24

1.2K 73 46
                                    

İyi okumalar Ziyagilerr

---

1 Hafta Sonra

Kafamı yataktan kaldırıp etrafa bakındım. Ruhum bedenimden çekilmiş gibiydi. O bir hafta boyunca duygusal bir boşluk içindeydim. Evde dolaşan sessizlik, kelimelerin ifade edilemeyen ağırlığını taşıyordu.

Kimseyle konuşacak halim yoktu.

Hiçbir olaya sevinemiyordum. 

Sadece ergenler gibi yatağımın içine girmiş saçma aşk filmleri izliyordum. 

Batuhan hakkında detaylıca düşündüm. Onu seviyor oluşum değişeceğine inanmama neden oluyordu.

Düşünmek istemedim ama her defasında daha detaylı düşündüm. 

Artık Batuhan ile konuşma zamanımın geldiğini hissediyordum. 

Odamdan çıkmamla Öykü'nün kahkaha seslerini duydum. Geçirdiğimiz bir hafta boyunca Batuhan Öykü ile ilgilenmişti. Beni ise düşünmem için tamamen serbest bırakmıştı. Bir kere bile bana 'Konuşmak ister misin?' demedi. Sadece 'Ne karar verirsen, her kararına saygı duyarım ama bence bir şansı daha hak ediyoruz.' demişti.

Öykü'nün sesini takip ederek salona geçtiğimde Batuhan'ın Öykü'yü omzuna alıp koşturduğunu gördüm. Öykü kollarını iki yana açmıştı, Batuhan ise Öykü düşmesin diye bacağından tutuyordu. 

"Batuhan abi!" Öykü'nün kahkahalarla konuşması üzerine Batuhan durdu. "İyi misin prenses?" Batuhan'ın sorusu üzerine Öykü "Evet!" Diye bağırdı. Batuhan tekrardan salonun içinde koşturmaya başladı. 

Arkasına dönmesiyle beni görünce durdu. Yüzündeki gülümse yavaşça soldu. Konuşmak istediğimi anlamış olacak ki Öykü'yü omuzlarından indirdi. Öykü Batuhan'a bakarken "Sen odana geçsen olur mu prenses?" Diye sordu Batuhan, kibar bir ses tonuyla. 

"Ama sonra yanıma gel tamam mı? Barbieler ile oynayacaktık." 

Batuhan Öykü'nün yanağından makas alıp "Tabi ki oynayacağız, esmer olan benim." Dedi. Öykü gülümseyerek yanımızdan ayrıldı. 

Katil olan adam, kardeşimle beraber barbie bebekleriyle mi oynayacaktı?

Salonun içine girince Batuhan eliyle koltuğu gösterdi. Koltuğa oturmamla kendisi de oturdu. Gözlerime o kadar yoğun bakıyordu ki, merak mı özlem mi ayırt edemiyordum.

 "Batuhan." Dedim titrek bir sesle. Batuhan "Kendini konuşmak için hazır hissetmiyorsan sorun değil. Hazır olana kadar beklerim." Dedi. 

Derin bir nefes alıp verdim. "Hazırım." Dedim net bir biçimde.

Batuhan konuşmam için bana bakarken konuşmak istedim. Cümlelerime çoktan hazırlamıştım ama hiçbirini diyemedim. Sadece gözlerine odaklandım. 

"Seni özledim." Dedim. Batuhan yavaşça tebessüm etti. "Ben de, fazlasıyla özledim." Dedi. 

"Yaptığım doğru mu bilmiyorum ama senin değişeceğine inanmak istiyorum.  Eğer gerçekten değişmek istiyorsan, sana ikinci bir şans vermeye hazırım."

Batuhan kafasını hafifçe salladı. "Sana yalan söylemek istemiyorum. Değişeceğim diyemem ama bunu deneyeceğim." 

Alt dudağımı yaladım. "Anlıyorum." Dedim. "Hayır, anlamıyorsun. Bunca zaman sen konuştun ama bana konuşma fırsatı vermedin. Şimdi iznin varsa kendimi ifade etmek istiyorum." Kafamı onaylarcasına salladım. 

"Karanlık işlere küçükken başladım. O zamanlar bu kadar büyüyeceğini düşünmedim. Sadece kendimi korumak istedim fakat işler çığırından çıktı. Artık geldiğim konumdan birden çıkamam. Buna hem dostlarım hem de düşmanlarım izin vermez." Derin bir nefes alıp verdi. Hafifçe eğilip kolunu dizine koydu ve devam etti: "Senin için kendimden bile vaz geçerim Eva. Bu nedenle değişmeye, bu işleri bırakmaya çalışacağım fakat bu işler zaman alabilir."

AşiretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin