🌈 39

4.2K 328 83
                                    

"Sizi çok özledim!" diyerek arkadaşlarımdan oluşan sarılma yığınına kendimi bıraktığımda herkesin kahkahaları rahatlıkla kulaklarıma ulaşıyordu. 

"Sanki yıllardır görüşmüyoruz!" diyen Güney ile "Sensiz geçen günlerim yıllar kadar uzun geliyor uğur böcüğüm..." diye seslendi Emir. Ardından Zeynep onun ensesine patlattı ve çıkan sesle hepimiz kendimize geldik.

"Altta kalanın canı çıktı bu arada." diyerek doğrulmaya çalışan Poyraz'a güldüm ve ona yardım ettim. Bugün sınavdan sonra buluşma kararımızı yerine getirmek için buradaydık. Ne yapacağımızı bilmiyorduk açıkçası, sadece birlikteydik yine ve sanırım gidişine göre hareket edecektik. 

"Sınavlar nasıldı? Umarım hepinizinki iyi geçmiştir." diye sordu Almila. 

"Sınavın ırzına geçtim kanka. Sanırım annem okunmuş pirinç verdiği için." dedi Emir.

"Okunmuş pirinç ile ırza geçmek kelimelerini aynı dakika içerisinde kullanman annenin hoşuna gitmezdi." dedi ve olayın ciddiyeti ile dudaklarını birbirine bastırdı Poyraz. 

"Kötü geçen yok ama sanırım değil mi?" diye yokladım Poyraz'ın kolunu kendi ellerimle omzuma koyarken. Bana üstten üstten gülümsediğini biliyordum. 

"Yok kanka. Çok şükür bu günleri de gördük." dedi Güney büyük bir rahatlıkla. 

"Bugünleri birlikte görmemiz dünyanın en güzel şeyi..." diye mırıldandım. Poyraz beni daha da yaklaştırıp "Bugün ne yapalım güzelim, ona da sen karar ver hadi." dedi. Tabii ki bu gibi durumlarda bir liste sahibi olmak çok işinize yarıyor arkadaşlar. Aynı zamanda çevrenizdeki insanların da oldukça işine yarıyor. Biri ortaya 'Eee ne yapıyoruz?' sorusunu attığında bütün gözler size dönüyor ve düşünmelerine gerek kalmıyor. 

Kafamın üstünde yanan ampul ve kıstığım gözlerim, aklıma gelen süper fikrin habercisiydi. Tabii ki bunu yalnızca ben biliyordum.

"Bence bugün... sarhoş olalım!" dediğim anda hepsine inme inmişti.

"Oh may cenabı Allah..."

"Bence sen çoktan kafayı bulmuşsun kanka. Annemle babam duysa affedersin içtiğimiz şeyin şişesini bana sokar."

"Çok ayıp Emir." diye ona kızdı Zeynep.

"İlla içki içmek zorunda değiliz ki!" diye araya girdim hemen. "Mesela ben fazla orman meyveli kefir içtiğim zaman sarhoş gibi oluyorum. Yani sarhoşluğun anlamını bildiğimden değil tabii ama saçmalıyorum. Sanırım bir dokunuyor. Zeynep'e de öyle. Genlerden olsa gerek." dedim ve Zeynep'in gözleri parladı.

"Harika fikir kusi!" diyerek yumruğunu yumruğuma tokuşturduğunda kıkırdadık. 

"Ben melisa çayı içince öyle oluyorum, uykum geldiği için sanırım ve uykum gelince saçmalarım." dedi Almila. Güney onu yanağından öpüp "Sen çok güzel saçmalıyorsun." dediğinde hepimiz kusarmış gibi sesler çıkardık. Emir "Ben de Almila ve Güney ikilisinin cilveleşmelerini görünce kafayı buluyorum çünkü iğrençler." diye ekledi.

"Sanki siz yapmıyorsunuz lan, diyene bak." diyerek kendisini savundu Güney. 

"Bu konuyu burada böyle altı kişi konuşalım ki kimsenin kimseye saygısı kalmasın, olur mu arkadaşlar?" diyen Poyraz'ın iğnelemeleri ile hepimiz kendimize geldik. "Etrafım salaklarla çevrili..." diye fısıldadığında ona döndüm. Ona olan bakışımı görüp "Sen değil kurban olduğum." dediğinde gülümsedim. 

"Poyrik bize kusarmış gibi yaptıktan sonra bunu yapman bize ne kadar ironik bir kişi olduğunu kanıtlıyor." dedi Almila ve Güney ile aynı anda ellerini havaya kaldırıp çaktılar. Aşırı senkronize bir çift olduklarını bu şekilde hepimize kanıtlıyorlardı. 

Ölmeden Önce Yapılacaklar Listesi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin