Final

172 14 22
                                    


"Onun sözünü hatırlamasını bekliyorsun... Kendi sözlerini unutup.
Onun gelmesini bekliyorsun...
Seni bekleyenleri unutup...

Ben ay ışığından korkarım, nedenini hiç söylemedim sana. Çünkü en kötü günlerime tanık olan tek şeydi ay. Ama 4 yıldır... Ona sığınıyorum.

Biliyor musun böyle yazmayalı çok uzun zaman olmuş, en son ortaokulun sonlarına doğru yazmıştım. Yeniden yazmaya alışmak zor olmadı, önceden alışmışım.

İçimde ki her şeyin başladığı o gün, ben 4 yaşımdayken yanıma yatmıştın ve bana "Seni kötü rüyalardan koruyacağım" demiştin. O gün sana güvenmiştim, tanımadığım halde...

Sözünü tutuyordun da. Beni hep korudun, korurken konuşturdun, konuşurken ise daha da sustum. Konuşamadığım zamanlar hep konuşurdum hyung. Kimse duymuyor beni diye, hep konuşurdum ama beni duymaya başlayınca sustum. Kimsenin, özellikle de senin duymandan korktuğum için sustum.

Biliyorum senden sır sakladığım için kırgınsın bana... Bende kendime kırgınım seni kırdığım için ama yine de söyleyemem bunu sana. Baktım öldüremiyorum onu tamamen içime gömdüm. Seni kaybetmemek için...

İkinci sözün ise senin kötü bir rüya gördüğümü sandığın ama senin için ağladığım o gece söylemiştin. Kollarını bana sarmış saçımı okşarken “Seni asla bırakmayacağım Min. Ne olursa olsun…” demiştin.

Bu sözüne de inanmıştım çünkü sen söylüyordun. Ne olursa olsun sana inanırdım... İnanıyordum da.

Ama sözünü tutamadın hyung. Çok değil... 1 ay sonra beni terk ettin. Ailem gibi...

Oysaki sana hiç kızmamıştım ki o günü unuttuğun için. Üzülmüştüm ama uyanınca sana gelecektim yine. Kime gidebilirdim ki başka? Ama Hyung... Ben geldiğim de sen gitmiştin. Arkanda tek bir not bile bırakmadan...

Sözünü tutmadığın gibi ilk sözünü de bozmuştun. O günden sonra sürekli kabuslar görmüştüm ve bu sefer bana sarılacak ve beni koruyacak sen yoktun...

Kimse duymadı çığlıklarımı, söylemek isteyipte söyleyemediklerimi...

Hyung... Korkuyorum.

Kötü rüyalarım gerçekleşiyor ve kimse beni duymuyor...

Bayan Park bana 1 haftamın kaldığını söylediğin de senin yanına koştum. Son kez seni görmek için... Ama sen hala onun için yaşıyordun. Onun gelmesi için. Evet bugün yanına geldim ve senin sesini duydum. Onun için ağladın. Ben sana nefes olmak isterken, başkası için ağladın omuzlarımda. Bu... 1 haftalık kalan canımın ölüm fermanı oldu.

Ama sakın üzülme hyung. Biliyorsun, üzülmene kıyamam.

Hyung... Çok karanlık olur mu? Mezar çok soğuk mudur? Orada sana sarılamam değil mi? Saçımı da okşayamazsın... Ölmek istemiyorum hyung.

Senin olmadığın bir yere gitmek istemiyorum...

Bunca zaman Seni asla bırakmadım hyung. Belki sözünü hatırlarsın da geri dönersin diye... hep bıraktığın yer de bekledim. Hala bekliyorum... Ama yarın son günüm. Nefes alamayacağım ve biliyorum ki sen bunu okurken ben, seni terk etmiş olacağım. Özür dilerim hyung. Seni bırakacağım için... Sözünü tutamayacağın için...

Artık büyüdük, sözlerine de  ihtiyacım yok aslında. Sadece... 4 yaşında ki o çocuğun sana hala ihtiyacı var. Kötü rüyalardan koruyan kollara ihtiyacı var...
Sana güvenmeye çok ihtiyacı var hyung...

Onu kırma olur mu? Çünkü o çok acı çekiyor ve kimse onu... Duymuyor.

Sana hiç söyleyemedim ama hyung ilk kelimemim sen olması gibi
son nefesimi de  yine sana adayacağım

Beni duymayacağını bilerek.."

Gözyaşlarım yanaklarımdan akarken hıçkırıklarım parkta yankılandı. Onu kaybetmiştim... Tanrım ben küçüğümü koruyamamıştım. Kendi acımdan kıvranırken küçüğümü görememiştim. Onu hiç düşünmemiştim... Onu duymamıştım. Hayır... Tanrım Lütfen... Her şey bir kabus olsun. O güne alalım her şeyi. Onunla tanışmadan önce, sadece kardeşlerim ve benim olduğum güne... 4 yıldır olan acı şuan bir hiçmiş gibi geliyor. Hayır... Benim miniğim ay ışığından korkar ki... O soğuk toprak onu koruyamaz... Benim gibi sarmalayamaz...

Min... Çok üzgünüm küçüğüm... Kendi acım yüzünden seni görmediğim için... Beni kullanıp terk eden birisi için, seni terk ettiğim için... Seni duyamadığım için...

Çok özür dilerim...

Ağlamamalıyım ağlamamalıyım ağlamamalıyım ağlama- lanet olsun

Neden böyleyim ben ya?

Neden böyle bir final yazdım?

Şuan oturup kendi kurguma ağlıyorum şaka gibi

Tam burada bana sövebilirsiniz

Karakterlere söylemek istediğiniz şeyleri de buraya yazabilirsiniz

İlk ben söylemek istiyorum

Min, sen çok güzel birisisin...
Çok güzel seviyorsun
Ve çok güzel kalplisin
Bunu sana yaptığım için üzgünüm

Bin, aşkın kör ettiğini bildiğim için sana kızamıyorum ama geç kaldın
Hem de her şey için

Jinwoo, sen çok güzel bir abisin
Sadece sevdiğini korumak istedin
Hiç bir zaman Bin sana kızmadı, bilse de kızmayacaktı

Myungjun, kısa da olsa mutlu oldun, sevdiğinin kollarında öldün
Biliyorum seni öldürürken içim içimi yedi ama bunu yapmalıydım
Jinwoo seni çok sevdi

Sanha, sen min'in sırrını saklayan ve onu koruyan küçük kardeşisin
minkyu ile ne kadar sevgili olsan da 4 yıldır 3 abin için gözyaşı döktün. Tam olarak mutlu olamadın

Ve Eunwoo, sen tam bir piçsin tamam mı?!
Seni böyle iğrenç bir karakter nasıl yapabildim bilmiyorum ama keşke seni öldürseydim. Tek mutlu olan karakter de sen oldun zaten!
Tamam homofobiksin ve baskı altındaydın ama neden Bin!?

Kitap mutsuz sonla bitti.
Evet, Eunwoo homofobikti. Her zaman sevdiğiniz kişi sizi sevecek diye bir şey yok. Ya da eşcinselsin ve karşındakinin de eşcinsel olması büyük bir mucize. Bu kitapta mucizeye yer yoktu

Buraya kadar gelen herkese teşekkür ederim sizi seviyorum

Umarım yeni kurgularımda da tekrar karşılaşırız

Sizi özleyeceğim

NEFES//BİNWOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin