Genç kız güçlükle konuştu.
"Gözlerinizi gözlerimden ayırın ki sizden ayrılabileyim." Dedi.
Ondan yaşlarca büyük olan adam kızın ondan ayrılmamasını istiyormuş gibi gözlerini daha çok odakladı.
''Okan daha kaç kere söyleyeceğim bilmiyorum ama o partiye gelmeyeceğim.'' Dedim.
Sınıfça parti vereceklerdi ve beni zorla katmak istiyorlardı ama ben katılmak istemiyordum. Sınıftaki çoğu kişiyi sevmiyordum. Onların partisine gitmek de istemiyordum. Okan için bile o partiye dayanamazdım.
''Söz veriyorum biz ikimiz başka bir mekana gider eğleniriz.'' Dedim.
Okan'a baktığımda bu fikri daha çok beğendiğini gördüm. Gülümsediğimde o da gülümsedi. Sınıfın kapısı açıldığında içeriye nöbetçi öğrenci girdi. Ne olur bir öğretmen beni çağırmış olmasın ne olur ne olur...
''Arya Uğur Hoca seni odasında bekliyor.'' Dedi.
Kafamı masaya koyarak sabır diledim. Okan'ın güldüğünü gördüğümde ona baktım.
''Hey komik olan ne?'' Dedim.
''Çok tatlısın.'' Dedi.
Ona hafifçe gülümseyerek sıradan kalktım.
''Uğur Hocayı bekletmesem daha iyi.'' Dedim.
Sıradan kalktım ve merdivenlerden çıkarak Uğur Hocanın odasına ilerledim. Okulumuz o kadar büyüktü ki yabancı okularda ki gibi hem öğretmenin ayrı odası ve beraber kullandıkları öğretmenler odası vardı.Ah benim gösterişli okulum... Uğur Hocanın odasının kapısına geldiğimde iç çektim. Beni neden çağırıyordu ki? Kapıyı açtığımda önündeki bir defterin sayfalarını karıştırdığını gördüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşine o kadar dalmıştı ki beni farketmemişti. Boğazımı temizliyor gibi yaptığımda kafasını kaldırarak gözlerime baktı.
''Eğer işiniz varsa daha sonra gelebilirim.'' Dedim.
Önündeki defteri kapatarak oturmam için deri koltuğu işaret etti. Oraya oturarak ona baktım.
''Neden çağırdınız?'' Dedim.
Ellerini çenesinin altında birleştirerek gözlerime baktı.
''Benimle neden artık konuşmuyorsun?'' Dedi.
Omuzlarımı silktim. Bu oyundan çok sıkılmıştım bu yüzden gerçekleri söyleyecektim.
''Çünkü artık bana ihtiyacınız yok. Ben sizi iyileştirmek için yanınızdaydım ama siz iyileşmek istemiyorsunuz. Bu yüzden artık sizinle konuşmamın veya sizin yanınızda olmama gerek yok. Ben sizin öğrencinizim siz benim öğretmenimsiniz. Ben bu çizgiyi aşmak istemiyorum. Fatih Hocanın yerine bu okula geldiniz. Fatih Hoca benim sahip olduğum tek aileydi siz onun yerini doldurmaya geldiniz. Ben buna izin vermek istemiyorum. Lütfen bir daha ders haricinde benimle konuşmayın. Dersle ilgili bir şey yoksa görüşürüz Hocam.'' Dedim.
