°☾~AY IŞIĞI~☾°

~Bölüm 4⋆

Evet...
O gün gelmiş o Meşhur Yılbaşı Balosu...

Güneş ile Onurun ayrılmasının üstünden yaklaşık 1 hafta geçmişti artık daha iyiydi...

Bugün güneş ile sözleştik.Güneslerin evine gidip onunla beraber hazırlanacaktık...

"Annecim ben Balo için Guneslere hazırlanmaya gidiyorum!"

"Tamam kızım akşam için iyi eğlenceler kendine dikkat et birde Güneşin annesine bol bol selam söyle"

"Tamam annecim görüşuruzz!"

Annemin yanağına bir öpücük kondurup elbisemi ve ayakkabımı alıp evden dışarı çıktım...

Biraz yürüdükten sonra Önüme Onur Çıktı!Hala ona sinirliydim...

"Yine ne var?"diye sordum sinirle

"Elindekiler ne?"elbisemi incelerken...

"Seni ne ilgilendirir?"

"Baloya sende mi geliyorsun?"

"Evet Oğuz ben ve güneş"oğuz kelimesini o kadar bastıra bastıra söylemiştim ki...

"Oğuz?"

"Balo partnerim..."dedim sırıtarak

"Peki...Dolunay hanım görüşuruz"

"Görüşürüz"

Yoluma devam ettim...

Güneşin evinin önüne geldiğimde zili çaldım...

"Hoşgeldin Dolunaycığım"dedi burcu teyze

"Hoşbulduk Burcu teyzecim"

"İçeri geç kızım Gunes odasında seni bekliyor"

"Tamam"

Güneşin odasına girdim...

"Hoşgeldin Dolii!"

"Hosbuldum!"

"Bakıyoruz bugün çok neseliyiz Dolunay hanım bunun balo partnerin ile bir alakası var mı acaba?"diye sordu sırıtarak

"Öhömm!Hazırlanmaya başlayalım mı?"

Elbiselerimizi giydik...

"Oha Dolunay!"diye baktı hayran hayran güneş...

"Güneş çok güzelsin!"dedim gülümseyerek...

"Sen benden daha güzelsin Dolu kız anam bune senin yanında çirkin kalıyorum"dedi kıkırdayarak

"Baloya 3 saat var"dedim mırıldanarak...

"Evet şimdi sıra senin saçında ve makyajında dolunay hanım!"

"Ya makyaj yapmasak!"dedim itiraz ederek

"İtiraz kabul etmiyorum maalesef!"

"Sana ne zaman hayır diyebileceğim ben?"

"Hicbir zaman!"dedi sırıtarak...

"Balo için heyecanlı mısın?"

"Hiç heyecanlı değilim sırf senin için gidiyorum Güneş"

"İçin ölmüş kızım senin"dedi gülerek

"Başın sağolsun iyi insandım"

İkimizde katıla katil gulmustuk...

"DOLUNAY!!!"

"Efendim?"

"Sanirim geç kalıyoruz hemen çıkmamız lazım"

"Evet!"

Büyük bir kosusturma ile evden çıktık yaklaşık 15 dk sonra balo salonuna varmıştık...

"Burası çok güzel!"diye sayıkladım...

"Ne sandın?"diye gülümsedi güneş

"Aha bak seninki geliyor!"

"Güneş!!!"diye uyardım...

O sırada yanımıza Oğuz geldi.

"Çok güzel olmuşsun!"dedi gülümseyerek...

"Teşekkür ederim!"dedim hafif göz devirerek...

"Dans edelim mi?"

"Sağol ben böyle iyiyim!"

"Peki Dolunay seni zorlamayacağım Güneş hanım benimle dans eder misiniz?"

Tahmin edersiniz ki güneş koşa koşa gitti...Onlar dans ederken bende dalmış icecegimi yudumluyordum...

O anda tanıdık bir ses duydum!

"Dolunay!"dedi onur sırıtarak

"Ödumu patlattım!"dedim kızarak

"Korkuttuysam özür dilerim..."dedi utanarak...

"Önemi yok ne istiyorsun?"

"Hicbirsey!Bakiyorumda Oğuz seni çabuk satmış..."

"Umrumda değil.bu baloya sadece Güneş için geldim..."

"Emin misin?"diye sordu sırıtarak

"Eminim!Eğer rahat bırakırsan hava almaya çıkacağım"

"TAMAM!"

Gözlerimi devirerek bahçeye çıktım...

İçerisi gerçektende çok ama çok sıkıcıydı...

"Merhaba!"Bu kızı tanıyordum bu hayatımı mahveden kızdı!Duru...

"Duru!"

"Ne zamandır bu baloya senin gibi ezikleri alıyorlar!?"

"Asıl senin burda ne işin var!?"diye sordum bağırarak...

"Ah, Küçük zavallı Dolunay...Bende artık bu okulda okuyorum!?"

"Umrumda değilsin!?"dedim bağırarak...

İstemeden gözümden bir damla yaş aktı!En sevmediğim özelliğim Sinirlenince ağlamam!

"Ahah şimdi de ağlıyor musun?Ne kadar yazık!"

"Laflarına dikkat et!"Tabi bunu söylerken sesim bir kediden farksızdı!

"Birdaha benim olduğum partilere adımını atmazsan iyi olur Ezik!"

Ben ağlamaktan helak olmusken...
Bi anda Onur geldi...

"Dolunay Noluyor burda?"

"Hiçbirsey!"dedim hızlıca gözyaşlarını silerek...

"Küçük sevgilin bir bebek gibi ağlıyor Onur bey!"

"Laflarına dikkat et duru!"diye bağırdı onur...

"Tamam Dolunay hadi gidelim!"

"Ben kendim giderim!"

Kolumdan tuttu ve bir sandalyeye oturttu beni!

"İyi misin?"diye sordu endişeyle

"İyiyim!"dedim hıçkırarak

...
...
...
...