Ya yüce Tanrım, tamam ben aksiyon seven bir tanrıçayım fakat, bir güne de sığdırma canım bütün gerilimi.Hayır yani benim bünye sağlam da sabır sağlam değil. Tepem bir atacak, olan bu Zeus'a olacak.
Ulan Zeus Sana da, yaptığın büyü topuna da, o büyü topunu oluşturmana yardım ve yataklık eden biricik arkadaşına da...
illa beni zor kullanmaya iteceksiniz!Ama sen dur Zeus!
Gösteririm ben sana!Etrafa kısa bir göz attım.
Aa Layla da burada, yarın ki misafirim...Ama şimdi ben planı bunun üstünde uygularsam, fırsat bu fırsat diyip yeraltına gitmeyi bayağı bir erteler...
Bir daha etrafa göz attım. Bu sefer Lisa çarptı gözüme. Ayy onu da geç, o da olmaz!
Ve son bir bakış attım ki, nokta atışı oldu resmen! Serena!
Üzgünüm diyeceğim ama, bak sen şu işe ki hiç üzgün değilim.
Zaten bu kızdan da büyük bir negatif elektirik almıştım.Zeus'un benim üzerime kurduğu planı ertelemek için Serena'yı kullanacaktım.
Ehh! önce bir erteleyelim de, gerisini sonra düşünürüz.
İki yanımda duran kollarımı hafif bir hareket ile geriye aldım. Ve yavaş yavaş kara büyü için gerekli kelimeleri sessizce fısıldarken, elimi de gerektiği şekilde hareket ettiriyordum.
Büyüyü tamamladım ve rahat tavırlar ile, bu konu hakkında ufacık bir tartışma içerisine giren Athena ve Zeus'u izlemeye odaklandım.
Madem Zeus oyun oynamak istiyordu. Bende oynardım! ama benim kurallarıma göre.
"Zeus! Gecenin bu saatinde bu yaptığın şeye anlam veremiyorum. Bunu yapmanın ne gereği vardı ki!"
"Demekki bir gereği varmış ki yaptım Athena! Beni mi sorguluyorsun şimdi? Madem gecenin bu saatinde burada bulunmaya o kadar da meraklı değilsiniz. Daha fazla beni oyalamayın da yapıp kurtulalım şu işten!!"
Tam araya girecektim ki! Babam salonu yararak tahtı ile ortada beliriverdi. Hımm, o da benim yardım ve yatakçım canım.
"Oo Hades! bakıyorum da pek bir alıştın buraya gelmeye. Önceden değil buraya adım atmak, isminin dahi geçilmesi ile sinirlenen Hades! Bir anda Olimpostan çıkmaz oldu. Bak sen şu işe!"
"İnsanlar değişiyor işte Zeus! Tıpkı senin değiştiğin gibi. Bir zamanlar beni o deliğe tıkmak için yalakalık yapan sen, şimdi laf sokmaya çalışmaktan geri durmuyorsun! Demekki değişen bir tek ben değilmişim ha!"
Bu Zeus da akıllanmıyor canım. Ne diye babam ile laf dalaşına giriyorsun. Hayır yani o seni önce üçe katlar, sonra beşe böler. Bu neyin çabası!
"Her neyse, bu konu fazla uzadı. Hadi Nora! Neden daha gelmedin. Yoksa saklayacak bir şeyin mi var?"
"Ah Zeus! Senin yaptığın ufak çaplı tartışmalardan fırsat olmadı ki! Hem sen çağırdın da ben mi gelmedim? Sadece ilk denemeyi yapacak o şanslı insan olduğumu söyledin o kadar. Kelimelerini özenle seçersen, icraatlarımı da özenerek yaparım!"
"Peki Nora, o zaman seni yanıma, küreyi denemen için alabilir miyim?"
"Ah tabiki. Benim saklayacak bir şeyim yok! Yanlız bir şartım var?"
"Ne şartından bahsediyorsun sen! Sana seçim şansı sunduğumu hatırlamıyorum!"
"Hatırlamaman normal, çünkü öyle bir şans sunmadın! Fakat ben niye halkına, daha doğrusu geleceğin Tanrı ve Tanrıçalarına güvenmeyen bir Tanrıya güveneyim. Madem biz bu küre sayesinde kimsenin bilmediği sırlarımızı ortaya dökeceğiz. O zaman sende dök! Bize yalancı muamelesi yapan birinin sakladığı şeyler olmaması lazım değil mi ama! Yoksa ben mi yanlış anlıyorum???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıklar Tanrıçası" Hades Kızı Nora"
Fantasyyine karanlık, ama intikam kokan bir sabah... Neden mi karanlık? çünkü yeraltında ışık olmaz da ondan... peki neden mi intikam kokuyor? çünkü yıllarca alınmasını beklediğim intikamımın gerçekleşmesi, bügün ki güç gösterisine bağlı. "Ben Hadesten olm...