🌈 38

4.7K 373 65
                                    

Bu maceraya çok garip, pek de iç açıcı olmayan bir nedenle başlamıştım, başlamıştık. Lösemiydim ben ve her ne kadar ölmeyecek olmama sonuna kadar inanıyor olsam da bir liste hazırlamıştım. İlk başta sadece kendimi düşünerek hazırladığım bu liste, şimdi altı kişilik, hatta daha fazla kişilikti. Artık hayatımın önemli anlarının hiçbirini tek başıma yaşamıyordum. Mutlu veya üzücü olsun, birlikte düşüp birlikte kalkıyor yeri geldiği zaman yerde yuvarlanıyorduk kalkmadan önce. Hatta bazen de havada uçuyorduk. Çünkü birlikte olduktan sonra geri kalan detayların pek de önemi olmuyordu. Poyraz varsa, güvendeydiniz. Emir varsa, karnınız doyardı mutlaka. Güney varsa, gülmemeniz imkansızdı. Almila varsa omzunuzda hissettiğiniz bir el vardı. O el size şunu hatırlatırdı her zaman: Ben buradayım ve hep burada olacağım. Zeynep varsa, sırtınız yere gelmezdi.

Eğer ben varsam, ki unutmayın ben hep oradayım, inanmamanız için hiçbir neden yoktu. Ben maviydim. Ben pembe, sarı, turuncu, yeşil hatta kırmızıydım. Ben gökkuşşağıydım. Etrafınızdaki renkleri gözden geçirdiğinizde orada olduğumu anlayacaksınız. 

En son birlikte bir kaza atlatmıştık. Önce ben kalktım, sonra Almila. Sonra Güney kalktı ve onu Emir takip etti. Daha sonra Zeynep kalktı ve en son, Poyraz kalktı. Kimse bu aileyi bırakmadı. Bırakmayacak da.

O kazadan sonra fark etmiştik ki, biz çok şey yaşamıştık. Benim bu oyunum sayesindeydi bu hale gelişimiz ve artık istesek de birbirimizi bırakamazdık zaten. Çünkü bunca anıya yazık olurdu. Biz birbirimizin elini boşuna tutmamıştık. Biri bile gitse, yapboz bozulurdu ve herkes kendinde bir eksiklik hissederdi. 

Bugün, o kazanın ardından kaç gün geçtiğini bilmiyordum ancak yeniden hastanedeydim. Yaniden hastanedeydik, hepimiz. Yalnızca, odadaki insan farklıydı. Ve biz bir hastane koridorunda iyi haberler bekliyorduk. Hastanelere çok fazla uğrar olmakla birlikte içten içe bunun son olmasını umuyordum. En azından bu aralar, şöyle birkaç yıl hiç uğramasam on numara olurdu.

"Sizce ne kadar sürer?" diye sordu Almila. "Daha önce hiç bu konuda bir deneyimim olmadı." diye ekledi. Üzerinde bir eşofman takımı vardı. Aslında hepimizinki bu tür rahat kıyafetlerdi çünkü herkes acil mesajımla evden çıkıp gelmişti. Üniversite sınavı için hazırlanıyordu herkes ve zaten çok az görüşüyorduk. Görüştüğümüzde de sade bir gün planlıyorduk. Mesela benim listemi gözden geçirmeyeli uzun zaman olmuştu. Ama herkesin önce geleceğini düşünmesi gerekiyordu. Ayrıca benim nakilden sonra dinlenmem gerekip de dinlenememem sonucu annem ve babam katı kurallar koymuştu. Arkadaşlarım da bana uymaya çalışıyorlardı grup buluşmalarında. Onun dışında ikili buluşmalar da oluyordu. Ben Poyraz'ı daha çok görüyordum. Bazen Almila veya Zeynep bize geliyordu ve birlikte çalışıyorduk. 

"Almila oradan bakınca biz bu konuda çok mu deneyimli görünüyoruz kanka?" diye sordu Emir. "Hastaneye gelme kısmı ezberimdeydi sadece benim. Atladım geldim." diye eklediğinde hepimiz kafamızı salladık.

"Ecrin, nasıldı peki çok mu acı çekiyordu?" diye sordu Zeynep. Yüzünde gergin bir ifade vardı. 

"Birden oldu ben de anlamadım. Doktor ileri bir tarih vermişti, yani çok da erken değil aslında ama erken doğum sayılır sanırım." dedim. Evet, içerideki annemdi ve erkek kardeşimin doğumunu bekliyorduk.

"Ecrin'in kardeşi oluyor lan, çok garip bir duygu." dedi Emir ve güldüm.

"İsmi ne olacak?" diye sordu Güney.

Poyraz ile birbirimize bakıp gülümsedik. Onunla grupla görüştüğümden daha fazla görüştüğümden ve konuşmak için çok vaktimiz oluyordu. Kardeşimin ismini seçme görevi bana aitti ve bu konuda çok düşünmüştüm. Düşünürken de hep Poyraz'ın seçtiklerim hakkında görüşlerini almıştım. Dolayısıyla hangi ismi seçtiğimi o biliyordu. 

Ölmeden Önce Yapılacaklar Listesi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin