Annabeth'ten
"Ne işin var burada?" dedim endişe ile. Ya Basilisk'in gözlerini görseydi.
"Asıl senin ne işin var burada? Daha doğrusu burası neresi? Hepsini geçtim sen iyi misin?" dedi hızlıca.
"Burası Sırlar Odası. En çok güvendiğim ve ilk arkadaşımın yanına geldim." dedim sakince. Aniden dondu.
"Sırlar Odası mı? Şu ünlü oda. Salazar Slytherin'in gizli odası. Hem ben burada arkadaş gıremiyorum." dedi.
"Aynen tam olarak o oda. Arkadaşım biraz ölümcül ölmemen için saklandı." dedim o ise bana anlamamış gözlerle baktı. Hemen pelerinimin altındaki gözlüğü ona doğru uzattım.
"Tak sana göstereceğim ve ne olursa olsun çıkarma." dedim.
"Basilisk. Çıkabilirsin. Gel." dedim.
Sudan çıkan Basilisk'e büyü yaptım.
"Viento laculis!"
Üzeri kupkuru olmuştu. Sonra ona kollarımı açtım ve direk kollarıma geldi. Sirius'u görünce kuyruğunu bana doğru siper etti.
"O zarar vermez. Onu tanıyorum." dedim.
Sirius'a döndüğümde beti benzi akmıştı. Yazık ya. O kadar çok mu korktu.
"Black iyi misin? Merak etme o zarar vermez." dedim sakince.
"Sen çatalağızsın ve Basilisk'in var." dedi. Bir anda burnuma kan kokusu geldi. Sirius'un eline baktığımda avcunda bir kesik vardı.
"Vulnera Salentur!" dedim. İyileşmişti.
"Evet bir çatalağzım ne var bunda. Eminim çoğu Slytherinli çatalağızdır. Bu arada Basilisk benim arkadaşım. İlk arkadaşım. Ben 1 yaşında iken tanıştık onunla." dedim ve Basilisk'i öptüm. O da benim yanağımı yaladı.
"İlk öncelikle demin kullandığın iki büyüde çok ileri seviye ve yaramı iyileştirdiğin için teşekkür ederim. İkinci olarak çatalağızlık çok nadirdir. Ve son olarak Slytherin'de sadece sende var." dedi. Vay be ne kadar da eşsizim.
"Önemli değil ve iltifat içinde teşekkürler." dedim gülümsemeye çalışarak. Biraz olsada moralimi yerine getirmişti.
"Neden gittin ve ağladın?" dedi. Neden sormuştu ki.
"Bir şartla söylerim. Bende sana bir soru sorucam." dedim.
"Tamam kabul. Anlat hadi." dedi sabırsızca.
"O şarkı. O şarkı annemle benim şarkımdı. Ben küçükken her gece uyumadan önce bu şarkıyı söylerdi. O an onları ne kadar özlediğim aklıma geldi." dedim ve Basilisk'e sarıldım.
"Anladım. Doğruyu söylemek gerekirse anlayamam. Benim annem ve babamla aram pek iyi değil o yüzden." dedi ve karşıma oturdu. Başımı salladım sadece.
"Neden peşimden geldin?" dedim. Ne yani merak ediyordum.
"Sana kanım ısındı diyebilirim." dedi. Üstlenmedim.
Dik dik Basilisk'e bakıyordu.
"Sevmek ister misin?" dedim.
Başını hemen sağa sola salladı. Neredeydi bunun Gryffindor cesareti. Ama karşısında Basilisk olsa babamda böyle hissederdi.
"Sadece neden senin gözlük takmadığın halde ölmediğini düşünüyordum." dedi. Bense kahkaha attım.
"Lens takıyorum." dedim. Başını aşağı yukarı salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarts'ın Vârisi [Düzenlemede]
Genel KurguAnnabeth Mira Gryffindor, Godric Gryffindor ve Rowena Ravenclaw'ın kızı Salazar Slytherin ve Helga Hufflepuff'ın vaftiz kızı Bir iksir yüzünden çapulcular döneminde Bu eşsiz kız bakalım çapulcuların dikkatini çekebilecek mı? Tüm hakları sırlar odas...