Premiazko zen.

1K 85 14
                                    

Menajerlere haber verildi.

Jisung'un düşünce kafasını çarpmış olması ihtimaline karşılık hareket etmesi engellendi.

Şirketteki acil yardım görevlileri gelip, profesyonelce kaldırdıkları baygın çocuğu hastaneye götürdüler.

Kun ağladı, Doyoung ağladı.

Haechan ise şaşkındı.

Diğerleri de öyle.

Merak kediyi öldürürdü, bu yüzden hepsi birlikte hastaneye gitti Jisung'un ardından.

Neler oluyor, herkes merak ediyordu.

Fakat, sanki hiç kimse farkında değil miydi çocuğun zayıflığının?

Gün içinde odasından gelen öğürme seslerinin?

Çubukları tutarken titreyen ellerinin?

Gözlerinin altındaki kapatılmasına rağmen belli olan morlukların?

Sönmüş yıldızlara benzeyen o gözlerin?

Herkes farkındaydı, fakat bazen mış gibi yapmak daha kolaydı.

Görmemiş gibi.

Duymamış gibi.

Bilmiyormuş gibi.

Çocuk acil müşahede altına alınırken, kenarda beklediler.

Birkaç saat geçti, doktorlar girdi, çıktı, onlar sadece beklediler.

Belki, çocuğu affetmelerine neden olacak bir haber duyarlardı?

Böyle düşünecek kadar acımasızlardı. Acı onları, acımasızlaştırmıştı.

Derken, şaşırtıcı bir şey oldu, Lee Soo Man geldi.

Stajyerlik dönemlerinden beri herhangi biri bayılsa, 'önemsiz birkaç bayılma, umurumda değil' diyen diyen adam, aceleyle hastaneye geldi.

Çocuğun olduğu, doktorun da içeride başında durduğu odaya girdi.

Kapı hafif aralandığı an, Jaemin Jisung'u gördü.

Bembeyaz yatak örtüleri kadar beyazdı bedeni.

Bir bebekle aynı kiloya mı sahipti acaba, neydi bu zayıflığı?

Beslese, düzelir miydi?

Ve Jaemin düşünüyorken, kapı kapandı.

Çocuğu göremediği an üşüdü Jaemin.

Birkaç dakikanın, belki yarım saatin ardından, doktor çıktı.

"Yorgunluk ve zayıflıktan bayılmış, düzenli yemek yediği, stresten uzak durduğu sürece bayılmaları olmayacaktır." Dedi ve uzaklaştı.

Yalandı, ama kimse bilmeyecekti.

Zaten sorgulamadılar da.

Kimse tek kelime etmedi.

Sıradan bir durumdu işte, değil mi?

Boşuna endişelenmişlerdi.

Jisung, onları endişelendirmek haricinde bir halta yaramazdı.

Kun ve Doyoung haricindeki herkes, Soo Man ile şirkete döndü.

Soo Man, ikisi bir süre önce yanına gelip kendisiyle konuştuğunda her şeyi anlatmıştı, anlatmak zorunda kalmıştı.

Bu yüzden, Doyoung ve Kun'un çocuğa bakmasına izin verdi.

Acıyla o da hastaneden ayrıldı.

Lee Soo Man, ilk defa böyle hissediyordu.

Lee Soo Man, hem üzülüyordu, hem de Jisung'a acıyordu.

Gök gürledi, şimşek çaktı.

Jaemin ağladı...

Sun (JaeSung) ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin