İyi okumalar...
Ateş'den...
Arkasını dönüp gitmişti. Kemal amca bana dönüp "Bade hamile mi oğlum?" kafamı salladım. "Gel o zaman. Bizim bahçede erik ağacı var. Bilmem çıktı mı? Çıktıysa topla. Çıkmadıysa..." dedi ve eliyle gel işareti yaptı. Peşinden gittim. Arka tarafa geçtiğinizde kocaman erik ağacı vardı. Ve üzerinde vardı. Gülümseyip "Amcam poşet getirir misin?" dedim. Gidip poşet getirdi. Ağaçtan toplamaya başladım. Baya topladıktan sonra indim. Ön tarafa gidip cüzdanımı çıkardım. "Hayır oğlum. Bu bizden olsun. Bade'me hediye." dedi elimi tutarak. "Çok teşekkür ederiz. Görüşmek üzere." dedim ve eve ilerlemeye başladım. Eve geldiğimde odasına çıktım ama yoktu. Evi dolandım yine yoktu. Sonra Ayşe annenin dediği geldi aklıma. Mutfağa gidip karpuzu kestim. Doğradıktan sonra erikleride yıkayıp yanına koydum. Çatal ve suyu da tepsiye koyunca çıktık. Mahzene ilerledim. Kapısını açtım. Oradaydı. "Siparişiniz geldi hanımefendi." dedim ve aşağı ilerledim. Bana döndü. Yanına ilerledim. Armut pufa oturmuş elindeki tabloya taslak çıkarıyordu. "Al hadi." dedim uzatarak. Hıh deyip elimden aldı. Yemeye başladı. Sonra durup "Sağol." dedi. Bende güldüm ve boynunu öptüm. " Mutlu olduysanız ne mutlu bana." dedim. Kafasını salladı. "Yukarıya çıkalım." dedi kalkıp. Elindeki tabloyu oradaki dolaba koydu. Kapıyı açıp çıktı. Sonra ben çıktım. Hava aydınlanıyordu. "Uykun yok mu?", "Açıldı iyice. Odamda film izleyelim." dedi elimi tutup yukarı çıkardı. Tepsiyi elime verdi. Bende geçip yatağa oturdum. Dolabından yansıtıcı çıkardı. Sonra tam karşımızdaki yukarıda toplanmış olan beyaz perdeyi açtı. Telefonunu bağladıktan sonra yanıma oturdu." Ne izleyelim? " dedi bana dönüp. Sonra devam etti. "Güzelliğin Portresi diye bir film varmış. Korku filmi.", "Korkmazsan izleyelim." kafasını sallayıp filmi açtı. Sonra kalkıp kalın perdeleri çekti. Tekrar yanıma gelip tepsiyi kucağına aldı. Suyu komidine koyup yemeye devam etti.
Bade'den...
Erik bulmuştu. Çok sevinsemde belli etmemeye çalıştım. Sinirimi bozmuştu. "Korkmayacağına emin misin?" dedi. Ağzıma attığım eriği yanağıma kaydırdım. "Hayır dedim ya." dedim ve tekrar ağzıma alıp yemeye başladım. Sonra filme dalmışken. Karpuzdan attım ağzıma. Filmde kapının arkasından bir şey çıkınca çığlık atıp kafamı eğdim. Dalmıştım filme. Bir anda çıkınca ödüm kopmuştu. Ateş beni kendine çekip sarıldı. Gülmeye başladı. "Gülme.", "Hahah.... Tamam.... Hahaha." dedi ve başımdan öpüp elini belime doladı. Önüne çekip bacaklarının arasına oturttu.
__________________"Sevmedim filmi. Güzel değildi." dedim gözlerimi ovalayarak. "Tabi canım. Korktum demiyorda." dedi ve kalktı. "Kirktim dimiyirdi. Ne korkucam be." dedim taklidini yaparak. Ateş de gülüp aşağı indi. Ayağa kalkıp üzerimi değiştirdim.(Multide) Bugün yola çıkıyorduk. Aşağı indiğimde Ateş ile annem kahvaltı hazırlıyordu sohbet ederek. "Günaydın bebek." dedim anneme yönelerek. Arkasından sarıldım. "Annekuş bugün menüde ne var?", "Sucuklu yumurta, işte peynir, zeytin, domates. Kızım ne olacak kahvaltı işte." dedi. "Pekii." dedim ve masaya oturdum. Telefonumda gezinmeye başladım. İnstagramda 51 mesaj isteği vardı. " İnstagramda ki dmlerim nasıl pöh olabiliriz? , kolay mı zor mu? gibi sorularla dolu. Hepside ergen yada liseli. Ateş bir gün birlikte cevap verelim.",
" Gelecekte bu ülkeyi emanet edeceğimiz gençler. Sonuçta gelecekte onlara bağlıyız bir nevi. Bakarız." dedi yanıma oturarak. Annemde yumurtayı masaya koyup oturdu. Birden yumurtanın kokusu midemi bulandırdı. Normalde severdim ama şimdi çok kötü burnuma kokuyordu.
" Anne...","Ne oldu kızım?", " Şunu kaldırır mısın?", "Anlaşıldı ne olduğu." dedi yumurtayı kaldırdı. " Burnuna mı koktu kızım?", "Midem garip oldu." dedim peynirden ağzıma atarak. Kahvaltımı yaptıktan sonra sofrada çay içiyorduk. Kalkıp dolaptan İzmir bombasını çıkardım. Tekrar yerime oturarak yemeye başladım. "Kızım senin midende... anlamadım ben seni." dedi gülerek. Omzumu silktim. "Anne eşyalarını hazırladın mı?" diye sordu Ateş. Anneme anne demesi hoşuma gidiyordu. "Evet oğlum. Bir sürü valiz oldu.", "Sorun değil." dedi. Tabi sorun olmaz. Adamın Range Rover arabası var.
Valizlerimizi yerleştirdikten sonra "Bir dakika ben geliyorum." dedim ve mehzene ilerledim. Odamdan aldığım 3 tane kilidi taktım. Anahtarlarını cebime koydum. Geri arabaya döndüm. "Anne öne geç sen.", "Gerek yok kızım. Sen otur.", "Peki." dedim ve öne geçtim. İlerlemeye başladık. İlk önce babamın mezarına uğradık sonrada otoban yoluna girdik. Hava sıcak olduğu için klimayı açtım ve düğmelerimi açıp askılı atletimle kaldım. Karnım artık iyice belli oluyordu. Atleti yukarı doğru sıyırdım. Elimi karnıma koyup gezdirmeye başladım. Adım atar gibi bastırarak bir noktada durdum. Elimi kaldırınca orada hareketlilik oldu. "Annecim. Burada mısın sen bakalım?" dedim elimle ovalayarak. Elimi çektiğimde yine hareketlilik oldu. Ateş de bir yandan bana bakıyor bir yandan da araba sürüyordu. Gülümsedi. Bende gülümseyip geri askılımı indirdim. " Nasıl tanıştınız siz?" dedi annem konu açmak istercesine. " Daire başkanlığının açıldığı gün rahmetli Behçet abinin odasının önündeydi bizimkiler anne. Sonra bizde Murat abiyle oraya gittik. Bu oradaydı.", "Bu mu? " dedi Ateş, "Hee. Sonra tanışma faslı falan. Biz çatışmadayken Ateş vuruldu. Sanırım o zaman yakmış bana abayı. İşte hastanede onunla kalmamı falan istedi. O zaman aramızda mesafe vardı. Sonra özel görev için bir otelde evli rolü yapmamız gerekiyordu. O zaman da yakınlaştık. Birbirimize açıldık. Öyle işte. " dedim." Hmm. Ama ben damadımdan memnunum. Maşallah dalyan gibi. "," Teşekkür ederim annecim. " dedi Ateş bana dönüp." Bade zor kızdır. Tüm sevgililerini terk etti. Çocuklar bunun peşinde deli divane. "," Anneee! " dedim. Anlattığı konuya bak ya." Çok tripli. Çok agresif. " dedi yine annem." Aman. " dedim ve önüme döndüm. Annemle ikisi gülmeye başladılar. "Ayaklarım ağrıdı ya." dedim bileklerimi ovalayarak. "Ayakkabını çıkar öne uzat kızım. Bende babanla Samsun'a giderken öyle yapardım. Ödem toplamaması için." dedi. Kafamı sallayıp ayakkabılarımı çıkardım ve öne doğru uzattım. Gözlerimi kapattım.
______________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKBÖRÜ |TAMAMLANDI|
Teen FictionBir kız düşünün. Annesinin biricik kızı, babasının prensesi... Bu kız düşmana korku, dosta güven veren isimsiz kahramanlardan. Bazı olaylar ailesiyle arasını bozuyor olsada bu genç asla pes etmedi... Daha Polis Özel Harekat'taki ilk senesiydi. Ama...