🌠Sevgililer🌠

3.3K 214 61
                                    

Annabeth'ten

Sabah'tan beri James'in şu cübbeyi giydin diye uğraşıyoruz. Ama keçi inadı var. Bir tutturdu mu tutturuyordu. Yani ne var giyse. Biz de giyindiremezdik ki. Aklıma gelen fikirle Lily'i kenara çektim.

"Lily. Senden bir şey isteyeceğim. Hem artık zamanı da geldi. James'in çıkma teklifini kabul et artık." dedim.

"Ne!? Asla!? Ben ondan hoşlanmıyorum bile." diye hafif bağırdı.

"Lily, güzelim. Beb zihinfendim bunu biliyorsun değil mi? Beni kandıramazsın. Artık kendine eziyet etmeyi kes." dedim. Biraz tereddütte kaldı ama sonra kafasını salladı. James'in yanına geri döndük. James hala çırpınıyordu.

"Potter." dedi Lily. Bella ve Cissy'i yanıma çektim.

"Efendim, Lily çiçeğim." dedi James. Gözleri parlayarak.

"Seninle çıkarım. Ama-" derken Lily, James sözünü kesti.

"Gerçekten mi!? Şimdi biz çıkıyor muyuz!? Kapak oldun pati!?" diye bağırdı James.

"Ama tek bir şartım var. Beth'e yaptığını ödeyeceksin. Bu yüzden onu giyersen seninle çıkarım, James." dedi Lily.

Oha! Lily, James'e adıyla seslendi. Yuh! Kıyamet yaklaşıyor. James'e baktığımda soyunma odasına gitmişti bile. Soyunma odasından çıkınca gülmeye başladık. James'in giydiği şeye değil suratına gülüyorduk.

"Çok iyi görünüyorsun, Jamie." dedim ve konuşmaya devam ettim.

"Hadi çapulcuların yanına gidelim. Bu arada Profesör McGonagall'ın da yanına gideceğiz. Ne söyleyeceğini biliyorsun James. Onun yüz ifadesini çok merak ediyorum." dedim.

Odadan çıktık. Bella ve Cissy sevgilerinin yanına gitmişlerdi. Yolda giden herkes ağızı açık bir şekilde bize bakıyordu. Daha doğrusu James'e.

Koridorda Sirius'u görünce geri gidecekken Lily beni tuttu ve başını olumsuz anlamda salladı. Yani artık benimde zamanım gelmişti demek. James'i arkamıza sakladık.

"Black sana çok güzel bir sürprizimiz var." dedi Lily ve Lily ile aynı anda çekildik. James'i gördüğünde Sirius şok geçirdi resmen.

"Çatalak doğruyu söyle seni ne ile tehdit ettiler." dedi Sirius.

"Etmediler Pati. Lily çıkma teklifimi kabul etti." dedi James. Sirius kocaman gözlerle Lily'e baktı.

"Oha! Kıyamet yaklaşıyor." dedi Sirius. Sonra bana doğru baktı.

"Naber, uyuyan güzel?" dedi. Yüzümün kıpkırmızı olduğuna hiç şüpe yoktu. Lily, James'in kolundan tutup sürüklemeye başladı.

"İyi, sapık. Senden?" dedim. Resmen gri gözlerine zar zor bakabiliyordum.

"Seni gördüm daha iyi oldum. Lily ve James'in işinde senin parmağın var değil mi?" dedi.

"Belki." dedim.

"Ne dersin? Artık bizde onlara katılalım mı?" dedi. Somurttum.

"Biri bana teklif etmedi ve beni seviyorum demedi. Ah doğru ya. Bir Hufflepuff öğrencisi bana çıkma teklifi etmişti." dedim. Yalandı. Bir anda kaşlarını çattı. Hemen belimden tuttu ve kendine çekti beni.

"Kim o?" dedi kızgınlıkla.

"Bilmem. Kim acaba." dedim. Yalan söylediğimi anlamış olacak ki dudaklarımızı sürtmeye başladı. İyi ki bugün Cumartesiydi. Hogsmade gezisi vardı.

"Seni şeytan. Benimle nasıl oynanacağını çok iyi biliyorsun. Seni seviyorum. Sevgilim olur musun?" dedi. Konuştukça dudaklarımız daha da değiyordu.

Hogwarts'ın Vârisi [Düzenlemede]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin