Medya derim zalımınoğlu derim başka da bişey demem
Ji Chan'ın Ağzından
Bayan Jeon yarım saat kadar bir süre sonra giderken derin bir nefes aldım. Üzerimdeki etekle çok rahatsız hissediyordum. Göğsüme sardığım bant olmadığı için biraz da rahattım aslında
Koltuğa kendimi atarak bir yerlerimin açılmasını dahi umursamadım. Bu kadın beni o koşudan bile daha uzun süre yormuştu.
Birde annemle arkadaş çıkmaları yok muydu ekstra sinir ediyordu beni. Demek bu duruma gelmesem Jeon ile yeniden karşılaşırmışım.
"Ne yapıyorsun?"
"Gördüğün gibi dinleniyorum."
Kollarımı yana atarak biraz daha yayıldım.
"Şu an evde bende dahil 2 tane erkek var Chan-sshi"
"Tae-sshi o zaman sizde bakmayın"
"Pekala güzel bayan"
Gülümsedim. En azından bu olayı fazla kurcalamamışlardı.
"Bu arada Jungkook nerede?"
"Işi olduğunu söyleyerek gitti."
"Benim niye haberim yok peki?"
"Acil olduğunu söyledi ve aceleyle çıktı zaman bulamamıştır."
Zaman bulamamışmış bahaneye bak hele!
Karnıma giren ani sancıyla öne doğru savruldum. Lanet karnım!
"İyi misin Chan noluyor?"
"Sadece biraz hastayım"
Baş sallayarak yanıma oturdu ve elini omzuma koydu.
"Acil bir durumsa hastaneye gidelim. Belki miden üşütmüştür?"
"Sağol Tae-sshi"
Jimin'de salona teşrif ederken ben karnıma baskı yapmakla ilgileniyordum. Geçmiyordu böyle yapınca ama sanki yapınca da geçecekmiş gibi hissediyordum.
"Bu böyle olmayacak hadi hastaneye gidiyoruz."
"Ne oluyor Tae?"
"Bilmiyorum Jimin, Chan'ın bir hastalığı var sanırım"
Neden herkes bugün bana bu konuda takmıştı? Karnı ağrıyan herkes doktora mı gidermiş!
"Apandisi patlamış olmasın!"
"Öyle olsaydı yerinde duramazdı"
"Kız zaten acıdan ölecekmiş gibi duruyor."
Sizin yüzünüzden öleceğim yakında!
Acı çekiyorum şurada!
"Başka bir yerinde sorun varsa?"
"Dalak ya da bağırsak olabilir mi?"
"Bugün ne yedin Chan o dokunmuş olabilir?"
Başıma doktor kesildiler iyi mi?
"Chan"
"Hadi ama Chan cevap ver"
"Chan!"
"Chan"
Kolumdan sarsılmamla sinirim kat ve kat artıyordu. Ne diye bunlarla yalnız bırakmıştı beni!
"YETER BİR DURUN!"
Ani bağırmamla ürküp geri çekildiler. Normalde olsa ne yapmasını bilirdim ama dua etsinler canım yanıyordu şu an
"Şimdi ikinizde gidin buradan!"
Tıpış tıpış koşup kaçarlarken güldüm. Bu halleri komikti daha demin doktor kesilen ama doktorluk hakkında hiç bir şey bilmeyen kişilikler şimdi bir bağırmamla bebek gibi kaçıyorlardı
Kendi kendime tekrar gülüp karnıma baskı uyguladım. Bu acıyı çekmek doğumla eş değerdi be!
Bölümün kısa olmaması adına Jungkook'tan devam ettiriyorum.
Jungkook'un Ağzından
Annem gittikten hemen sonra hazırlanmış ve dışarı çıkmıştım. Bu işi bugün halletmeliydim.
Beni merak etmemeleri adına Tae'ye mesaj atmış ve Chan'a bakmaları için de bir kaç şey söylemiştim.
Adımlarımı otobüs durağına yönlendirip düşüncelerime bir son verdim.
Nasıl ikna edecektim veya ne diyecektim cidden bilmiyordum ama tek bildiğim patronumu ikna etmem gerektiğiydi
Aşkımın peşinden koşmalıydım
Yapabilirdim
Yapacaktım da
Duran otobüse akbili basarak girip en arkalara doğru ilerledim. Birazdan patronumun karşısında ecel terleri dökmeye başlardım.
Jungkook'tan devam ettirmeme rağmen niye böyle kısa oldu ya neys sizleri seviyorum aşkuşlarım💚💚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hanımefendi✔
Fanfic*Bu kitap kesinlikle berbat bir kitaptır benim gözümde. Her türlü hata vardır. Düzelt imalarınızı görmek istemiyorum ilk kitabım ve eğer düzeltmeye kalksam cümleler başka yere gider, yorumlarınız da farklı görünür.O yüzden oku geç "Onu bir hanımefen...