Asel'den
Kafamdaki sancıyla inleyerek gözlerimi açtım. Her yer kapkaranlıktı , nerdeydim ben böyle ?
"Heyy kimse var mı"
Bileklerimdeki iplere baktım. Çok sıkıyolardı. Bileklerimde iz çıkmıştı çok acıyorlardı.Göz yaşlarım yüzümde kurumuştu hissediyordum. Etraf çok karanlıktı hiçbir şey göremiyordum. Adim sesleri duyunca bağırmaya başladım.
"İmdaat yardım edin bana"
Karşı tarafımdaki büyük demir kapının açılma sesiyle kendimi geriye doğru attım.
Gelen kişiyi görünce daha da korkmaya başladım.Elindeki bıçakla adının Vedat olduğunu hatırladığım adam üzerime geliyordu, yanında da 2-3 kişi vardı." Ne istiyorsunuz benden? Bırakın gideyim "
Vedat diye bildiğim adam eğildi ve elindeki süslemeli bıçağı boynuma sürtmeye başladı.Boynumdaki acıyla inlemeye başladım kanımın içime doğru aktığını hissediyordum.
"Ah tabiki gideceksin , ama ben istediğim zaman , önce halletmemiz gereken işler var. Dediklerime uyarsan seni bırakırım "
"Tamam ne istiyosun söyle yeter ki bırak beni."
" Burhan sana hiç bişey anlatmadı değil mi? Tam da tahmin ettiğim gibi gerçeklerden kaçtı."
"Ne gerçeği ? neyden bahsediyorsun sen?"
" Şu anda burda olmanın tek sebebi AİLEN.Tabi sen hiç bişey bilmiyorsun.19 sene önce ailenin aileme haddinden fazla kumar borçları vardı.Sadece benim aileme değil ha o kutlamada gördün ya ordaki bütün herkese. Baban aslında çok zengindi ama bunu saklıyordu.Karaca bey yani Burhan'ın babası herşeyi ortaya çıkarttı. Herkes ailenin peşine düştü. Baban öleceğini anlamıştı bütün üzerindeki herşeyi senin üzerinde devretti.Tamı tamına 200 milyon dolar çok para değil mi işte senin baban öz kızının ölüm anlaşmasını imzalamış oldu. Ama tabi şartlar vardı 18 yaşına geldiğinde para yürülüğe giriyordu. Senelerce 18 yaşına girmeni bekledik.Şimdi o para benim olacak . Burhan seni korumayı beceremedi ufaklık . Şimdi şu kağıdı imzala da sen de kurtul bende "
İlk defa canımın bu kadar yandığını hissetmiştim canım çok acıyordu. Ailem neden böyle bişey yapmıştı neden beni bile bile ölüme göndermişlerdi.Çaresizce önümdeki kağıt kaleme bakıyordum.
"Bu kağıdı imzalarsam beni bırakacak misiniz?"
"Evet , kağıdı imzaladıktan sonra istediğin yere gidebilirsin özgürsün."
Kalemi elime alıp kağıda doğru uzandım. Kalemin ucu kağıda deydiği sırada silah sesi patladı.Hiç görmediğim bi adam silahı Vedat Özden'e doğrulmuştu.
"Sen bunu imzalasan da imzalamasanda seni bırakmayacak. Yalan söylüyo inanma."
Tereddütle Vedat Özden'e baktım.
"Tabikide seni bırakacağım parayı aldıktan sonra senin ne önemin var ki."
Bi anda içeri 5 6 adam girdi. Hepsi Vedat Özden'e ve onun adamlarına silah doğrultuyordu.
" Burhan gelmeden burdan git istersen o geldiğinde yaşamaya devam edeceğini hiç sanmıyorum.O benim gibi insancıl değil bilirsin."
Vedat gelen adama baktı bide kendi adamlarına baktı ve silahını içine koydu.
" Şunu unutma sakin unutma Bora Akgün , bu iş burda bitmedi. O kızı ne kadar korumaya çalışırsanız çalışın bir gün onun cesedini önünüze atıcam. "
Bora denilen adam Vedat Özden'in ayağının dibine sıktı.
" 10 saniyen var"
Vedat Özden ve adamları depoyu terk etmişti bile.
İyide bu adam kimdi ? Burhan'ın nesi oluyordu. Bora Akgün yanıma geldi ve cebimden çıkarttığı çakıyla bileğimdeki ipleri kesti. Yanındaki adamlardan birisi peçete getirdi.Peçeteyi alarak boynuma tuttum. Kesik çok derinden değildi ama çok kanıyordu.İçeriye koşarak giren Burhan'la güvende olduğumu hissettim beni görünce koşarak yanıma geldi.Öyle bi sarıldı ki bi an nefes alamamıştım.Sarılsam mı diye düşündüm ve bende karşılık verdim.Sarılışımızı bölen şey Bora Akgün'ün sesiydi.
"Eee özlemedin mi abi beni . Bana sarılmak yok muu kıskanıyorum bak"
(*)(*)(*)(*)(*)(*)(*)(*)(*)(*)(*)(*)(*)(*)
Oooo yeni karakter geldiiğ.😂👌🖤
Ne düşünüyorsunuz yeni karakter hakkında 🖤🖤

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçüğüm'
Novela Juvenil"Sen kendini ne sanıyorsun kimsin sen de yapma dediğim şeyi yapıyorsun. Naptım lan sana da benden nefret ediyosun.Ben olmasaydım çoktan ölmüştün. Sırf seni korumak için herkesi karşıma aldım. Hiç bişey bilmiyosun kalkıp burda bana bağırıyosun bana b...