Sabah olmuştu. Kuzey uyandı fakat yanında Alya yoktu. Etrafa bakındı ama göremedi. Daha sonra içerden gelen müzik seslerini duydu. İçeri gittiğinde Mustafa Sandal/Aya Benzer şarkısında dans eden Alya, Hayal ve Bulut. Bir dakika ne Bulut mu? Bulut pembe bir peruk takmış evde oryantel yapıyordu. Kızlar da saçlarında ki topuzları sallayarak dans ediyorlardı.
"EVDE KALMIYORSUUUUNNN!!!"
"EVDE KALMIYO... ne? Ne evde kalmaması ya?"
"Ben senin turşunu kuracaktım."
"Ahahahha ne? Bulut bi dur sende yandan kalça atıp durma!"
"Şıka yaptım nurgül."
"Ohh tamam."
Kuzey lafa katıldı.
"Oh valla damatı uyutup dans ediyorsunuz."
"Müstakbel demek istedin heralde enişte."
"Ahahahah ne?"
"Ben daha arkadaşımı vermedim."
"Ben aldım bile."
Kuzey Alya'yı kucakladığı gibi koşmaya başladı. Hayal arkasından gidip terlikle Kuzey'e vuruyordu. Evde birkaç dakika kovalamaca yaşandı. Daha sonra Bulut Hayal'i zar zor tuttu ve Kuzey Alya'yı indirdi.
...
Hayal ve Bulut kahvaltı hazırlamaya başladılar. Bulut hâlâ dans ediyordu. En sonunda bir yumurtayı yere düşürerek kırdı. Hayal o anda öyle bir bağırdı ki ağaçtaki kuşlar uçtu.
"BULUT SİKTİR GİT YAAAAA. BEN BURALARI YENİ SİLDİİİİİİİMMM!!!!!!!"
"Hihihi dur ben gidiyiim."
Bulut salona kaçtı ve Kuzey'in kucağına oturdu.
"Enişte Napıyorsun?"
"Baldız hiç sorma bu Hayal beni öldürecek."
"Ahahhaha. İyi de benim kocamın kucağına niye oturdun."
"Aa pardon ya."
Hayal lafa karıştı.
"Ne dedin sen?!"
"Eee müstakbel kocam dedim."
"Akıllı ol. Aklını alırım. Ben seni daha vermedim."
...
Kahvaltı yapıp ailelerin çok ısrar ettiği düğün salonuna bakmaya gittiler. Güzeldi yani ama düğün salonu değildi. Düğün kumsalda olacaktı. Bu yüzden bu fikri çok beğendiler. Hemen akşam için hazırlanmaya gittiler.
...
Herkes hazırdı. Düğün başlamak üzereydi. Yalnız Bulut çok heyecanlıydı. Hayal son olarak Alya'nın ayakkabısının altına ismini yazdı ve odadan çıktı. Hemen arkasından Bulut geldi. Ayakkabıyı zorla alarak sildi. Kuzey ona öldürücü bir bakış atmıştı ama o takmıyordu. Ayakkabının altındaki ismi silip başka birşeyler yazdı. Alya ve Kuzey'in okumasına izin vermedi.
...
Alya ve Kuzey çıkıyordu. İkiside çok güzel olmuşlardı. Arkalarından Bulut ve Hayal geldi.
...
Sıra ilk dansa gelmişti. Tabii ki de "Gelinim" çalıyordu. Çok muhteşem dans etmişlerdi.
...
Sıra gelin çiçeğini atmaya gelmişti. Bulut Alya'nın kulağına birşeyler fısıldadı ve eline birşey verdi. Alya çiçeği eliyle koymuş gibi Hayal'in kucağına attı. Hayal bir çığlık attı ve çiçeği yere fırlattı.
"Ayy elim çiçekte arı varmış."
"Hayır."
Bulut çiçeği yerden aldı.
...
Düğün nerdeyse bitiyordu. Hayal ayakkabının altına baktı ve "Benimle Evlenir Misin?" Yazısını gördü. Ardından Bulut geldi ve çiçeği verdi. Hayal çiçekte parlayan birşey fark etti. Elini kesen şey yüzükmüş. Herkes sustu. Bulut diz çöktü.
"Bir ömür beni çeker misin? Benimle evlenir misin?"
"A ne? Eveeeett."
Arkada Bulut ve Hayal'in fotoğrafları geçiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elma Şekerim
Romansa"Ne yaptığını sanıyorsun! onu ben alacaktım." "Kusura bakma güzelim. Ben aldım." "Pislik." Bir elma şekeri kavgasıyla başlayan aşk hikayesi.
