11. Bölüm:
Seviyorum SeniO kadar mutluydum ki anlatamam. Resmen âşık olmuştum. İlk defa âşık olmuştum. Seviyordum onu. Düşünsenize sadece fotoğraflarını gördüğünüz birine âşık oluyorsunuz. Ve bu kişi sizin yanınınzda olmamasına rağmen o kadar mutlusunuz ki buna siz bile inanamazsınız. Yan yana olup birbirinden nefret eden insanların aksine, yan yana olamayıp birbirini deliler gibi seven iki insansınız. Evet! Çok güzel bir duygu...
Musa'nın kolunu tutup zorla merdivenlerden çıkardığım sırada karşımda iki adet bacak gördüm. Kafamı kaldırmadığım için kim olduğunu anlayamamıştım. Hızla kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda karşımda Yunus'u gördüm. Musa hemen elimden tutup çektiği sırada beni arkasına aldı ve bağırmaya başladı. "Ne istiyorsun lan şerefsiz?" desiği sırada kolumu çürütürcesine tutuyordu. Yunus pişkin pişkin sırıtarak konuşmaya başladı. "Sevgilimi istiyorum. Kızın kolunu bırak, benim yanıma gelmek istiyor baksana." dediği sırada bana bakarak göz kırptı. Haklıydı, onun yanına gitmek istiyordum. Onu daha rahat bir şekilde öldürebilmek için! Hızla konuşmaya başladım. "Rahat bırak bizi." dediğim sırada Musa bana bakıp kaşlarını çattı. "Sen sus. Ben buradayım." dedi ve tekrar Yunus'a döndü. "Hemen buradan gitmezsen senin için kötü olur. Anladın mı?" dedi ve kolumu çekiştirmeye başladı. Arkasından resmen sürükleniyordum. O kadar hızlı yürüyordu ki ona yetişemiyordum. "Kolumu acıtıyorsun, Musa!" dediğim sırada bana bakmadan kolumu bıraktı ve yavaşladı. "Beni dinleyeceksin Sera." Yunus'un sesiyle arkamı döndüğümde Musa tekrar kolumu tuttu. "Lan piç! Sana bu kızdan uzak durmanı söylememiş miydim? Hâla neyin peşindesin sen?" Söylemiş miydi? "Ooo, Musa Bey! Emredersiniz efendim. Şimdi s*ktir git. Sera ile konuşmak istiyorum. Seninle değil!" Yunus bunları söylerken gözlerini benden ayırmamıştı. Tam konuşacağım sırada Musa kolumu bırakıp Yunus'un boynunu sıkmaya başladı. Yunus'u duvara dayayıp boğazını sıkarak konuşmaya başladı. "Bak çocuk eğer şimdi buradan uzaklaşmazsan seni öldürürüm. Hiç acımam. Okul hayatımı düşünmem. Şu s*ktiğimin okuluna seni gömerim! Anladın mı beni?" dediği sırada birkaç öğrenci onları ayırmaya çalışıyordu. Yunus zorlanarak konuşmaya başladı. "Senden korkmuyorum or*spu çocuğu..!" Musa daha fazla sinirlenmişti. "Seni öldürürüm. Yemin ediyorum seni öldürürüm." dediği sırada kolunu tutup onu kendime doğru çektim. "Musa lütfen sakin ol. Lütfen!" dediğim sırada müdür yardımcımız Sedat Bey yanımıza geldi. "Ne oluyor burada?! Musa?"
"Arkadaş intihar ediyordu hocam. Ben de yardımcı olmak istedim." dedi Musa sessizce. Gözünü Yunus'tan ayırmıyordu. Sedat Bey Yunus'u ve Musa'yı kollarından tutup odasına doğru ilerlerken İsmail ve Berfin geldi. İsmail hızla konuşmaya başladı. "Berfin, sen Sera'yı alıp sınıfa götür. Ben de Musa'nın yanında kalacağım."
"Tamam." Onlar konuştukları sırada ben merdivenlere yöneldim. Doğruca tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım. Bu salak çocuk hayatımı zaten mahvetmişti. Şimdi neyin peşindeydi?...
Son dersteydik. İsmail ve Musa hâla gelmemişti. Sessizce tahtadaki yazıları defterime yazıyordum. Tam o sırada kapı çaldı. "Hocam, çantalarımızı alabilir miyiz? Sedat Hoca'nın haberi var arayıp sorabilirsiniz?" İsmail'in sesiyle hızla kafamı kaldırdım. Öğretmenimiz izin verince hemen içeri girdiler. Musa sessizce yanıma geldiği sırada ona çantasını uzattım ve konuşmaya başladım. "Ne oldu?" Sessizce konuşmaya başladı. "Eve gidince İnstagrama gir, yazarım sana." dedi ve sınıftan çıktı. Arkasından İsmail de çıkınca öğretmenimiz konuşmaya başladı. "Toparlanabilirsiniz gençler." Hemen kalemimi ve defterimi çantama koyup İsmail'in yerine, yani Berfin'in yanına oturdum. "İsmail birşey söyledi mi sana?" dedim sessizce. "Hayır. Sadece 'Yarın okulda görüşürüz.' dedi. Peki Musa birşey söyledi mi?"
Anında cevap verdim. "Hayır."...
Eve girdiğim an hemen üzerimi değiştirip tabletimi elime aldım. İki mesajım vardı.
*Kimden: melihcan_tc / Özledim seni.*
*Kimden: musa.drvs / İki gün uzaklaştırma aldım. Önemli birşey yok, merak etme kuşum. O piç de iki gün uzaklaştırma aldı ama okula gelip seni görmek isteyebilir. Sakın yüzüne bile bakma. Öpüyorum.♥*
Anında Musa'ya cevap verdim. "Tamam. Nasıl istersen."
Hemen sonra Melihcan'a yazmaya başladım. "Ben de seni özledim." Mesajım anında görüldü.
"Yazıyor..."
"Bugün telefonla konuştuğumuzda resmen sarhoş oldum Sera. Sesin o kadar güzel ki beni sarhoş etti." Hafifçe kıkırdadım.
"Senin sesinde çok güzel. Hatta duyduğum en güzel ses diyebilirim. Senin sesin benim uykumu getiriyor."
"Uykunu mu getiriyor?"
"Evet:)"
"Vay be! Ne ses varmış bende?:) Sen o zaman uyuyamadığın zamanlarda beni ara. Ben uyuturum seni." O kadar güzel konuşuyordu ki kendimi tutamayıp yazmaya başladım. "Seviyorum seni." Ne? Gerizekalı! Ben tam bir gerizekalıyım. Ne yaptım ben? Anında mesaj geldi. "Ben de seni seviyorum." Gerçekten mi? Beni seviyor muydu? Heyecanla yazmaya başladım. "Ben öyle yazmak istememiştim." Anında mesaj geldi.
"Ne yani? Sevmiyor musun beni?" Ne diyeceğim? Allah'ım lütfen yardım et. Tekrar bir mesaj geldi. "Ama ben seni seni seviyorum. Ben iki gündür seni seviyorum." O anda kalbimin durduğunu hissettim. Yemin ediyorum heyecandan kalp krizi geçirebilirdim. Anında yazmaya başladım. "Ben bilmiyorum. Daha önce hiç yaşamadığım şeyleri yaşıyorum. Sana hissettiğim hayranlığın adı aşk mı bilmiyorum." yazdım.
"Yazıyor..."
"Evet bunun adı aşk."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevebilir mi dokunamadan, bir âşık?
ChickLit/ HİKAYE DEĞİŞTİRİLMEDEN DÜZENLENECEKTİR! / Mesafelerin Aşkı..! "Seslerimiz konuşur birbirleriyle..." "Ay ve Güneş'in aşkı..!" Bu hikaye imkansız bir aşkın hikayesiydi. Bu hikaye Ay ve Güneş'in aşkını anlatan hikayeydi. Bu aşk, Ay ve Güneş'in aşk...