Medya- Avicii Hey brother, Avicii çok sevdiğim sanatçılardan biriydi ölümü beni çok üzmüştü. Bu şarkısı da en sevdiğim şarkısı. Önce videoyu izleyip sonra bölümün ilk kısmını şarkı ile izlemenizi tavsiye ederim, İyi okumalar <3
Altımızdaki paslanmış metalin elimizi turuncuya boyadığı ağır kütleli bisikletlerle yurdun altındaki patikadan özgürlüğe sürüyorduk. Yanımda tek bir kişi vardı, her an yanımda olan, childhood anılarımın hepsini kaplayan her türlü muzipliğime ortak Song Mingi. Cüssesi kadar kalbi de büyük olan arkadaşım hatta ondan da öte kardeşim olan insan.
Yurt güvenliğini çoktan atlatmıştık, bir noktadan sonra peşimizden koşmayı bırakmış bizim çevirdiğimiz pedallarımıza karşı onun iki ayağı yenik düşmüştü. Bacaksızlar diye bağırışlarını da artık duymuyor kendimizi kıyısına indiğimiz pasifik okyanusunun sakinliğine bırakmış bisikletlerimizi yarıştırıyorduk. Çaldığımız, zamane site çocuklarının elinin tersini dahi sürmeyeceği bu ikinci el bisikletler tek eğlencemizdi.
12 yaşında iki çocuk neyden zevk alırsa düşük bütçeli halini Mingiyle birlikte yaşamayı öğrenmiştik. Dondurma mı yemek istiyoruz? Şımarıklık yapıp zorla dondurma aldıracak ailelerimiz olmadığından dondurmacıda dondurma satarak para kazanmayı ve kazandığımız parayla dondurma almayı öğrenmiştik. Ramen mi yemek istiyoruz? Bakkallardaki o paket ramenlerdense pazardan erişte alıp yurdun banyosundaki sıcak suyla ramen yapmayı öğrenmiş bunu eğlence haline getirmiştik. Çünkü ne ailesi ne parası ne de şımarma hakkı olan yetim çocuklardık biz. Birbirimizin ailesi olan yetim çocuklar... Ne olmuş evimiz yoksa? Avici bir şarkısında "Evden uzaktaysak ne olmuş?" diyor. Önemli olan evini bulabilmekte değil mi? Biz birbirimize ev olmayı da öğrenmiştik. Ne zaman hayatta tutunacak tek dalınız kalıyorsa onu anne baba kardeş aile ev memleket bellemeyi iyi öğreniyordunuz. Mingi benim için tam da bunlardı. Hasretini çektiğimde sığınabileceğim memleketim.
Yüzümüze çarpan nemli hava, ufukta batmaya yakın her yeri kızıla boyayan güneş ve bağırarak söylediğimiz şarkılarımız...
"Hey brother, yeniden keşfetmek için sonsuz bir yol var. Gökyüzü sana diz çökmüş geliyorsa yapamayacağın hiçbir şey yoktur. Ne olmuş evden uzaktaysam? Kardeşim bana seslendiğinde seni duyacağım."
Bizim için hayat buydu. Sonsuz bir yolda ne olursa olsun birlikte yürümek her şeyi deneyimlemek birbirimizin destekçisi olmak.
Önümde tepe taklak yere düşen Mingi tam da Avicii'nin şarkı sözlerine uygun olarak adımı haykırıyordu. Bisikletimi ani bir frenle durdurdum ve bisikleti bir kenara kendi bir kenara savrulmuş Mingi'nin yanına çömeldim. Dizi kanıyordu fakat deli gibi gülüp eliyle yerden aldığı toprağı kanayan etinin üzerine tampon ediyordu. Ne kadar düşse de canı acımayan aldığı yaralara gülen sert görünümlü ama yumuşacık bir çocuktu Mingi.