20

1.9K 146 1
                                    

Batuhan Eva'yı okuluna bıraktıktan sonra kendi iş yerine geçişti. İşlerini bu zamanlar fazlası ile aksatmıştı. Bu nedenle direkt ofisine geçip yeni yapılan evlerin bilgileri yazılı olduğu kağıtlara bakmaya başladı.

Daha birinci kağıdı bile okumadan iç çekti. İçinde kötü bir his vardı. Bunun nedeni kaybettiği çocuğuydu ama Batuhan kabullenmek istemiyordu. Ne çocuğunu kaybettiğini ne de onun verdiği acıyı kabul etmiyordu.

Arkasına yaslanıp elleriyle yüzünü kapadı. "Sikerim böyle işi." Diye mırıldandı. Ellerini yüzünden çekince etrafa bakındı. Alt dudağını yalayarak ayağa kalktı. 

"Gözde!"

Bağırırken bile istemsizce sesi titremişti. Kalbinde olan boşluk sesine bile yansımıştı. Buradan çıkmak istiyordu. Evine, Eva'nın yanına gitmek istiyordu. Fakat Eva'nın yanında güçlü olmak zorundaydı.

Sevdiği kadına acı çektiğini belli etmek yerine kendi başına acı çekmeyi tercih etti.

Odaya Gözde girince Batuhan dönüp baktı. "Bir şey mi istediniz Batuhan Bey?" Batuhan kafasını onaylarcasına salladı. "Bana ilaç falan getir, başım ağırıyor." Gözde bir şey demeden odadan çıktı. 

Batuhan ayağa kalkıp büyük olan camın yanına geçti. Camı açıp temiz havayı içine çekti. Tekrardan odanın kapısı açılınca Gözde olduğunu bildiği için arkasına dönmedi. "İlacı masaya koy, odadan çık." 

Kapı sesini bi daha duymadı. "Ben sana ne diyoru-" Diyerek arkasına döndü fakat Gözde yerine Yiğit'i tekli koltuğa oturmuş halde gördü. Bir şey demeden kendi koltuğuna oturdu.

Batuhan ellerini masaya koyup Yiğit'e baktı. "Eva nasıl oldu?" Diye sordu Yiğit. Batuhan sessizliğini korurken tekrar kapı açıldı. Bu sefer Gözde geldi içeriye. Elindeki ilacı ve bir bardak suyu Batuhan'ın masasına koydu. 

Gözde Batuhan'a bakınca Batuhan net bir şekilde "Çıkabilirsin." Dedi. Gözde Yiğit'e biz göz gezdirip odadan çıktı

Batuhan Gözde'nin ardından Yiğit'e dönüp baktı. Yiğit derin bir nefes alıp verdi. "Amacım karına veya çocuğuna zarar vermek değildi." Batuhan tüm ciddiyetiyle cümlesinin bitmesini beklemişti. Yiğit son kelimesini söyleyince hızla "O zaman neden kaçırdın?" Diye söyledi. 

Yiğit oturmasını düzeltti. "Onlara zarar vermeyeceğimi ikimiz de biliyoruz. Sadece takas yapacaktık." Batuhan kaşlarını çattı. "Senden karımı ve arkadaşını almak için senden aldığ-" Cümlesini bitirmesine izin vermeyen Yiğit oldu.

"Çaldığın."

Batuhan elini yumruk yaparak ağzına doğru yaklaştırdı. Boğazını temizledi ve cümlesini tekrardan kurdu: "Senden karımı ve arkadaşını almak için, senden çaldığım silahları sana geri vereceğimi mi sandın?"

Yiğit kafasını onaylarcasına salladı. "Evet." Dedi kendinden emin bir şekilde. 

Batuhan gülerek eline ilacını aldı. Ağırı kesiciden bir tanesini açıp ağzına attı. Bardağı eline alıp suyu içti. Suyu bitince bardağı masaya sertçe bıraktı. "Kaç yıllık düşmanız biz seninle?" Yiğit bardağa bakarak iç çekti. Batuhan'ın gözlerine baktı.

"Biz üç yıldır, babalarımız ise biz doğumadan önce düşman olmaya başlamış."

Batuhan onaylarcasına kafasını salladı. "İnsan eski dostunu hiç mi tanımaz?" Yiğit arkasına yaslandı. "Yani karın benim elimdeyken, başka şansın var mıydı?" 

"Evet, seni öldürerek alırdık." Yiğit bunu duyunca kahkaha attı.  Ayağa kalkarak alaylı bir yüz ifadesiyle ellerini masaya koydu. "Seni hayal dünyanda bir başına bırakıyorum." 

Batuhan yalandan bir gülümsemeyle eliyle kapıyı gösterdi. Yiğit ayağa kalkarak kapıya doğru yöneldi. Yiğit odadan çıkınca Batuhan tekrardan ayağa kalktı. "Siktiğimin çocuğu!"

Tekrardan kapı sesi duyunca sinirle elini çenesine götürüp bastırarak elini çenesinden çekti. "Gir." Kapı açılınca Batuhan arkasına dönüp kapıya baktı. "Hava limanında uçaklardan sorumlu olan kişiyi bulduk." Batuhan kafasını yavaşça salladı. Odadan çıkınca şirketinin en at katına, deposuna indi. 

Demin Batuhan'ın odasına gelen adama ise "İçeriye kimseyi sokma." Diye emir verdi. 

Batuhan, depodaki en büyük kapısı olan odaya girince gülümsemeye başladı.

Ferit duvara yaslanmış bir şekilde Batuhan'a bakıyordu. "Sonunda, gelmeyeceksin sandım." Batuhan ciddiyetini bozmadan oturan adamın önüne geçti.

"Sana bunu kim yaptırdı?"

Soru netti ama oturan adam cevap vermek yerine bomboş bir şekilde bakıyordu. "Vur gitsin." Dedi Ferit.

Batuhan masada duran silahı alıp adamın kafasına doğru doğrulttu. "Konuşuyor musun?" Adam sessiz kalınca Batuhan hiç düşünmeden tetiği çekti.

AşiretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin