"Günaydın Almiloş'um," diye cıvıldayarak Almila'nın odasına girdiğimde Almila gözlerini ovuşturuyordu. Yeni uyanmıştı.
"Ecrin'in gökkuşağı modu geri dönmüş anlaşılan..." dedi Almila ve gülümsedi bana doğru. Bu sabah annem beni hastaneden almış, eve götürmüştü. Ben de sağlamından bir banyo yapmış, renkli kıyafetlerimden giymiş, annemin hazırladığı kahvaltı sofrasını silip süpürmüş, dişlerimi fırçaladıktan sonra buraya geri dönmüştüm.
"Sana ve Güney'e boyoz aldım!" deyip yanına ulaştım. Ellerini iki yana açıp "Sonunda güzel bir haber..." diye mırıldandığında o an aklıma gelmişti, daha Emir'in uyandığını bilmiyordu! Akşam uyudukları için onlara söylememiştim.
"Asıl güzel haberi vermedim ben daha..." diye mırıldandım ona üstten üstten bakarak. Kaşlarını çatıp oturur pozisyona geldi yattığı yerde. "Ne oldu?" diye merakla sorduğunda içten bir bakış attım ona.
"Emir uyandı!"
"Gerçekten mi!? Ne zaman uyandı? Nasıl uyandı? Bizi hatırlıyor mu? Ne olur hatırlıyor de!" Almila arka arkaya bir sürü soru sıraladığında hepsine tek seferde cevap verdim: "Dün seni odana bıraktıktan sonra Melina ve ben onun odasındayken uyandı. Karnım aç diyerek söze başladı, bizi hatırlıyor."
Almila derin bir oh çektikten sonra devam ettim: "Onlara da aldım boyoz. Yani Melina hala buradadır diye düşünüyorum. Gerçi belki yemişlerdir bir şeyler, sonuçta yanındaki o çocuk çok sorumluluk sahibi duruyor."
"Aynen, tabii senin yine de sağlama alman iyi olmuş."
"Emir uyandığında beni unutmuş taklidi yaptı biliyor musun? Yemin ederim kanım çekildi. Ama sonra hiç unutur muyum kankimsu diyerek rahatlattı bizi. Melina'yla birbirimize bir bakışımız var görmen lazımdı."
Almila ayağa kalktı ve "Bugün yürüyebilirim, yorgun değilim artık." dediğinde bu güzel haberle gülümsedim.
"O zaman tekerlekli sandalyeni Güney'e götürelim. Manitanı gezdirirsin." dediğimde kahkaha attı. "Off Ecrin, insanın moralini yerine getirmeyi çok iyi beceriyorsun."
Utangaç bir şekilde gülümsedikten sonra Almila'nın lavaboyu kullanmasını bekledim. Onu beklerken tekerlekli sandalyeyi odanın dışına çıkardım ve o geldiğinde Güney'in odasına adımlamaya başladık. Odada Güney'in annesi ve ablası da vardı. Görünüşe göre Güney'e temiz kıyafetler de getirmişlerdi. Güney giyinik bir şekilde duruyordu.
Annesi Güney'in kahvaltı yapmak istememesi üzerine bize şikayette bulununca Almila ile birbirimize bakarak güldük.
"Ben ikna ederim onu siz merak etmeyin." dedi Almila. Karşısında gelecekteki kayınvalidesi vardı ama kızın maşallahı vardı vallahi. Tabii onların önceden tanışmışlığı da olduğundan bu bir tık normaldi. Ben Poyraz'ın annesini görünce bukalemun olup kapının rengine bürünmek istemiştim.
"Evet, ben boyoz da getirdim hem. Bence Güney boyozları reddedemez." diyerek Güney'e baktığımda kendisi mağlubiyetle omuzlarını düşürmüştü.
"Çok seviyorum sizi kızlar!" dedikten sonra sarıldı bize annesi. Çok samimi aile üyeleri vardı Güney'in. Ablası da Almila'ya göz kırpıp bana gülümsedikten sonra odadan çıkmışlardı.
"Sandalyeyi sana getirdik, hala yorgunsan kullanabilirsin. Çok iyi sürücüyümdür." dedikten sonra göz kırptı Almila Güney'e. Güney kahkaha attıktan sonra ayağa kalkıp kollarını açınca Almila mesajı anlayıp onun kollarına girdi.
Aklıma Poyraz geldi ve içim yandı resmen.
"Ecrin, sen de gel." diyerek beni çağırdığında gülerek gidip arkadaşlarıma sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölmeden Önce Yapılacaklar Listesi!
Fiksi Remaja(Hikaye tamamlanmıştır.) Bu öylesine bir liste değil, bu gerçekten de ölmeden önce yapmak istediklerimin listesi çünkü ne zaman öleceğimi bilmiyorum. Ölme ihtimalimin olduğunu ve hastalığımı biliyorum, ancak yaşama enerjimden bir gram eksilmişse ne...