Doğum günümdü bugün.
Sabah heyecanla yatağımdan kalkmış, uzunca banyo yapmıştım. Şu an ise kıyafet seçmeye çalışıyordum."Sence bu mu? Yoksa bu mu?" Abimi karşıma zorla oturtmuş elbise seçmesini istiyordum.
"Bebeğim bunların etekleri yok?" omzuna vurmuştum.
"Yah! Doğum günümde karışma bari!" Ona bağırıp elimdeki kadife mavi, üzerinde gümüş parlak yıldızlı elbiseyle banyoya ilerlemiş, çabucak giyinmiştim. Kahküllerimi bırakıp saçımı tepeden toplamış, ellerime de birkaç yüzük yakmıştım."Olmuş mu?" Abimin karşısında durmuştum. Tepkisini ölçemiyordum.
"Çok güzelsin bebeğim." Ayağa kalkıp bana sarılmıştı.
"Benim bebeğim büyümüş de elbise de mi giyermiş." Onun kollarının arasındayken belini cimciklemiştim.Huzulurluydum.
"Ben mekana gidiyorum, siz de Sehun ile gelirsiniz olur mu?" başımı olumluca sallayıp kollarımı çekmiştim ondan. Bir süre gidişini izlemiş, ardından yatağa oturup Sehun'u bekliyordum.
"Merhabaa." Sehun içeri dalıp bana kocamanca sarılmıştı.
"Doğum günün kutlu olsun koca bebek." yanağımdan makas alıp geri çekilmişti.
"Teşekkür ederim Hunnie." gülüp elimi tutmuş, beni etrafımda çevirmişti.
"Çok güzel olmuşsun yahu." gülmüştüm.
"Teşekkür ederim yahu."Sonra odamdan çıkmış, evden de çıkıp arabasına binmiştik. Doğum günümün yapılacağı bara giderken bir yerde durup bana milkshake almıştı.
"Çilekli aldım." gülüp tekrar teşekkür etmiştim.
Yolumuza devam edip mekana varmıştık bir şekilde.Az kişi çağıracağım demiştim, ama kesinlikle az kişi çağırmamıştım. Mekanın büyüklüğü bunu kaldıracaktı. İçimden buna sevinirken içeri girmiş, dekorasyonun güzelliğine ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
Her yer gümüş gri ve beyaz ile kaplanmıştı. Parti şapkaları ve konfetiler de vardı.
"Beğendin mi?" abim kenardan bir yerden çıkarken ben hâlâ hayranlıkla etrafa bakıyordum.
"Şaka mısın, aşık oldum." gülüp yanımdan ayrılmıştı.Bar kısmına ilerleyip kendime kırmızı şarap almış, etrafı incelemeye devam ediyordum. Mekanın sevdiğim kısımlarından biri de kesinlikle küçük bahçesi olmuştu. Normal kasıntı bir bar gibi değildi. Daha rahat, doğaldı. İçimden yüzüncü defa abime teşekkür etmiştim. İçeride bir köşeye yerleşip şarabımı yudumluyordum. İnsanlar gelmeye başlamış benim de heyecanım git gide artmıştı.
İçeri girenler geniş masalara yerleşiyor, hafif müzik eşliğinde sohbet ediyor, yeni birileriyle tanışıyordu.
Ortam çok güzeldi.Şarabım bitince ayağa kalkmış, masaları gezmeye başlamıştım.
Aslında amacım bundan çok o gelmiş mi, ona bakmaktı. Ki görünürde yoktu. Jennie ve Jisoo'yu gördüğümde kalbim ağzıma gelmiş, çabucak yanlarına gitmiştim.
"İyi ki doğdun güzelim."
"İyi ki doğdun Lisa!" onlara sıkıca sarılmıştım.
Onları gerçekten çok seviyordum. Onlar yanıma ne zaman geldiğini bilmediğim Rosé ile de sarılırken ben hedefimdeki kişiye odaklanmıştım bile."Çok.. güzel olmuşsun." Bunları onun ağzından duymak içimi titretmişti. Sıcacık gülümseyerek teşekkür etmiştim. Çekingence birbirimize sarılmış, uzunca bir süre öyle kalmıştık. Ayrıldığımızda ona bakamıyordum. Yüzümün kıpkırmızı olduğuna kalıbımı basabilirdim.
"Be-ben gel-gelenlere bakayım." kekelememe lanet ederken onun onaylayan başını görmüş, istemeye istemeye gelenlerin yanına gitmiştim.
Gece boyu ona denk gelememiştim bir daha.Pasta faslı başlamış, beni sahneye ittirmişlerdi.
"İyi ki doğdun Lisa, iyi ki doğdun Lisa, iyi ki doğdun, iyi ki doğdun mutlu yıllar sana." kalbimin mutluluğu yüzüme yansımıştı adeta. Kahkahalar atıyor, herkese durmaksızın tesekkür ediyordum.
Mumları üflemiş, alkış tufanınin içine düşmüştüm.
Sahneden indiğimde beni abim ve Sehun karşılamıştı beni.
Abimin göğüsüne yaslanıp, soluklanmıştım. Bu kadar heyecan beni yormuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Une Dernière Danse | JenKai
FanfictionSon bir dans, Jennie. Söz veriyorum. 170420-040920