25. Bölüm: Sevdim.

130 12 0
                                    

25. Bölüm:
  "Ben onu sevdim..."

Günaydın! Çok mutluyum. Hala yatağımdayım, ve hiçbir güzel haber almadım. Hatta şimdi uyandım. Ama mutluyum, çok mutluyum. İnanın nedenini ben de bilmiyorum.

Yavaşça doğrulup dolabıma doğru ilerledim. Üzerimi değiştirip telefonumu aldım. Hiç mesajım yoktu. Odamdan çıkıp banyoya girdim. Yüzümü yıkayıp saçlarımı topladım. Sırt çantamı alıp mutfağa doğru ilerledim. Annem uyanmıştı.
"Anne? Sen neden uyandın?" Annem gülerek bana yaklaştı. Elindeki süt dolu bardağı bana uzattı. "Uyanmak istedim."
Sütten bir yudum alırken sessizce konuşmaya başladım. "Peki, ben çıkıyorum. Okula geç kalmak istemiyorum."
Annem hafifçe kıkırdayıp bardağımı elimden aldı. Merakla annemi izlerken konuşmaya başladı. "Ben onu çok sevdim, belli ki o da seni sevmiş." Ne dediğini anlamaya çalışarak yüzüne baktım. "Kimden bahsediyoruz anne?"
"Ve anladığım kadarıyla sen de onu çok sevmişsin."
"Anne, anlamıyorum. Kimden bahsediyoruz?" dedim sinirle. Annem yavaşça yanıma yaklaşıp ellerimi tuttu. "Melihcan! O çok tatlı bir çocuk. Bana doğruyu söylemeni istiyorum. Sevgili misiniz?"
Ne? Ben nasıl bu soruya cevap verebilirim. Eğer, "Evet, biz sevgiliyiz, birbirimizi çok seviyoruz." dersem annem kesin yaşımın küçük olduğunu, Melihcan'dan ayrılmam gerektiğini söyleyecek. Bundan adım gibi eminim. Ne yapmalıydım? Telaşla ellerimi annemden uzaklaştırıp konuşmaya başladım. "Anne, geç kalıyorum. Görüşürüz."
Hızla kapıya yöneldim. Annem hiç birşey söylemiyordu. Eminim ki şu anda sinirden patlayacak durumdadır. Tereddütle ayakkabılarımı alıp çıktım. Anneme doğru döndüğümde bana bakıp sırıttığını gördüm. Hızla merdivenleri inip binadan çıktığımda Melihcan'ı gördüm. Telaşla kafamı kaldırıp pencereye baktığımda annemin gülerek bize baktığını gördüm. "Günaydın Aşkım. Bir sorun yok değil mi?" Tereddütle Melihcan'a dönüp konuşmaya başladım. "Annem, sevgili olduğumuzu anlamış. Yani şüpheleniyor." dediğim sırada Melihcan kafasını kaldırıp anneme baktı. Annem hala bizi izliyordu. Melihcan gülümseyerek bana döndü ve yürümeye başladı. "Kızmış gibi durmuyor. Sana neler söyledi?" Yavaşça yürüdüğümüz sırada ona herşeyi anlattım.
"...Ben de 'Okula geç kalıyorum.' deyip çıktım. Sonrasını biliyorsun zaten." diyerek cümlemi bitirince Melihcan konuşmaya başladı. "Beni sevdiğini söylemiş. Belki de kızmaz. Hem, ona baktığımda hala gülümsüyordu."
Ne diyeceğimi bilmiyordum. Hiçbirşey söylemeden yürümeye devam ettim. Melihcan yavaşça elimi tutup konuşmaya başladı.
"Güzelim, üzme kendini. Bak ben kızmayacağına eminim. Hatta istersen ben annenle konuşurum."
"Hayır, hayır! bir daha sorarsa ona gerçekleri söyleyeceğim." dediğim sırada Melihcan elimi dudaklarına yaklaştırıp öptü. "Ben, üzülmeni istemiyorum. Eğer üzülürsen, ben de üzülürüm." Hafifçe gülümseyerek konuşmaya başladım. "Üzülmeyeceğim."

(Yazarın Anlatımıyla)

Melihcan, Sera'yı okuluna bırakıp onu aldığı yere, Sera'nın evine gidiyordu. Hızla merdivenleri çıkıp kapıya hafifçe vurdu. Kapı açılınca tereddütle konuşmaya başladı.
"Merhaba, Esma Teyzeciğim. Eğer zamanınız varsa biraz konuşabilir miyiz?" Esma Hanım, Melihcan'ı karşısında görünce şaşırmıştı. Gülümseyerek konuşmaya başladı. "Tabi, içeri girsene."
"Hayır, ben içeri girmek istemiyorum. Eğer isterseniz dışarı çıkalım." Esma Hanım onaylayarak içeri girip üzerine bir hırka aldı. Yavaşça kapıyı kapatıp merdivenleri inmeye başladı. "Ne konuşmak istiyordun Melihciğim?"
Melihcan ne diyeceğini bilmiyordu. Ne söyleyecekti? Bir anda konuşmaya başladı. "Ben, Sera'yı seviyorum."
Esma Hanım şaşırmıştı. Melihcan'a dönüp konuşmaya başladı. "Peki, sevgili misiniz?"
"Evet, ama eğer bu duruma karşıysanız Sera'ya kızmanızı istemiyorum. Ben onu çok seviyorum. Gerekirse onun iyiliği için ondan vazgeçerim."
Esma Hanım hiç birşey söylemeden yavaşça yürüyordu. Melihcan'ın cesareti Esma Hanım'ın hoşuna gitmişti. Ama ne diyeceğini bilmiyordu. Kızının üzülmesini istemiyordu. Yavaşça durdu ve Melihcan'a döndü. "Ben bu duruma karşı değilim. Ama kızımın üzülmesine karşıyım. Kızımı üzmeni istemem."
Melihcan heyecanla Esma Hanım'a sarılıp konuşmaya başladı. "Size söz veriyorum, Sera'yı asla üzmeyeceğim. Çok teşekkür ederim." Esma Hanım yavaşça Melihcan'dan uzaklaşarak konuşmaya başladı. "Bu konuşmadan Sera'nın haberi olmasın tamam mı? Ben de bu konuyu ona açmamaya çalışacağım. Aranızdaki ilişkiyi bilmiyormuş gibi davranacağım."
"Peki, söylemem."

(Sera'nın Anlatımıyla)

Son dersteydik. Heyecanla dersin bitmesini bekliyordum. Mesaj sesiyle telefonumu elime aldım. Öğretmene göstermeden açtım ve okumaya başladım.
*Kimden: Gece'min Ay'ı / Okulunuzun kapısındayım. Seni bekliyorum.*
*Kime: Gece'min Ay'ı / Biraz sonra zil çalacak. Yanına gelirim.*
Hızla telefonumu cebime koyup Musa'ya döndüm. Hala kapanmak üzere olan gözleriyle öğretmeni izliyordu. Hafifçe kıkırdadığım sırada zil çaldı. "Hadi, Musa! Eve gidiyoruz. Rahatlayabilirsin." dedim gülerek. Musa yavaşça ayağa kalkıp konuşmaya başladı. "Uğur'a bakmaya gideceğiz değil mi?"
"Evet, Melihcan kapıdaymış sen eve git, ben de üzerimi değiştirmek için eve gideceğim. Haberleşiriz."
"Tamam."
Yavaşça merdivenlerden inip bahçeye çıktığımız sırada Melihcan yanımıza doğru ilerliyordu. "Musa? Abi, gece beşik mi salladın?"
Hafifçe kıkırdadığım sırada Musa konuşmaya başladı. "Abi, bir türlü uyku tutmadı. Ben eve gidip biraz uyurum, siz hazır olunca beni ararsınız." Melihcan yavaşça yürürken kafasını onaylar gibi salladı. "Tamam, önce Sera'yı evine bırakayım. O, hazırlanıp beni arar. Ben de seni ararım, buluşuruz."
Musa yavaşça yanımızdan uzaklaşınca ben konuşmaya başladım. "Eve gitmek istemiyorum. Hiç eve uğramadan direk Uğur'un evine mi gitsek?" Melihcan yavaşça elimi tutup konuşmaya başladı. "Neden eve gitmek istemiyorsun ki?" Sıkıntıyla bir nefes verirken konuşmaya başladım. "Annemin sorularına cevap vermek zorunda kalmak istemiyorum." dediğim anda Melihcan hızla konuşmaya başladı. "Annen sana birşey sormayacak. İçin rahat olsun."
"Ne? Nereden biliyorsun?"
"Çünkü sormayacağına eminim. Sabah kızmış gibi durmuyordu. Sen anneni benden daha iyi tanıyorsun ama bence sana birşey sormaz." Bir an duraksayıp tekrar konuşmaya başladı. "Şimdi evine gideceğiz, sen hazırlanıp beni arayacaksın, ben de gelip seni alacağım. Anlaştık mı?" Hafifçe kafamı sallayıp konuşmaya başladım. "Tamam, anlaştık."
Evime yaklaşmıştık. Melihcan, benim apartmana girmemi bekliyordu. Yavaşça apartmana girip kapıyı kapattım. Merdivenleri hızla çıkıp kapıyı çaldım. Annem anında kapıyı açıp konuşmaya başladı. "Hoşgeldin kızım, Uğur'a bakmaya gidecek misin?"
"Hoşbuldum, evet biraz sonra üzerimi değiştirip çıkacağım." Annem tereddütle yüzüme bakıp tekrar konuşmaya başladı. "Sen tek mi gideceksin?"
"Hayır, Musa ve Melihcan da gelecek." dediğim anda gülümseyerek konuşmaya başladı. "Melihcan sabah neden gelmişti?" Tereddütle yüzüne bakıp konuşmaya başladım. "Erken uyanmış, okula beraber gittik."
"Melihcan sizin okula mı geliyor? O, Eskişehir'de oturmuyor muydu?" Sıkıntılı bir nefes verdiğim sırada odamdaydık. Hızla konuşmaya başladım. "Okul okumuyor. 19 yaşında, Eskişehir'de oturuyor. Salı günü Eskişehir'e dönecek. Eğer istediğin cevapları aldıysan ben giyinmek istiyorum anne!" dediğim sırada hafifçe kıkırdayıp odadan çıktı. Hızla dolabımı açıp beyaz baskılı bir t-shirt, siyah kot pantolon ve kot ceketimi alıp giyindim. Birkaç dakika sonra odamdan çıkıp Melihcan'ı aradım. Telefon üçüncü çalışında açılmıştı. "Hazır mısın güzelim?"
"Evet, sen neredesin?"
"Ben de oteldeyim. Üzerimi değiştirip Musa'yı arayacağım. Sonra da seni almaya geleceğiz. Sen evden çıkma."
"Tamam, bekliyorum." dediğim sırada annem karşımda belirdi. Telefonumu kapatıp cebime koyduğum sırada annem gülümseyerek konuşmaya başladı. "Musa'yı mı bekleyeceksin?"
"Melihcan da geliyor. Anne, dün yaptığın yaprak sarmalardan kaldı mı? Canım çekti." Hafifçe kıkırdayıp mutfağa doğru ilerlediği sırada ben de arkasından ilerliyordum. Buzdolabını açıp yaprak sarmaları çıkardı. Masaya oturup konuşmaya başladığım sırada annem de yaprak sarmaları önüme koymuştu. "Anne, bugün çarşıya çıkabilir miyim? Telefonuma kab almak istiyorum."
"Tabi, ama geç kalma tamam mı?"
"Tamam." dedim gülerek.

Sevebilir mi dokunamadan, bir âşık?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin