Okuldan sonra meraktan çatlamak üzere olduğum için hemen Aras'ın yanına gittim.
"Hadi gidelim"
"Ne bu acele?"
"E merak ediyorum nereye gideceğimizi"
Yarim saat sonra vardık. Ve beni nereye getirdi biliyor musunuz? Sıradan bir cafe. Yanı tabiki bu durumdan şikayetçi değilim ama sürpriz diyip böyle yapması sinirime gitti.
"Bu ne Aras"
"Ne ne canım?"
"Hani sürpriz"
Sinirlendiğimi anlayıp beni bir masaya oturtturdu ve oda karşıma oturup elimi tuttu.
"Sürpriz yoktu ki"
"Neden yalan söyledin peki?"
"Çünkü sürpriz olduğunu düşünürsen ne olursa olsun gelirdin"
"Sürpriz olmasada gelirdim."
"Gerçekten mi?"
"Hic birşeyi senle geçireceğim zamana değişmem"
"Seni çok seviyorum"
"Bende seni çok seviyorum. Hadi fotoğrafımı çek"
"Tamam ver telefonunu"
"Seninde fotoğrafını cekiyim mi?"
"Bana farketmez"
"Çekiyim de payalşıp beni etiketle"
"Kıskanıyor musun?"
"Evet kıskanıyorum. Ne niye öyle bakıyorsun?"
"Diğer kızlar gibi inkar etmedin"
"Saçmalama sen benim sevgilimsin tabikide kıskanıyorum."
"Tamam al bakalım"
"Ikimizde çok güzel çıktık beraberde çekilelim ama paylaşmayalım."
"Neden?"
"Çünkü ben şu nazar şeylerine çok inanırım insanların mutluluğumuzda gözü kalsın istemiyorum. Öyle gösteriş yaparmış gibi falan. Hem olan var olmayan var."
"Ne kadar düşüncelisin sen öyle"
"E birşeyler yemeyecek miyiz?"
"Ne yemek istiyorsun"
"Imm çikolatalı pasta istiyorum"
"Tamam çikolatalı pasta yiyelim o zaman"
Cafede yaklaşık 1 saat geçirdik ve hesabı ödeyip çıktık. Yolda el ele tutuşmuş bir şekilde gülerek yürürken yanımızdan geçen 3 tane iri yarı adam bana laf atınca durduk.
"Aras duymamış gibi davran bozmayalım huzurumuzu"
"Şişt fıstık bizede ver biraz ya bu doyuramıyordur seni"
"Ne diyorsun lan sen azını topla"
"Sen çekil aradan. Hey birazda bizimle ilgilenen diyoruz"
"Yaklaşma bana"
Adamlardan biri bana doğru yürüyünce Aras kolunu tutup çevirdi gelen çatırtı sesini ben bile duydum. Adam acıyla inleyerek yere yığılırken diğeri elindeki içki şişesini yere bırakıp Aras'a doğru yürüdü.
Öteki de bana yaklaştı ve elini saçıma götürdü.
"Bırak beni bırak"
"Rahat dur güzelim sadece eğlenicez"
Yerden uzanıp elime aldığım içki şişesini hiç düşünmeden adamın kafasında patlattım. Sonrada adamın yere yıkılışını izledim.
"Bunu sen istedin"
Aras'tan tarafa döndüğümde adama kafa attığını ve onu yere serdiğini gördüm. Sonra korku ile gidip ona sarıldım.
"Nisan iyi misin?"
"Ben iyiyim aba senin burnun kanıyor"
"Bisey olmaz"
"Gel şurdaki sağlıkocagina gidelim sarsınalar"
"Gerek yok"
"Ben sana fikrini sordum mu sevgilim?"
"Sormadın dimi"
"Aynen sormadım"
Burnunun üstü soyulduğu için sarıldı. Saran hemşirede kızdı. E yani insanın sevgilisi yakışıklı olunca hemşireden bile kıskanıyor.
Nereden dedim ki sağlıkoçağına gidelim diye. Hay dilim kopsaydı. Kıskandığımı ne kadar belli etmemeye çalışsamda dayanamadım.
"Tamam yeter heralde bu kadar. Hadi Aras gidelim canım sıkıldı benim."
"Tamam bir kaç gün içinde sargıyı çıkarabilirsiniz. Geçmiş olsun"
"Tamam canım hadi gidelim"
"Sen az önce beni mi kıskandın"
"Of evet"
"Bu kadar kıskanç olduğunu bilmiyordum"
"Sorun mu?"
"Hayır tam tersine hoşuma gidiyor. Yani beni bu denli sahiplenmiş olman hemde bu kadar kısa sürede. Bu harika bir şey."
"Ya bunu bazen bende düşünüyorum. Daha biz tanışalı ne kadar oldu ki. Hemen sevgili falan olduk. Ama hiç yabancılık çekmiyorum. Çünkü seni seviyorum. Ve seni çok çabuk benimsedim. Bence de bu harika birşey."
Beni eve bıraktıktan sonra bu gün çekildiğim fotoğrafı paylaştım, telefonumu yatağın bir köşesine attım. Ve bilgisayarımın başına gittim.
Bayağa yorucu bir gün olmuştu benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim adam/ Yarı Texting
Literatura Feminina"Evet normal olarak karşına çıkamayacak kadar korkak biriyim" "Aynen öylesin" "ama bu korkak adam seni çok seviyor" ------------------------------------------------------- "seni bulacağım görürsün" "Ben istemeden bulamazsın" "göreceğiz! ;("