Yeniden

Bölüm- 9

  Gözlerimi saatten ayıramıyordum. Zaman geçmek bilmiyordu ve ben Akın'ın benimle ne yapacağını, beni nereye götüreceğini deli gibi merak ediyordum. Bu kadar merak etmem tuhaf olmamalıydı değil mi? Sonuçta dün ortada ne olduğunu anlamadığım işler dönmüştü ve bu içimdeki meraklıyı kafesinden çıkartmıştı. Dün geceden beri Akın'ı düşünüyordum ve bunun bütün sebebi onun asla sorularıma cevap vermeyip beni merakta bırakmasıydı. Evet, kesinlikle sebebi buydu!

''Sahra kreplerini yiyecek misin?'' Alper'in sorusuyla kendime geldiğimde tabağımdakilere hala dokunmadığımı fark ettim. Tabi bunun sebebi Alper'in aşırı hızlı bir şekilde yemek yemesiydi. 

''Hayır iştahım yok al sen ye.'' Alper yüzünde kocaman bir gülümsemeyle tabağıma yöneldiğinde ben de onun bu haline gülmeden edememiştim. Saat öğleni çoktan geçmişti ve ben Alper ile birlikte evde pinekliyordum. Bu artık bizim bir klasiğimiz haline gelmişti. İkimize ait anlarımızın birikmesi beni oldukça mutlu ediyordu ve onun da çok mutlu olduğunu kilometrelerce öteden görebilirdiniz. O kadar sevimli ki bazen sanki yaşıtım değil de minik kardeşimmiş gibi onu her kötülükten koruyup kollamak isteğiyle dolup taşıyorum.  

  Dakikalar birbirini kovalarken Alperle masayı, daha sonra mutfağı toparlamış ardından da koltuğa uzanıp film izlemeye başlamıştık. Saat ne zaman beş olacaktı? Sabırsızca yerimde kıpırdandım ve saate bakmak için telefonuma doğru uzandım. Telefon sanki beni bekliyormuş gibi çalmaya başlamıştı. Arayanın abim olduğunu gördüğümde bekletmeden telefonu açtım.

'' Alo abicim nasılsın?'' Sesi yine fazla neşeliydi. Bir haller var bunda da ama hayırlısı.

'' İyiyim abicim, duyduğum kadarıyla sen de baya iyisin'' Ufak bir kahkaha attım, tek amacım abimi zor duruma sokmak ve sıkıştırmaktı tabi ki.

'' Yok be kızım her zamanki abin işte. Ben başka bir şey için aradım seni ya çıktım işten eve geliyorum eksik bir şey varsa yaz at bana alayım gelirken.'' İşte şimdi batırdım seni abicim!

'' Tamam abicim sen hiç merak etme ben sana iyi bir liste yaparım''  Abimle bir süre daha konuştuktan sonra telefonu kapattım ve tekrar koltuğa yerleştim. Alper hala pür dikkat film izliyordu. 

'' Alper abim alışveriş yapacak ne istiyorsun söyle batıralım biraz onu.'' Yüzümde şeytani bir bakış dudaklarımdan çıkan minik kıkırdamalarla Alper'e baktığımda önce gülmemek için kendini tuttu ve daha sonrasında bütün ağız sıvısını yüzüme püskürterek kahkaha atmaya başladı. Evet tam olarak bütün tükürüğünü tek tek havada görebilmiştim. 

'' Alper tamam gül diye yapmıştım da abdest aldırdın yavaş mı olsan be reis?''  Masada duran peçetelikten birkaç tane alıp bana uzatırken hala gülüyordu. Sanırım sinirleri bozuk yani yoksa bu kadar gülmek normal değil... 

  Alper kendini nihayet(!) sakinleştirdiğinde whatsapp'a girip Pamir'e yazmaya başladık.

İletilen: Pamircik

'' Çikolata-Cips-Kraker-Kola- Jelibon-Süt- Gevrek-Portakal suyu.... ha bir de Kırıntıya uğrayıp bana portakallı kurabiyelerden alırsan çok sevinirim abicim ha bir de yeşillik bir şeyler de al kafana göre ama yazdıklarım eksik gelmezse sevinirim :**'' 

 Mükemmel alışveriş listemi de gönderdikten sonra Alper'i filmiyle baş başa bırakıp odama çıktım ve kendimi sıcak suyun altına attım. Saat neredeyse 5'e geliyordu ama Akın'dan haber yoktu. Acaba unuttu mu? Ben mi yazsam? Niye yazıyım ki sonuçta o teklif etti yani, gerçi emretti desek daha doğru olur. Gerçekten bana niye sormadan plan yapıyor ki belki benim başka bir planım vardı yani olamaz mı? Tamam bir planım yok ama oladabilirdi. Aklımdaki düşünceleri kovmaya çalışıp çabucak banyomu yaptım ve odama geçip kırmızı bir tişört yırtık bol bir kot giyip tişörtün eteklerini içine sokuşturdum. Çıkarken kot ceketimi de almayı aklımın bir köşesine not ettim ve saçlarımı tarayıp ördüm. Rimelimi de sürdükten sonra çıkmaya hazırdım, tabi Akın planını unutmadıysa.