13. Bölüm

9.9K 835 118
                                    

Danny'i orada öyle bıraktıktan sonra soyunma odası diye yöneldiğim yerde dolanıp duruyordum.

Şu iddiayı bir kazanayım.
İlk işim burayı düzenleyen her kimse, bir güzel eski haline getirtmek olacak.

Ne zevksiz bir şey.
Her yer rengarenk.
Ama normal renkler de değil ki diyeyim renkli bir kişilikmiş.
Cırtlak bir pembe, patlak bir kırmızı, Çatlak bir mor...

Ah, sonunda buldum aradığım yeri. Saçmalardan seçmelerdeyim şuan.

Hiç oyalanmadan o kadar neon renk dolap arasında tek siyah renk olan dolabımın yanına kadar geldim.

Fakat tek koyu renk olan benim dolabım değildi.
Aynı zamanda dolapların olduğu bölümde de dikkatimi çeken fakat fazla üzerinde durmadığım, koyu kahverengi dolap burada da vardı.

Belki bir akıllı daha vardır?
Tabi benden sonra.
Sıramı kimseye vermem.
Ya birinci olacaksın, ya da sonuncu.

Bir Nora felsefesi daha
"Ya birincisindir. Ya da bir hiçsindir."
Eh birinci ben, bir hiç olan da Layla olduğuna göre, gerisi beni ilgilendirmez.

Yine konudan saptım.
Konumuz düello ve benim hazırlanmak için konuşarak harcadığım az kalan zamanım.

Dolabımın şifresini girdim ve açtım.
Açmaz olsaydım.
Bu ne!

Tanrım burada da mı neon renkler?
Bu dolabı kim hazırladıysa Tanrı belasını versin diyeceğim de, ona da bırakmam ben vereceğim onun belasını.

Bu neon renk aşığı kişi her kimse, onu siyah hem de simsiyah giymeye zorlayacağım.
Bu ona en büyük ceza olur sanırım.

Neyse Nora, ceza işini sonra ayrıntılı bir şekilde düşünürsün.
Şimdi şu işi bir hallet.

Ben en iyisi bu işi Esmelda'ya devredeyim.
Zihin aracılığı ile onunla bağlantı kurarak yanıma gelmesini, ama gelirken de tamamen siyah spor kıyafetler getirmesini söyledim.

Ayıp olur şimdi bana.
Birisinin yanına giderken eli boş gidilir mi?

Ya bu böyle değildi sanki?
Kimin yanına eli boş gidilmezdi?
Hah! misafir.

Ah bu dünyalıların ki de fuzuli masraf.
Ben ne diye misafir olarak gittiğim yere bir şeyler alarak gideyim ki?
Asıl onlar bana misafir olarak gidiyorum diye birşeyler hediye etsin.

O kadar yol gelmişim, ayıp.
Burada öyle bir şey olsa, ben yeraltından buraya geldiğim sınav günü  Zeus'a ne getirebilirdim ki?

Hediye paketi içinde bir iskelet ya da kuru kafa.
Sonrada çıksın savaşlar, ölsün olimposlular.

Tabiki ölen kişiler Olimposlular olacak.
Benim müttefiklerim ruhlar olacağına göre.
Ee ölmüş ve bedeni olmayan kişiler bir daha ölemeyeceğine göre.
Ölenler de benim tarafıma geçeceğine göre.
Düşündüm de, resmen katliam çıkarırmışım.

Yine iki dakikada çeşit çeşit senaryolar ürettim.
Bu konu buraya nereden gelmişti?
Evet, dünyadaki insanlardan.
Ve de Esmelda'dan.

Nerde kaldı bu kız?
Dedim ve der demez geldi.
Keşke daha önceden deseydim.

"Nerde kaldın Esmelda.
Burada beni katliam yapmaya zorluyorsun resmen."

Karanlıklar Tanrıçası" Hades Kızı Nora"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin