Hanımefendi✔

"Kahvaltı"

Bu resimde Jungkook sizcede Taehyun'a benzemiyor mu?

Bu bölüm ilk defa Ji Chan'ın Ağzından olacak ama diğer bölümler yine Jungkook'tan devam edecek. Sadece bu bölüme özel

ji Chan'ın Ağzından

Tuhaf durumun etkisinden çıkıp Jungkook'un arkasından bende ilerledim. Bazen aniden bana yaklaşıyordu doğal olarak kalbim marotona çıkıyordu,bazen de beni sinir ettiği zaman dövesim geliyordu

İlk öpüşüm ona gitmişti halbuki ben aşık olduğum kişiye ilk öpücüğümü vermek isterdim.

Aklımdan bardaki o sahne geçerken bir yanda beni öptüğü bomba gibi dank ediyordu kafama

En kötüsüde neydi biliyor musunuz? Beni öpmesine izin vermiş üstelik karşılık vermiştim!

İlk defa karşı cinsten biriyle öpüşmüştüm ne yapacağımı dahi bilmiyordum!

Salona geçerek koltuğa oturdum. Oturmamla konuşmalarına son vermiş bana bakıyorlardı.

Ne olmuştu ki acaba?

"Aşkım"

Jungkook pis bir ifadeyle ellerimi tutarken bu işin içinden bir iş çıkacağına göz rengim kadar emindim.

"Jimin bizi videoya çekmiş."

Hala ne olduğunu anlamaya çalışırken Taehyung bana döndü.

"Yani diyor ki işi pişirirken sizi videoya çekmiş izler izler azarsınız artık"

Gözlerim sonuna kadar açılırken Jimin'i dövmemek için zor duruyordum.

İnsanların özeli olurdu,mahrem diye birşey vardı hiç mi haberi yoktu?!

"Neden böyle bir şey yaptın acaba Jimin?"

"Benim bir suçum yok ki hepsi Tae'nin başının altından çıktı."

Sinirlerim tavan olmuş durumdayken bir ara onun en kötü ifşasını çekmeyi aklıma not ederken bu konuyu kapatmak amacıyla başka bir konu açtım.

"Peki bişey demiyorum siz ne için gelmiştiniz?"

"Kahvaltıya"

Derin bir iç çekip geri yaslandım. En azından haber verselerdi onlar gelmeden önce birşeyler hazırlayabilirdik.

"O zaman Jungkook hadi bize kahvaltı hazırla"

Bana sanki uyuşturucu içmişim gibi bakarken kaşları çatılmıştı aynı zamanda

"Ben hazırlamayı bilmiyorum ki"

"Ah hadi ama erkeğin senden ricada bulunuyor hazırlamayacak mısın yoksa?"

Sinirli bir bakış atıp mutfağa doğru gitti. İşte zafer!

"Kookiemiz çok değişmiş."

"Neden Tae kahvaltı hazırlamayı bir bebek bile yapabilir"

"Doğru diyorsun ama Jungkook biraz beceriksiz hatta çok beceriksiz"

Kafa sallayıp ayağa kalktım. Kahvaltı hazırlarken şimdi birşeyler kırabilirdi

"Ben Jungkook'a yardım edip geliyorum o zaman"

Gülümseyip oradan ayrıldım. Mutfağa geçerek dikkatimi kahvaltı hazırlamaya veren Jungkook'u izlemeye başladım.

Büyük bir dikkatle yiyecekleri buzdolabından çıkararak masaya koydu. Aynı zamanda ekmekleri doğruyordu. Bunun neresi beceriksizdi bilmiyorum ama çok iyi bir aşçı olacağı kesindi

Beni fark ettiği an gülümseyip yanıma geldi.

"Bakıyorumda kahvaltı hazırlamamdan pek bir memmunsun"

"Tabi memmun olacağım sonuçta direk hiç birşey yapmayarak yiyeceğim"

Homurdanarak ekmekleri doğramaya devam etti. Elleri dikkat çekiciydi

Damarlı,kemikli ve uzun öpülesi duruyordu

Ben onu elinden öpmek?

Ben ve onu öpmek

Elinden

Ben?

Ne ara böyle şeyler düşünmeye başladım terbiyesiz terbiyesiz

Anlıma kendime ceza verir gibi hafifçe vurup buzdolabından yumurtaları çıkardım.

Krep güzel giderdi şimdi

"Jungkook sen Tae ve Jimin'i çağır ben hazırlarım bu gidişle senin yavaşlığınla açlıktan öleceğiz."

Ellerini kaldırıp güldü

"O zaman ben kaçar."

El sallayıp mutfaktan çıktı. Bu bebeksi halleri yakışıyordu ona ,başkası olsa çoktan büzdüğü o dudaklarına vurmuştum bile (Ceykey farkı bebeqim)

Son hazırlıklarıda yapıp elimi yıkadım. Hepimiz sofraya otururken en başa oturmuş çoktan başlamıştık

Jungkook karşımda,Jimin sağ tarafımda,Taehyung ise sol tarafımdaydı

Salamı ağzıma atarken gözüm benimle aynı yiyeceği yiyen Jungkook'a takıldı.

Dudaklarını gerdikten sonra yemeği ağzına götürüyor ve o yumuşak dudakları hareket ediyordu. Görüntü ne kadar güzel olsa da kendime gelerek soğuk çayımdan bir yudum aldım.

"Bugün işiniz var mı?"

Jimin'in sorusuyla gözler bana ve Jungkook'a döndü.

"Bugün aslında bir işimiz var dimi Chan-ah?"

Gözleri tehtidvari bakarken kafa sallamakla yetindim.

Dudakları konuşurken yine hareket etmişti

Tanrım kafayı yiyeceğim!

Elim ister istemez dudaklarıma giderken soğuk çayımı içip masadan kalktım. Yoksa ona baktığımı yakalarsa bir ömür boyu dalga geçmesi an meselesi olurdu

"Nereye Ji Chan?"

"Ah,doydum ben Tae-sshi salona geçiyordum."

"İyi de hiç birşey yemedin ki"

Sabahki bana oynadığı oyuna ithafen Jungkook'a dönerek göz kırptım cümlemi söylerken

"Anlarsın ya Tae doyurduk işte birbirimizi"

Madem o ima yaparak konuşuyordu bende iğneleyici bir tonda gıcıklığımı yapardım

Hiç bir zaman yapamadığım hareketi yaparak tek kaşını kaldırdı. Aynı zamanda dudaklarını ısırıyordu

Yumuşak dudaklarını

Tadı güzel olan dudaklarını

"Kookie gerçekten değişmişsin. Sen haftada 1 geceni gün ederdin şimdi her gün hiç mi acımıyor?"

Olmayan cinsel hayatımızın muhabbetini yapıyorduk harika!

"Tae acaba sussan mı artık?"

"Peki Jimin"

Jungkook'un gözleri hala üstümdeyken rahatsız olmuş bir şekilde salona geçtim.

Aklıma hala dudakları gelirken tekrar anlıma vurdum. Şu davetiye işi bittikten sonra zaten bir daha görüşmeyecektik boşuna onu kalbime almamalıydım zararlı ben çıkardım

Şu Tae ve Jimin olmasa var ya bu ikisi anca tahtalıköyde öpüşürler

Neyse bir sonraki bölümde görüşürük💜

Prim yapıp öyle gideyim. Şimdi "Büyük Oyun"diye bir kitap yayımladım.Okumasanız bile başımın gözümün sadakası olsun diye vote verin. Diğer kitaplara da bakın bende o sırada yb yayımlayacağım

Hadi canlarım sağlıcakla kalın