Tuttuğun mikrofonun olayım yeter ki tut
Jungkook'un Ağzından
"SELAMM BİZ GELDİKK!"
Jimin ile Taehyung'un sesi adeta yeri göğü inletirken şansımıza lanet ettim. Ne olurdu yani bir kere günümüz güzel geçse?
"Hoşgeldiniz çocuklar"
Olaylar bir anda gelişiyordu ve biz neredeyse hiç bir şey yapamıyorduk, Chan'ı bu haliyle gören Jimin ve Tae ne olduğunu sorar bir ifadeyle bize bakarken annem ise katili bulunmuş suçlu gibi sırıtıyordu.
"Anne benim Jimin ve Tae ile konuşmam gereken bir konu var. Erkeksel bir konu"
"İyi konuşun bakalım."
İkisini de kolundan sürükleyerek odama çekiştirdim. Annem neredeyse 1 aydır bizde kaldığını öğrenirse çok kötü fırçalardı beni
"Şimdi beni iyi dinleyin"
"Peki"
"Peki"
"Ji Chan aslında kız,sadece erkek gibi davranıyordu tabi bunun belli bir sebepleri var. Annesi patronum ve benden kızını bir süreliğine bir konu hakkında eğitmemi istedi o yüzden bende kalıyor. Ayrıca sevgili değiliz."
Taehyung'un ağzı açılırken Jimin'de ondan pek farksız değildi.
"Nasıl?"
"Birde anneme Chan ile Jimin'in sevgili olduğunu söyledim."
Jimin'in ağzından büyük bir HAH nidası dökülürken arada kapıya bakıyordum. Annemin sağı solu belli olmazdı belki kapıyı dinlerdi.
"Jimin bize yardım etmelisin."
"Bir dakika şimdi o kız mı?"
"Evet"
"Tanrım...rezil olduk kıza birde bara gittik."
"Siz sevgili olmadığınızı emin misiniz?"
"Eminim Tae sevgili değiliz."
"O zaman odada öpüş-
"O konuyu açma istersen"
"Öpüştünüz ama sonuçta"
"Beni dinler misiniz? Ben doğru mu anladım? Şimdi bu erkek kılıklı bizim cinsiyetini yeni öğrendiğimiz kişi aslında bir bayan ve siz bizi kandırmak için öpüştünüz hemde yanarlı dönerli,üstelik sevgili değilsiniz ve kızı benimle sevgiliymiş gibi gösterdin."
"Öpüşme kısmı hariç her şey doğru"
"Kookie bu konuyu daha sonra uzun uzun konuşacağız. Bizden kaçışın yok"
"Tae bana yardım edeceğinize hala o konuda mısınız?"
"Evet"
Derin bir nefes aldım bazen gerçekten çekilemez olabiliyorlar.
"Oğlum hadi gelsenize!"
Annemin sesiyle odadan çıkıp salona girdik. Jimin anında Chan'ın yanına gitmişti.
Kızın gerçek ismini dahi bilmeden sevgililer ne ironi ama!
"Eeee anlatın bakalım nasıl tanıştınız?"
"Bunu ben cevaplayayım istersen aşkım"
Jimin,Lena'nın elini avuçlarının arasına kitleyerek anneme doğru konuşmaya başladı. Pis yalaka!
"Aslında başta benim sevgilim değildi. Tanımıyordum bile onu sonra bir gün arkadaşım bana onunla sevgili olduklarını söyledi,bizimle tanıştırmak amaçlı da sevgilisini yani namıdeğer benim sevgilimi getirmişti. Biz tanıştık işte,çok güzel anlaşmaya başladık aradan 1 hafta geçmeden bize aslında sahte sevgili olduklarını söylediler. Arkadaşımın annesi bu konuda biraz baskıcıymış o yüzden zorunlu sevgili olmuşlar bende ondan çok hafif hoşlanıyordum ve itiraf edince sevgili olduk şimdi ise aşkım dağlara destan diyebilirim." (Kesinlikle Ceykey'e gönderme yapmıyor)
Gözleri beni bulurken kafamı eğdim. Tamam yalan söylemiş olabilirdik ama bu kadar abartmasına ne gerek vardı?
Onlar hala konuşurken mutfaktan kendime su doldurup kafaya diktim aksi halde kaç yıllık arkadaşım olan Jimin'i ölesiye pataklayacaktım! Chan'ın elini tutarak yanağından öpmüştü birde!
O güzelim yanakları öpen dudağın patlasın Jimin!
O canım elleri tutan ellerin kırılsın Jimin!
Taehyung söylene söylene yanıma gelirken sandalyeye oturdum. Gerçekten annem de gelecek zamanı bulmuştu!
"Kookie"
Yanımdaki sandalyeyi çekip benim gibi oturarak bana doğru döndü.
"Sen ondan hoşlanıyor musun?"
Kimden bahsediyordu ki?
Anlamaz bakışlarla Taehyung'a bakarken derin bir iç çekti. İma yapmadan direk söylese anlarım yani ama gizemli bir hava katarak illa havalı olmaya çalışacaktı!
"Salağa yatma Kookie Chan'dan bahsediyorum."
"Onun adı Lee Lena"
"Pekala Lena'dan hoşlanıyor musun?"
Ona gerçeği söylemeli miydim? İsminin bahsi bile geçerken heyecanlanmamı alıkoyamıyordum. Bir şekilde çekimine kapılıp gözümü ondan alamaz hale geliyordum. Gözüm başkasını göremez haldeydi eğer gerçek aşk buysa her ne duyguysa onu yaşıyordum başka bir açıklaması olamazdı çünkü!
Uzun bir süre sorusunu cevapsız bırakırken baş sallamakla yetindim. O hayatıma giren en değerlimdi
"Öyleyse bu harika Jungkook neden ona açılmıyorsun?"
Gidecekti,belki de ismimi dahi hatırlamayacaktı
Sorusuna cevap veremedim çünkü gidecek olma düşüncesi bile beni çıldırtırken o kelimeyi ağzıma dahi alamıyordum.
"Yakışıklısın,bakımlısın,kötü bir huyun yok bana hyung demediğini saymazsak tabi her neyse daha bir çok güzel özelliğin var senin gibisi var mı ki seni reddedecek?"
İtiraf edeyim ki güzel gaz veriyordu. Doğruydu aslında,benim gibi birini bulabilir miydi ki?
Annesi zaten beni az çok severdi sanırım ona açılmadan önce annesiyle konuşmalıydım. Patronumun biraz gönlünü almalı ve yumuşatmalıydım
"Tae-ah"
"Efendim"
"Teşekkür ederim"
"Ne için?"
"Orasını boşver"
Taehyung'a sarıldıktan sonra kasvetli ortam olan salona geçiş yaptım. Annem sorgulayıcı bir polis gibi sormadığını bırakmıyordu. Sanki bir şey biliyordu da onu bizim ağzımızdan duymak için bu kadar fazla sıkıştırıyordu. Acaba biliyor muydu ki? Sadece ben,Chan ve patronum biliyordu. Kim söyleyebilirdi ki?
"Bu arada oğlum seni yarın arkadaşımla tanıştıracağım. Onunda bir kızı var ve düşünüyorum ki beraber olabilirsiniz. Unutmadan söyleyeyim kayınvalidenin ismi Lee Mina"
İşler iyice poka sardı neys eee sizce bölüm nasıldı?
Şu kısmı beğenmediğim dediğiniz yer var mı?
Hepinizi çok ama çok seviyorum aşkuşlarım💜💜
Bir sonraki bölümde görüşürük <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hanımefendi✔
Fiksi Penggemar*Bu kitap kesinlikle berbat bir kitaptır benim gözümde. Her türlü hata vardır. Düzelt imalarınızı görmek istemiyorum ilk kitabım ve eğer düzeltmeye kalksam cümleler başka yere gider, yorumlarınız da farklı görünür.O yüzden oku geç "Onu bir hanımefen...