Love Maze ✦ Kim TaeHyung

Gece.

Düşüncelerinizi satır aralarında belirtip, oylarsanız diğer bölümler süretle gelecektir ^^

Beni takip etmeyi unutmayın, tek yapmanız gereken
buraya tıklayıp -> petaeunia
adlı profilime girip takip et kutucuğuna basmak ^^ Şimdiden Petunya'nın Bahar Bahçesine hoş geldin çiçeğim ✿

SuNi açlığını gidermişti her ne kadar hâlâ sakin ve endişeli olsa da yapabilmişti bunu. Birkaç saat sonra  yoğun bakım ünitesine gelmişti, doktorlardan aldıkları izinlerle. Sadece babasının olduğu 3 tarafı beyaz duvarla ve aletlerle dolu, tek camı olan bir odadaydı. Ne yanına gidebiliyor ne de dokunabiliyordu. Tek yapabildiği camın ardından onu izlemek ve anılarını düşünce haznesinde canlandırmaktı. Taehyung sevdiği kadının içindeki kasveti birazda olsa durdurabildiğini biliyordu. SuNi'nin ancak babasına ulaştığında iyi olacağınıda biliyordu. SuNi'yi bu süreçte en çok kanadı yaralanmış bir kuşa benzetti. Parlak bakışları, süzülmüş göz kapakları tüm yükü omuzlamıştı Taehyung'a göre.  

- SuNi.

Genç kadın kızarmış gözlerini adama yönlerdirdi.

- Sarılmak ister misin?

Dokunsalar gözlerinden yaşlar dökülecek gibiydi. Kafasını salladı olumlu şekilde. Annesi ise doktorlarla konuşuyordu ünitenin dış tarafında. Sıkıca genç adamın boynuna sardı kollarını.

- Sakinleş bebeğim, sakinleş.

SuNi'nin nabzı hızlıyken daha durağan bir hâle geçmişti. Su Ni ondan uzaklaştı. Boğazı düğümlendi, konuşamadı. Gözleri oracıkta öylece uzanan babasına kaydı. Ciğerlerine tüm nefesini doldurdu ve konuştu.

- Babamın ilk krizini hatırlıyorum. Daha on beş yaşındaydım. Onunla boş bir sokakta yürüyorduk. -Duraksadı- Hayatımın en güzel gününü geçiriyordum. Gün boyunca gezmiştik. Hava biraz sıcaktı o gün. Dondurma almıştık babamla. -Eliyle gözünden düşen damlayı sildi- Birden yere yığıldı. Gözlerimin içine acınası bakıyordu. Yardım istiyordu. Sanki o an onunla birlikte bende kriz geçiriyordum. Onun gibi nefes alamıyor ve konuşamıyordum. Hayatımın en güzel günü bir anda en berbat gününe dönüşmüştü.

Taehyung onun göz yaşlarını elleriyle silmeye başladı. Ne demesi gerekti? Böyle acılı bir kadına ne demeliydi? Özellikle bu kadın canından bir parça olunca dili lâl olmuştu.
Birden baktıkları yönde hareketlenme olmuştu.

- T-taehyung!

Cama vurarak söyledi bunu Su Ni. SuNi'nin babası Chung'un bedeni titriyordu. Bunu gören Taehyung hızla yoğun bakım doktorlarını çağırdı.

- Buraya bakın!

Genç adamın sesini duyan doktorlar hemen odaya girmişlerdi. Titreyen bedeni aniden durdu. O sırada Su Ni endişeyle onları izliyordu.

- Hanımefendi! Beyfendi! Lütfen çıkın.

Japonca konuşan kadının dediklerini zorluklarla anlamıştı Su Ni. Aynı şekilde kendisini izah etmeye çalıştı.

- A-ama o benim babam. Burda kalmalıyım!

Su Ni'yi Taehyung tutarken bakım ünitesinden çıkardı. Sung hanım ise ağlayarak gelen kızına odaklandı.
Taehyung onun bu ağıtına dayanamamış olmalıydı ki kendini tutamadı.