Sun (JaeSung) ✅

махаббатпен жанасу...

Azıcık da olsa, açık seçik sahneler içerecektir, 18 yaş altının okumaması rica olunur.
İyi okumalar.

***

Jaemin, geri çekilip Jisung'un gözlerine baktı. Ne güzel parlıyorlardı, ne güzel bakıyorlardı...

Uzanıp, çocuğun kendisinin yaklaşmasıyla kapanan gözlerini öptü. Sonra muntazam burnunu, kilo aldıkça şişmeye başlamış yanaklarını...

Dudaklarına geçtiğinde, kendisini daha fazla tutamayacağını biliyordu. 2 küsür sene, karşısındakinin her şeyine muhtaç kalmış bedeni titrerken, hızla saldırdı küçüğün dudaklarına.

Jisung, inleyerek arkaya düşerken, üstüne çıkan Jaemin'in sırtına koydu ellerini.

Ne güzel şeydi sevmek, ne güzel şeydi sevdiğin tarafından sevilmek...

Jaemin, çocuğun bacaklarının arasına yerleşti, üst ve alt dudağıyla sıkıca kavradığı çocuğun dudaklarını, diliyle ezmeye başladı.

Yavaş mı olmalıydı? Hızlı mı gidiyordu? Çok mu sertti?

Fakat duramıyordu...

Dudaklarını Jisung'un dudaklarıyla kutsarken, ellerini çocuğun hızla atan nabzını hissettiği boynundan ayırdı, kazağının alt kısmına götürerek ellerini içine soktu.

Jisung, göbeğine değen Jaemin'in elleriyle minik bir inleme bıraktı.

Tanrım, sevgilisinin sıcacık ellerinin değdiği her yer karıncalanıyordu...

O da, ellerini Jaemin'in kazağının alt kısmına getirdi. Kazağı alt kısmından tutarak çıkarmak üzere harekete geçti.

Jaemin, dudaklarından küfrederek ayrıldı, hızla üstündeki kazaktan kurtuldu.

Jisung'un kazağından da kurtulup, çıplak üstlerinin birbirlerine temas etmesine neden olacak kadar dibine girip yeniden öpmeye başladı.

Çocuğun alt dudağını dudaklarının arasına alıp emerken, Jisung'u kucağına aldı. Az önce çıktıkları yatak odalarına yöneldi.

Işığı açmadan, yerini hatırladığı yatağa önce çocuğu yatırdı, ardından dudaklarının yalnızca üç buçuk saniye ayrılmasına izin verdiği çocuğun üstüne çıktı.

Bacaklarının arasına girip, kendisini ona bastırırken Jisung'un koyverdiği inlemeyle, ellerini pantolonuna götürdü.

Gerisi sırdı; perdelerin arkasında kalması gereken gizdi.

Kalpleri gibi bedenleri, ruhları gibi tenleri birleşti.

Çokça sevdi Jisung'u, çokça sevdiler birbirlerini...