50 gün aranızda olmayacağım için iki bölüm yazıp atmak istedim. Sizi çok seviyorum döndüğümde görüşürüz canlarıım♥️♾
''Arya düşündüğüm şeyi yapmayacaksın dimi?''
Sude bana yalvarırcasına bakarken gülerek hırkamı çıkardım ve ona uzattım. Konuşmaya başladığım sıra da gömleğimin kollarını yukarıya kıvırıyordum.
''Tam olarak düşündüğün şeyi yapacağım.''
Futbol oynayan erkelere bakarak ıslık çaldım.
''Şşş çocuklar takımda bir eksik var mı?'' Dedim.
Sorumla topu ayağında tutan çocuğun yanına giderek bir hareketle topu ayağından aldım. Topu sürmeye başladığımda oyun başlamıştı. Bahçedeki çoğu kişinin bana şaşırarak baktığını düşünmüyordum. Tüm okul bu hallerime alışmıştı. Topu kaleye sürerken bana çalım atmaya çalışan çocuğu tek bir hareketle geçtim ve kaleye sert bir şut çektim. Golü attığımda takımdaki çocuklara dönerek göz kırptım.
''Isındığıma göre asıl oyuna geçebiliriz.'' Dedim.
Topa sertçe girişiyor,çocukları itiyor,çalım atıyor ve düşürüyordum. Sürekli ayağıma çalım atmaya çalışan çocuğu kolumla yere itirdiğimde ağzından küçük bir küfür kaçtı. Bunu duymamazlıktan gelecektim. Futbol oynuyorduk ve böyle şeyler olabilirdi. Bir seferliğine hiçbir şey yapmayacaktım.
Oyuna devam ediyorduk bizim takımın kazanması için tek bir sayıya ihtiyaç vardı. Okan pası bana attığında kaleye doğru topu sürmeye başladım. Şutu çekeceğim sıra da daha demin ki çocuk dirseğiyle beni ittirip dengemi kaybetmeme ve topu kaptırmama sebep olmuştu. O,topu kaleye sürerken sinirle çocuğun yanına giderek onu omuzlarından ittirdim.
''Sen baksana bana bir ne yapıyorsun? Senin gelmiş geçmiş yedi sülaleni s'ker atarım!''
Çocuğa bağırmamla ve küfür etmemle nöbetçi hocanın aramıza girmesi ve ortamın kızışması bir olmuştu. Çocuk bana küfürler yağdırırken Sude beni kolumdan çekerek çıkarmaya çalışıyordu. O çocuğa vurmadan hiçbir yere gitmeyecektim.
''Bak ağzını topla o topu sana yedirmeyeyim!!'' Dedim.
Asya Hoca bizi sakinleştiremediğinde araya az önce çardakta oturan erkek hocalar girdi. Aralarında Uğur Hoca da vardı ve bana doğru geliyordu. İçimden küçük bir küfür savurdum.
''Hadi ama gerçekten mi?'' Dedim.
Gerçekten bana doğru adımlıyordu. Tam önümde durduğunda gözlerine baktım.
''Tam bir klişe.'' Dedim.
Kaşları çatılmıştı. Ne yani bana sert öğretmeni mi oynayacaktı? Burada ki herkes oynayabilirdi ama onun oynamasına izin vermezdim.
''Bu kadar öğretmenin arasında sizin bana gelmeniz tam bir klişe ha bir de şimdi kesin sınıfa çıkmamı sakinleşmem gerektiğini söylersiniz.'' Dedim.
Gözlerine baktığımda diğer hocaların çocuğu içeriye götürdüklerini gördüm. Bahçe sakinlemiş kimse bana bakmıyordu. Sude dışında.
''Sınıfa değil müdürün yanına gitmeni söylüyorum.'' Dedi.
Bana gerçekten sert öğretmeni oynuyordu... Bu iğrençti. Ona biraz yaklaşarak kulağına bir şey fısıldadım.
''Terk edilmiş evde becerdiğin kız bahçenin sağ tarafında bize bakıyor.'' Dedim.
Bu söylediğimle hafifçe kaşları çatılmıştı. Bahçede olmasaydık beni hemen becerebilirdi aynı öyle bakıyordu.
''Okul çıkışından on beş dakika sonra arabamın önünde ol. Bu akşam yemek yiyeceğiz.'' Dedi.
Söylediği şeyle kahkaha attım. Kahkahamdan ötürü bir kaç göz bana dönmüştü. Bana dönen gözlere baktım.
''Önünüze bakın!'' Dedim.
Sert sesimle önlerine dönmüşlerdi. Yumuşak ve alaycı bakışlarıma geri dönerek Uğur Hoca'ya baktım.
''Sizinle yemeğe çıkmayı düşünmüyorum. Bir ay,bir yıl,bir asır sonra bile bu teklife kararım aynı olacak. Ben sizinle olmayacağım. Kendinize yeni bir av seçin. Bu arada beni müdürün yanına sizin götürmenize gerek yok ben giderim. Gidip bir kahve içeyim beni özlemiştir.'' Dedim.
Uğur Hocaya göz kırparak yanından geçtim. Sude yanıma geldiğinde beni soru yağmuruna tuttu. Onu umursamayarak elindeki hırkamı aldım. Sırtıma atarak Kaan Hocanın,müdürümüzün odasına ilerledim. Kapısını çaldığımda sert sesini duymuştum.
''Gir.''
Rahatça kapıyı açarak içeriye girdiğimde yüzündeki ciddiyet gülümsemeye dönmüştü.
''Hoş geldin.'' Dedi.
Kaan Hocaya hafifçe kafa sallayarak önündeki deri koltuklara baktım. Oturmam için işaret yaptığında oturdum.
''Nasılsın güzel öğrencim?'' Dedi.
Kaan Hocanın bana olan zaafını hem notlarıma,hem fiziğime bağlıyordum. Evli ama mutsuz bir evliliği vardı. İstekleri ve arzuları vardı bunları yerine getiremiyordu.
''Bahçedeki tartışma olayını duymuşsunuzdur. İlk ben küfür ettim. Eğer bir suçlu varsa benim o çocuğa kesinlikle bir şey yapmanızı istemiyorum.'' Dedim.
Kaan Hoca bana hayranlıkla bakıyordu. Bu özelliğimi seviyordu. Sert,vurdum duymaz,kavgacı bir tip olabilirdim ama konu eğitimse hatalı olmasam bile karşı tarafın asla zarar görmesine izin vermezdim. Sorumluluğu kendi üstüme alırdım.
''Olayı görmezlikten geleceğim.'' Dedi.
Kendisi bilirdi. Masasının üstündeki kalemi aldım ve o bilgisayara bir şeyler yazarken konuşmaya başladım.
''Okula yeni gelen hoca size nasıl bir tip?'' Dedim.
Sorumla beraber kimden bahsettiğimi anladı.
''Uğur Bey mi?'' Dedi.
Kafamı salladım.
''Disiplinli bir adama benziyor. Sohbet ettik bence iyi bir adam.'' Dedi.
Ben öyle düşünmüyordum. Uğur Hoca'da garip şeyler vardı. Sadece s*ks değil başka şeyler gizli gibiydi onu tanımak hikayesini öğrenmek istiyordum.
''Kaleminizi bugünlük ödünç alıyorum yarın geri veririm. Hoşçakalın Hocam.'' Dedim.
Müdürün odasından çıkarak sınıfa ilerlerken öğretmenler odasının önünde soru çözen Uğur Hocayı gördüm. Bir süre onu izledim. Soruyu çözerken sağ elindeki kalemi sürekli döndürüyor dudaklarını aralıyordu. Kafasını çevirip ani ve beklenmedik bir şekilde gözlerimi buluşturdu. Sahte bir şekilde,alayla gülümseyerek merdivenlerden sınıfa çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimliksiz ' {Daddy}
Teen FictionGenç kız güçlükle konuştu. "Gözlerinizi gözlerimden ayırın ki sizden ayrılabileyim." Dedi. Ondan yaşlarca büyük olan adam kızın ondan ayrılmamasını istiyormuş gibi gözlerini daha çok odakladı.