9. Bölüm: Kilometreler

222 17 2
                                    

9. Bölüm:
  Sesi duyduğum en güzel sesti.

Hala şoktaydım. Ne yazacağım şimdi? O da hiçbirşey yazmıyor. Kesinlikle onunla dalga geçtiğimi falan düşünüyordu. Bundan eminim. Anında mesaj yazmaya başladım. "Ee?" O da aynı şekilde bana mesaj attı. "Ee?" Küçük bir kahkaha atarak mesaj yazmaya başladım. "Ee?:)"
"Sera, uykum geldi:) Resmen ninni söylüyorsun:)" Hafifçe kıkırdadım. Tekrar mesaj attı. "05**380**** bu benim numaram. İstediğin zaman ararsın olur mu?" yazmıştı. Hızla yazmaya başladım. "Ama benim telefonum yok."
"Olsun, numaram sen de kalsın. Lazım olur;)" yazmıştı. "Bu arada sana bir kaç şey söylemeliyim." yazdım. "Tabi, söyle."
"Ailem sosyal medya kullanmamı istemediği için ben de İnstagram'ı onlardan gizli kullanıyorum. Telefonum yok bu yüzden ben de tabletimle hesabıma giriş yapıyorum. Okullar tatil olunca tabletimi alıyorum, okullar tekrar açılınca tabletimi anneme veriyorum. Bu nedenle İnstagram'da çok fazla aktif olamıyorum. Bilgisayarım var ama İnstagram'a bilgisayarımdan giremiyorum. Çünkü bilgisayarımda araştırdığım her şey babamın telefonuna bildirim olarak gidiyor. Haberin olsun istedim." yazıp gönderdim. Biraz sonra yazmaya başladı. "Tamam, ama aklıma birşey takıldı. Şu an okullar açık değil mi? Sen İnstagram'a neyden giriyorsun şu an?" Anında yazmaya başladım. "Bir proje ödevim vardı ve ödevim için tabletime ihtiyacım vardı. Annemden rica ettim oda bana tabletimi verdi." yazdım. "Anladım." yazdı.

...

1 saat boş boş konuştuktan sonra Melihcan'ın bir işi çıktığı için gitmesi gerekti. Gittiğinden beri çilekli süt içiyordum. Sonra birden bire bildirim sesiyle tabletimi elime aldım.
*Kimden: melihcan_tc / Bana bir fotoğrafını atar mısın?*
Ne? Fotoğraf nereden çıktı şimdi? Yapacak birşey yoktu. Sıradan bir fotoğrafımı bulup Melihcan'a attım. Anında gördü ama hiçbirşey yazmadı. Belki de ne kadar çirkin olduğumu falan düşünüyordur. "Eğer müsaitsen görüntülü konuşabilir miyiz?" Ne diyor bu ya? Hızla yazmaya başladım. "Şu an pek müsait değilim. Başka zaman konuşuruz, olur mu?" yazdım. Neyse ki çok anlayışlı bir insandı. "Tamam. Peki bana sesini atar mısın? Sesini çok merak ettim."
"Ne diyeceğim?" yazdım. Anında mesaj geldi. "Beni sevdiğini söyleyebilirsin;)" Ne? Biz birbirimizi sevmiyoruz ki. İkimiz de birbirimize âşık değiliz. Yani bir nevi 'görücü usulü' çıkmaya başladık. Ses kaydetme tuşuna sıkıca basmaya başladım. "Şimdi işim var. Ben sana sonra yazarım. Olur mu?" dedim. Tereddütle gönderdim. Anında mesaj geldi. Oda sesini atmıştı. "Tamam. Sonra konuşuruz." demişti. Sesi o kadar güzeldi ki en az on kere dinledim. Sesi, duyduğum en güzel sesti.

Küçüklüğümden beri bana ne zaman "sevgilin sarışın mı olsun, esmer mi?" diye sorsalar her zaman cevabım aynı olurdu. "İkisi de olabilir ama sesi çok güzel olsun istiyorum." derdim. Ve bu ses hayalimdeki sesti. Ve galiba bu sesi dinlemek uykumu getirmişti. Yatağıma uzanıp tabletimi elime aldım. Kulaklığı kulağıma takıp Melihcan'ın sesini müzik çalar uygulamama indirdim. Müzik çalar uygulamasından Melihcan'ın sesini açıp tekrarlama tuşuna bastım. Ve, onun sesini dinleyerek uyudum.

...

Sevebilir mi dokunamadan, bir âşık?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin