koşarak aşağı inmiştim. Lena bana dönerek;

-Günaydın Kant!

Saatime baktığımda ise saat; yediyi gösteriyordu. Lena iyileşmişti, Dr. Emma;

-Kant kahvaltı hazır oturabilirsin.

-Lena iyi mi?

-Lena çok iyi, dedim ya; ilk zamanlar normal... Bunun için dün Lena'ya ilaç vermiştim onunda etkisi fazla.

-Çok sevindim, dün gece olanlar... Çok dehşetti, umarım bir daha olmaz.

Lena gayet iyi gözüküyordu. O sırada Albay içeri girdi;

-Günaydın ailem.

Albayın ailem demesine mutlu olmuştum.

-Günaydın bay Albay.

Albay, karşıma oturdu ve bana bakrak;

-Teklifi düşündün mü evlat?

-Düşündüm, burada kalıyoruz!

-Doğru karar, ailemize hoşgeldiniz... Kant, bugün meydana gideceğiz. Belki sizin gibi bir kaç insan daha bulabiliriz...

-Bence de hala birileri olduğuna inanıyorum!

Kahvaltıyı yemiştik, Lena beni yanına çağırmıtı;

-Kant, buraya gelecekler... Neden burada kalıyoruz? Olanları gördüm diyorum o enfektenin gözleri dehşeti anlattı...

-Lena, burada kalmaktan başka çaremiz yok. Lütfen biraz sabret, zamanla alışacaksın bana güven! Ayrıca burası çok korunaklı Albay ve ben çalışıyoruz bu konuda... Bide sen hızlıca nasıl iyileştin?

-Güveni hissettim!

birbirimize gülümseyerek işlerimizin başına döndük

Koşarak Albayın yanına geldim. Albay bana dönerek;

-Hiç görmediğin silahları görmek ister misin?

-Tabi ki...

Albay ile bir odaya gelmiştik, yerin altında ki bir odaya. Odada, silah'dan tutun füzelere kadar vardı;

-İstediğin bir silahı seç Kant!

Kendime ağır bir pompalı seçmiştim, Albay bana dönerek;

-Demek kolayı seviyorsun ha. ezik seni...

-Pompalıyı bırakıp bir çift tabanca aldım, zor dada iyimdir...

Albay ile gülüştük, Albay kendine bir ninja kılıcı almıştı bir saç telini kopardı ve havadan bıraktı, albay bir hamle ile saç telini ikiye bölmüştü.

-Hazırsan gidelim!

Şimdi ise bir garaja gelmiştik, kendimize birer araba seçerek yola koyulduk. Arabaların içindeki telsiz ile iletişim kuruyorduk. bir kaç dakika sonra ana yola çıktık. Yavaşça kentin büyük caddelerinden geçiyorduk, bazı çılgın enfekteler arabaya saldırsa da bir işe yaramıyordu, arabalar en sağlamlarıydı... Bir süre sonra pencereleri açmıştık, bir bağrış sesi kulağımıza kadar geldi telsizden Albaya;

-Albay, sesleri duyuyor musun?

-Evet, yavaşla...

Biraz ileride durduk ve sese yaklaşmaya çalıştık, ses ölüm sesiyle durmuştu... Albayı takip ediyordum, biraz sonra bir binaya girdik binanın içinde bir adam kanlar içinde parçalanmıştı... ve devam ediyordu. Albay bana dönerek;

-Silahları hazır et! İndirelim şu pislikleri...

-Silahımı çıkarttım ve Albayı bekliyordum...

Albay bir ıslık çaldı, bunu gören enfekteler üzerimize doğru akın etti;

-Ateş et!

Albay taramalı silahının mermisi bitene kadar ateş etmişti, biraz zaman sonra mermisi bitti ve ninja kılıcını çıkartıp enfekteleri doğruyordu... Ben ise kendimce, gelenlere ateş ediyordum. Mermim azalmıştı ki Enfektelerin çoğu yere serilmiş can veriyordu... Albay bana dönerek;

-Gidiyoruz...

-Albay bunların yedikleri insan...

-Kurtaramadık evlat! Üzgünüm...

Arabalarımıza binip eve doğru giderken bir ses daha duyuldu, bebek sesine benziyordu ama değişik bir sesti. Albay'a;

-Sesi d...

-Duydum evlat, şarjörü kontrol et! Sese yavaşça gidelim...

Arabadan inip sese doğru hareket ediyorduk, içeriye hafifçe baktık ki; Bir enfektenin bebeği doğmuştu... Albay;

-İnsan ırkının sonu yaklaşıyor...

-Eve gidelim, Albay.

Eve gelmiştik, bugün olanlar gerçekten çok saçmaydı insanlar ölüyor enfekteler çoğalıyordu. Bu insanlığın bitiş fragmanı gibi bir şeydi... 

Albay beni çatıya çıkarmıştı, binlerce drone  diziliydi altlarında da patlayıcılar vardı... 

-Bunları ne yapacaksın Albay?

-Hazır ol şehir altüst olacak...

-Albay komutlar için bilgisayar başına geçti konumu ayarladı ve komutları verdi, saat tam 00:00 da dronelar havalanacaktı.

Yemek için aşağı indik ondan sonra ise kitap okuma ve çalışmalarımıza devam ediyorduk ben korunmak için basit ev projeleri çiziyordum. biraz zaman sonra Saatime baktığımda ise saat 00:00 olmuştu Albay yanıma geldi, sesleri duymuştum... Albay'a bakarak;

-Albay, belki insanlar vardı. Tıpkı ben ve Lena gibi....

-üzgünüm! bugün olanları gördün... yeni bir ırk çıkmamalı.

Albay hem haklı hem haksızdı, bir süre sonra odama geçtim. koltukta Albayın verdiği bir kitabı okurken uyuya kalmıştım bir süre sonra yanıma Lena'da gelmişti hemen uyandım Lena'ya sormam gereken sorular vardı;

-Lena, bugün nasılsın? İyileştin mi?

-İyileştim, bilinmedik bir yöntemle iyileştim; Olayı kafamda bitirdim Kant! Beraber okuduğumuz kitabın sonundaki yazan kısım gibi...

-Lena yanıma yatmıştı, son defa saatime baktığımda ise gözlerim günün yorgunluğu ve uykusuzluğu ile kapanmıştı.



Anti DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin