🌈 24

10.4K 908 144
                                    

Öncelikle önceki bölüme attığınız 'çok güzel olmuş' yorumları beni mutu ediyor ve gaza getiriyor o yüzden teşekkür ederim. Aslında yorumun her türlüsü ben gaza getiriyor, oy ve yorumları bol bol tutarsanız çok sevinirim ainfşsnfşsmfşeödşsnfls

Ama oy vermiyorsunuz, oy verin lütfen. Okunma ve oy sayısı arası dağlar var dağlar.

Oki doki, o zaman iyi okumalar.


-

Annemle tedavi gördüğüm hastaneden çıkarken beni dışarıda beklemesini söylediğim ve burada olduğu için sonsuz kez küfür edip, sinirlendiğim Poyraz beni izliyordu. Ona bilmem kaç metre öteden kısık ve son derece kızgın bakışlarımı atmaya başlamıştım bile. Annem ise bu durumdan memnundu çünkü beni eve Poyraz bırakacaktı ve kendisi işe gidecekti. Ayrıca birilerinin benimle böyle ilgilenmesi hoşuna gidiyordu. Artı olarak bizi çok yakıştırdığını söylüyordu.

Bu kadın kafayı sıyırmış!

"Poyraz'cığım, Ecrin'i eve bıraktığında bana mesaj at olur mu? Ecrin atmayı unutuyor." Poyraz tıpkı benim yaptığım gibi, gözlerini benden ayırmadan "Emrinize amadeyim efendim." diye gereksiz bir saygıyla konuştu. Bana gıcıklık olsun diye yaptığını biliyordum.

"Bir tanesin sen! O zaman daha sonra görüşürüz, öpüyorum sizi." dedi annem ve beni gerçekten de öptükten sonra yanımızdan ayrıldı.

İşaret parmağımı tehditvari bir şekilde ona doğru kaldırdım. "Seninle konuşmamız gereken önemli konular var, o yüzden bana öyle bakıp daha fazla sinirlerimi bozmayı kes." Ciddiyetimi bozmadan, kaşlarım çatık şekilde emirler veriyordum.

"Nasıl bakıyormuşum?" diye sorarken gülümsememek için zor tutuyordu kendini sanki.

"Sanki bana kızma diye yalvarıyormuşsun gibi..."

"Yalvarırım bana kızma."

"Poyraz! Nasıl kızmayabilirim sana? Seninle o kadar konuştuk, ne demek oluyor buraya gelmek? Okulun var senin, arkadaşların var. Üniversite sınavın var..."

"Sen de varsın?" dediğinde derin bir nefes aldım. "Hayır, bu sefer böyle şeyler söyleyerek beni kandıramazsın. Çok ciddiyim. İnanılmaz ciddiyim. Burada sen daha önemlisin, bu yüzden birkaç kural koymam gerekecek."

"Hmmm, kuralları yıkmaya bayılırım..." dedi ve sarılmak için bana uzandı. Kendimi geri çekip ciddiyet seviyemi ona belli etmeye çalıştım.

"Poyraz bak seni var ya..." yine derin bir nefes aldım. "Benimle iyi geçinmek istiyorsan bu kurallara uymak zorundasın. Benimle iyi geçinmek istiyor musun?"

Omuzları düştü ve ofladı. "Kurallara geçelim." dediğinde zaferle gülümsedim ve yürümeye başladım.

"Öncelikle, eve kadar yürüyeceğiz."

Kolumdan tutarak beni durdurdu. "Olmaz ama, yorulursun. Yorulmaman gerekiyor."

"Burada kuralları kim belirliyordu pardon?" diye özgüvenli bir şekilde konuştum. Bu tavrım gözlerini devirip sabır çekmesine neden oldu.

"Ecrin, abartma. Bazı noktalarda da benim sözüm geçmeli." Haklıydı. Alt dudağımı bu gerçekle sarkıttım ve "O zaman aşırı yavaş yürüyelim? Hem böylece bol bol konuşuruz?" diye bir fikir sundum. Biraz düşündükten sonra kafasını salladı. Ben de koluna girdim hemen.

"Dua et hava iyi."

"Teşekkürler Allah'ım."

Gülüp kurallara devam etmemi istedi. "İlk kuralımız, yürümek kural sayılmaz çünkü, kesinlikle ama kesinlikle benim için okulunu asamazsın. Hele de sınavlarına girmemezlik yapamazsın. Hatta derste acaba Ecrin ne yaptı diye düşünemezsin. Okul başka ben başka olmalı, kısaca derslerini aksatma. Benim için bir şeylerden ödün vermene gerek yok. Benim için herhangi bir şey yapmana da gerek yok."

Ölmeden Önce Yapılacaklar Listesi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin