Karanlıklar Tanrıçası" Hades Kızı Nora"

50. Bölüm

Bölüm sonundaki açıklama kısmını mutlaka okuyun.😉

Hem sınır orada yazıyor.
Hemde yine uygulamalı iki sorum var.😚

Cevaplarsanız çok mutlu olurum.
Cevapları okuması eğlenceli oluyor.

Ve unutmadan, bir sürü bir sürü satır arası yorumlar istiyorum. 👉😙👈
Tamamen satır arası yorumlar da mükemmel olur.

Diğer türlü hangi tepkiyi hangi kısma verdiniz?
Valla bazen hiç anlayamıyorum.

Uzattım sanki biraz.
Tamam, hemen bitiriyorum.

Keyifli okumalar💞

💜💙💜💙💜💙💜💙💜💙💜💙

Hatırlatma**

"Hapta çip var. Şu an dişlerinin arasında olduğunu ekranda görüyorum.
Şansını fazla mı zorluyorsun ne?"

Küçücük hapa çip mi takmışlardı?
Ah Tanrım, buradaki ilerleyişim hiç kolay olmayacaktı.

Elindeki aleti sallaması ile, mesajı alarak hapı mideme gönderdim.

Fakat hap mideme iner inmez, kendimi tuhaf hissetmeye başlamıştım.
Bu kadar çabuk etki etmesi hiç hayra alamet değildi.

Evet, çipli siyah hapı yutmuştum.
Ama sanırım, bu sefer gerçekten hapı yutmuştum!

**

"Anne, gerçekten ben yapmadım."

Annem hala Savaş'a bakıyordu.

"Bak, Kerberos beni paramparça etsin ki ben yapmadım."
Demesiyle annemin bakışları bana döndü.

Bunu demesi hiç iyi olmamıştı işte. Kerberos; abimin tek çekindiği yaratıktı.

Kerberostan daha korkunç olan yaratıklar da vardı Tartarusta.
Fakat abim her nedense onlardan değil, benim sevimli Kerberosumdan korkuyordu.

Tabi Savaş'ın benden önce doğması ve her ne yaşamış ise ondan çekiniyor olması da büyük olasılıklar dahilindeydi.

"Nora, bak abin ne diyor?
Ben yapmadım diyor ki, işin içine Kerberos girdiğine göre, geriye birtek sen kalıyorsun."

Bunun üzerine omuz silktim.

"Tamam. Bende Kerberosum üzerine yemin ediyorum.
Bana niye inanmıyorsun ki?"

Annem başını onaylamazca salladı.

"Nora, Kerberosun seni parçalama ihtimali, beni parçalama ihtimalinden bile imkansız.
Anlatabildim mi kızım?"

Anlamış olabilirim.
Ama bu suçumu kabul edeceğim demek değil.

"Tamam. O zaman Esmelda yapmıştır.
Ben yapmadım diyorum." Diye diretmeye devam edince, nereden çıktığını anlamadığım Esmelda beliriverdi.

Ne olurdu biraz daha geç gelseydi?

"Tanrıçam, bu hiç olmadı.
Benim toprak içindeki çiçekleri sökecek ellerim yok ne yazık ki.
Ve o büyü ise, beni aşıyor."

O zaman sonuç?
Suç üstüme kaldı.
Çünkü ben yaptım.

"Uff, tamam ya. Ben yaptım.
Ama anne, sarı renkli çiçeğin benim odamın koridorunda ne işi var?
Sevmiyorum ışte çiçekleri.
Sevmiyorum."