1.Bölüm

255 78 171
                                    

Merhaba arkadaşlar, nasılsınız?

İyi okumalar dilerim

------------------------------------

Sabah çalan telefonla güne başladı Alev.

"Alo"

"Alev hanım biri sizin yerinize geçmeye çalışıyor"

"Kim?"

"Toprak Barkın"

"Tamam sen zehirleri hazırla ve ajanlara haber ver"

"Tamam"

Telefonu kapattı ve hızla hazırlandı Alev. Sinirli değildi çünkü çığlık orkestrası kurmak güzel olacaktı. Beyaz bir tulum giymişti. Yüzüne siyah tonlarda bir makyaj yapmış ve ayağına siyah topuklularını giymişti. Deri, siyah ceketini alıp beyaz spor arabasına bindi. Ona göre beyaz kötülüğün sembolüydü. Çünkü beyaz bütün kötülüğünü yansıtır. Beyaz kötüdür...

Ateş havalimanına varmış uçapa biniyordu. Bir haftadır iş seyehatindeydi. İçinde büyük bir mutluluk vardı çünkü hasretine kavuşacaktı. Uçağa binip yerine oturdu. Uçak havada süzülürken o da işlerini hallediyordu. Biraz başı ağrıyınca dosyaları kaldırdı ve kafasını geriye yaslayıp gözlerini kapattı. O an gözlerinin önüne hasreti geldi. Sanki o an başının ağrısı geçmişti ve dış dünyadan soyutlanmıştı.

Alev Toprak'ın ve diğerlerinin olduğu malikaneye gelince arabasını yavaşlatmadan park etti. Arabadan indi ve alev saçan gözlerle kapıya yaklaştı. Kapıdaki adamlar onu görünce kapıyı açtılar. Alev içeriye girince çıkardığı topuklu sesiyle herkes ona bakmıştı. Hepsinin yüzünde şaşırmış bir ifade vardı. Çünkü onu burada görmeyi beklemiyorlardı.

"Toprak'cığım cenazemi ne zaman defnedeceksin?" dedi alayla

"A-ama ben seni öldürttüm"

"Toprak sence yerime başka birini koymak ne kadar zor olabilir"

"Yaşıyır olmanın artık hiç bir önemi yok. Çünkü artık senin yerinde ben varım. Değil mi beyler?" oradaki diğer adamlar onu onaylayınca zafer ifadesiyle Alev'e döndü ve konuşmaya devam etti. "Zafer yakalayın şunu" adamları içeriye girince direk Toprak'ı tuttular.

"Bence şimdiye kadar iyi iş çıkardınız" diye alayla konuştu Alev

"Lan ajanmı soktun adamlarımın içine"

Usulca baş salladı ve konuşmaya başladı. "Toprak biliyor musun benim canım müzik dinlemek istiyor"

"Hayır" dedi yüzündeki dehşet ifadesiyle

"Evet! Azra bana hemen zehirlerimi getir"

Azra içeriye girdi ve elinde tuttuğu üç şırıngayı Alev'in yanına getirdi.

"Buyrun Alev hanım"

"Bence yeşili kullan" Ateş'in sesi ike herkes ona baktı. Alev duraksamıştı ama kalbi hiç öyle değildi. Bunun sebebini çözemiyordu. Yani varlığını bile hissetmediği kalbini bir tek onun yanında hissetmesi. Hem de çok fazla hissetmesi normal miydi?

Aşkın Gri Tonu [+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin