🌠Şarkı🌠

5.6K 337 211
                                    

Annabeth'ten

"Bir dakika şimdi yani sen şimdi Godric Gryffindor'un kızı mısın? Ama nasıl? En önemlisi ise kaç yaşındasın?" dedi James azı açık bir şekilde.

Sirius ise onun kafasına vurmuştu son sorduğu sorudan dolayı.

"Bir kere ben 13 yaşındayım ve bir iksir yüzünden uzun bir uykuya daldım. İksirin diğer bir özelliği ise zaman benim için işlemiyordu. Yani olay bu." dedim ve yavaşça süpürgeden indim.

"Eee James binmek ister misin?" dedim. O ise kafasını hızlı bir şekilde salladı ve pelerinini yüzüme attı. Şaşırdım tabi.

Bir anda biri güldü. O kişiye baktığımda bunun Sirius olduğunu gördüm. Sadece ona doğru somurttum. James ise süpürgeye binmiş deliler gibi bağırıyordu. Bende pelerini inceliyordum.

İncelemem bitince elimi şıklattım ve son hızla süpürgem geri geldi. James süpürgeden indiğinde bir kıkırdadım. Beni gören Remus'ta kendini tutamadı ve kahkaha atmaya başladı. Sirius ve Peter da başlayınca. Bu sefer bende kendimi tutamadım ve kahkaha attım.

James'in saçı arkaya doğru uçmuş, gözlüğü yamulmuş ve kravatının ucuda arkaya dönmüştü. Bayağı bir komikti.

"Şimdi sen Gri Leydi'nin kardeşisin?" dedi bir anda Sirius. Gri Leydi kimdi ki?

"Gri Leydi kim?" diye sordum. Aşırı merak etmiştim.

"Ravenclaw binasının hayaleti. Helena Ravenclaw. Hani Ravenclaw evinde olan." dedi Peter.

Bir anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Cidden hayalet olarak yaşıyor muydu.

"Bu-bunu bilmiyordum. Üz-üzgünüm çocuklar benim gitmem gerek." dedim endişeyle.

Süpürgeme giderken bir anda tökezledim. Az kalsın düşüyordum ki biri beni tuttu. Kim olduğuna baktığımda bu kişinin Sirius olduğunu gördüm.

"Sakin ol. İyi misin?" dedi bana bakarak. Niye endişelenmişti ki. Arkadaş mıydık? Hayır. E o zaman niye endişelendi ki.

"Hayır. Yani evet. Benim onunla görüşmem gerekiyor. Hemen şimdi." dedim telaşla ve kollarından ayrıldım.

Bu sefer ise bileğimi tuttu.

"Hayır." dedi. Neydi bu şimdi. Yavaş yavaş öfkeleniyordum. Firenze de uzaktan gerilimi anlamış olacak ki yaklaşmaya başladı.

"Bu sefer Sirius'a katılıyorum. Böyle bir yere gidemezsin." dedi Remus. Onlar benim neyimdi ki daha tanışalı dün bir bugün iki. Bu neyin nesiydi yaa.

"Hayır. Gitmem lazım." dedim ve bileğini Sirius'tan kurtarmaya çalıştım. Ama çocukta öküz kuvveti var bir türlü bırakmadı.

"Tamam en azından Sirius seninle gelsin." dedi Remus.

"Neden o/Neden ben" dedik Sirius ile aynı anda.

"Çünkü şuan James şurada kusuyor ve ben onu yalnız bırakamam. Peter'ında yükseklik korkusu var." diye sitemli bir şekilde cevap verdi Remus.

James'e baktığımda bayağı kötü bir haldeydi. Acıdıydım ona.

"İyi peki mecburuz artık. Ne yapalım." dedi Sirius ve bende oflayarak başımı salladım.

Sirius süpürgeye bindi. Ben nereye binecektim şimdi.

"Ben nereye bineceğim?" diye sordum ona doğru. O ise kolumu çekerek beni iki bacağının arasına yan olarak oturttu.

"Buraya." dedi. Sonra süpürgenin sapına tutunarak beni kolları arasına aldı. Bir anda hızlanınca düşmemek için ona sarıldım.
Ravenclaw evine gelince ben süpürgeden indim ve ona 'bekle' dedim.

Hogwarts'ın Vârisi [Düzenlemede]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin