Ufukta Buluşalım

BÖLÜM 32

Bölüm Şarkısı: Emotional Titanic Flute

TUNA

"Abi!"

Bir anda üstüme yüklenen ağırlıkla yerimden zıplayacak gibi oldum ama yine üstümdeki ağırlık yüzünden bunu başaramadım. Uykulu gözlerimi zorlukla açarken bir süredir göz bandı olarak kullandığım Arya'nın fularını yüzümden çektim ve yattığım yerde yan dönerek Nil'i üstümden atmaya çalıştım ama başaramadım.

Bir yandan da yaşadığım anlık korkuyla ağzıma gelen küfürleri sindirmeye çalışıyordum.

"Abi!"

Nil buz gibi elleriyle yanaklarıma vurmaya başlayınca kolumla onu üstümden atmak için bir hamlede bulundum ama kız resmen bana yapışmıştı! Kollarını ve bacaklarını iki yana açmış, denizyıldızı gibi bana sarılmaya çalışıyordu. O küçücük boyuyla bu kadar güçlü sarılmayı nasıl başarıyordu bilmiyorum ama uykulu halimle ona karşı bir şey yapamazdım. Yerimde kalıp Nil'in bir sonraki manevrasını beklemeye başladım.

"Abi!"

Sabah sabah sinirlenmek istemiyordum ama Allah'ın sosyopatı abi demek dışında bir şey de yapmıyordu ki! Sinirlenmemek elde değildi! Ne gemide ne de kendi evimde huzur bulabiliyordum, ben sinirlenmeyecektim de kim sinirlenecekti?

"Ne var Allah'ın belası? Ne istiyorsun yine?"

"Ya abi! Zaten çoğu zaman evde olmuyorsun, bari şimdi ağzından güzel bir kelime çıksın! Kız kardeşin olarak bence bu kadarını hak ediyorum."

"Üzerimden kalkarsan belki ben de seninle güzelce konuşurum Nil. Boğuluyorum burada!"

"Of ya! Kocaman adamsın ama benim gibi küçücük bir kızı taşıyamıyorsun bile! Bir de öküz gibi böğürüp duruyorsun, Arya sende ne buluyor hiç anlamıyorum!"

Nil kendini yatağın diğer kenarına atıp benim kendime gelmemi beklerken Arya'nın fularını görünce 'bu ne?' dedi ve fuları incelemeye başladı. O fuların Arya'ya ait olduğunu söylersem Nil'i susturamayacağımı biliyordum, acilen konuyu değiştirmem lazımdı.

Ani bir tepki vermeden Nil'in ilgisini başka bir şeye yönlendirmek için 'madem konuşmak istiyorsun... Anlat bakalım Nil hanım, ben yokken neler yaptın?' dedim. Bu taktiğin işe yaramasını ve Nil'in dikkatini dağıtmasını umuyordum.

"Bir şey yapmadım aslında, sınavlara çalışıp durdum. Sonra geçen gün Çisem aradı..."

Nil bir anda durup kaşlarını çatarak bana bakmaya başlayınca planımın tutmadığını fark ettim. Nil'in yüzünde sinsi bir ifade oluşurken iç çekerek ayağa kalktım ve temiz hava almak için pencereyi açtım.

Erken sevinmiştim.

"Normalde böyle sorular sormazsın... Konuyu değiştirmeye mi çalışıyorsun sen?"

"Kızım ben seni hiç anlamıyorum ki! Seninle havadan sudan konuşmuyorum diye bana kızıyorsun, konuştuğum zaman da konuyu değişik yerlere çekmeye çalışıyorsun. Ne tür bir sosyopatsın, çözemedim gitti!"

Nil dediklerimi umursamadan sinsi sinsi gülümserken 'bu fular kimin abi?' diye sorunca bu konudan daha fazla kaçamayacağımı fark ettim. Yenilgiyi kabullenmem gerekiyordu. Yüzümü buruşturarak 'cevabını bildiğin soruları sorma' dediğimde Nil büyük bir keyifle gülmeye başladı.

"Yaa! Aptal aşık seni! Şirin misin sen? Sevgilinin eşyalarıyla mı uyuyorsun sen?"

"Az önce cevabını bildiğin soruları sorma demiştim Nil."