İyi okumalar...
Kapı çaldı. Gidip açtım. ''OHA!'' diye bağırdı Baran. Gözlerim şaşkınlıktan kocaman olmuştu. Arkamdan tişörtsüz bir Ateş geldi. ''Müsait değilseniz gidelim biz.'' dedi Murat abi. Ateş ''Hayır , hayır yanlış anladınız. Buyurun geçin.'' dedi gülümseyerek. Ben hemen odaya çıkıp üstümü değiştirdim. Aynaya baktığımda yanaklarım kırmızılaşmıştı . Kapı açıldı. Ateş dolabından bir tişört aldı. ''Utandın mı sen ?'' dedi gülerek. Gözlerimi devirerek odadan çıktım. Aşağı indiğimde bizimkiler bana bakıp kıkırdadı. ''Ne gülüyorsunuz yaa?'', ''Domates gibi olduğundan abicim.'' dedi Adnan abi. Kalkıp mutfağa gittim. Kahvaltı için gelmişlerdi sanırım. Bu yüzden dolaptan bir kaç şey daha çıkardım. Salatalıkları doğrarken Melek geldi. '' Noldu öyle Bade ya?'', ''Bir şey yok kızım iyi misin bir şey mi dedim?'', ''Dün gece ne oldu ondan bahsediyorum salak.'' dedi. ''Bana bak bir şey olduğu yok oyarım seni.'', ''Tamam tamam. Eğer utandığından söylemi-'', ''MELEK!'' , ''Tamam canım bir şey demedim.'' dedi. Domatesi önüne uzattım Bıçak verdim. Bende yumurta kırdım. '' Baraaaan!'' koşarak geldi içeriden. ''Efendim abla?'', ''Hadi götür şunlardan. Demir de gelsin yardım etsin. Hadi.''.Kafasını salladı. Alıp taşımaya başladı. Bende elime tabakları alıp ilerledim. Masaya düzmeye başladım. Melek ile Demir son kalanları getiriyordu. ''Hadi otursanıza.'' dedim. Herkes oturunca bende Ateş ile yan yana oturdum. Yemek yerken Adnan abi ''Eee şimdi siz nesiniz?'' dedi. ''Sevgili.'', ''Hiçbir şey.'' dedik aynı anda. Bizimkiler şaşkınca bakıyordu. ''Sevgili olduğumuzu hatırlamıyorum. Teklif falan duymadım.'' bizimkiler gülüyordu. '' O ne kızım ya lise çağında mıyız?'' dedi. ''Olsun allah allah. Teklif et-'', ''O zaman çık benimle.'' Bizimkiler anıra anıra gülmeye başlamıştı. Onlara dönüp ''Bununla yetinicez artık.'' dedim ''Uyuz.'' dedim ekleyerek. ''Eee?'' dedi Melek. ''Ne ee?'' dedim. ''Cevap versene çocuğa.'', ''Cevabı belli değil mi? O yüzden cevap vermedim.'' dedim gülerek. Ateş gülüp kendine çekip sarıldı ve başımı öptü. '' Bizden kız almak kolay değil ama Ateş'im.'' dedi Murat abi. Bizim erkekler onayladı. '' Kesinlikle.'' dedi Kaya. Ateş zorla gülümsemeye çalışıyordu. Sofrayı toparlayıp oturduk. Demir gülerek söze girdi. ''Biz sizi rahatsız etmedik değil mi Bade abla? Çat kapı gelince.'' , '' Saçmalama Demir. Onun burada kıyafeti olmayınca tişörtümü verdim. Bende evimde genellikle tişörtsüz olurum.'' dedi Ateş. ''Hadi Melek biz çıkalım. Üstümüzü değiştirip merkeze gideriz. '' dedim Melek kafasını salladı. Ayağa kalktık. Herkesle tokalaşıp kapıya doğru gittik. Ayakkabımızı giyip yürümeye başladık. ''Nasıl gidiyor Demir ile?'', ''İyi gibi. Sıkıntı yok şuanlık.'' dedi kafamı salladım. Yaklaşık 10 dakika sonra eve varmıştık. Üstümüzü değiştirdik giydik. Silahımı belime koyacaktım ama yoktu. Çantama baktım orada da yoktu. Ateş de mi unuttum acaba? Ateş'i aradım ''Efendim.'', '' Silahım sende kalmış gelirken unutma.'', ''Tamam.' dedi kapattım.
Ateş'den...
Bade gil gittikten sonra Adnan abi gil benimle konuşmaya başlamıştı. ''Bak Ateş. Bade belli etmese de dışarıya, çok acı çekiyor. Ona çok iyi bakıcaksın Ateş.'' dedi Murat abi.
'' Bade abla fiziksel olarak çok güçlü biri. Fakat ruhen şu sıralar en azından, öyle olduğunu düşünmüyorum. Şu bir haftada bile sulu göz olmuş. Ateş abi biz onu üzmeni istemiyoruz sadece.'' dedi. ''Ben onu gerçekten seviyorum. Asla bırakmam. Sadece onu bırakıp gideceğimi düşünüyor. Yani-'', ''Anladım kardeşim. Ama bilemeyiz. O yüzden iyi geçinin. '' dedi Adnan abi. Bade arıyordu. ''Bade, Efendim, tamam.'' , '' Ne olmuş abi?'' dedi Baran. '' Silahı burada kalmış.'' Çıkıp üstümü değiştirdim. Silahları belime koydum. Aşağı indim. Bizimkilerde ayaklandı. ''Gidelim mi ?'' diye sordum. Onaylayan sesler çıkardılar. Kaya da kendi arabasıyla geldiği için Baran ve Demir benimle gelmek istedi. Merkezin yoluna döndüğümde Bade'yi görmeyi beklemiyordum. Hemde adam döverken. Hemen arabayı kenara çekip aşağı indik. "Heyt be Bade ablaya bak adamı kum torbası yapmış ." dedi Baran gülürek. Demir de ensesine vurup "Sussana oğlum." dedi.Bade'den...
Evden çıktık. Melek ile sohbet ederek ilerliyorduk. Merkezin oraya geldiğimizde kenarda oturan adam Melek'e laf attı. ''Ooo güzellikler.'', ''O yanındaki daha güzel baksana fiziğe falan.'' dedi. ''Bize mi dedin bilader?'' dedim. Ayağa kalkıp yanımıza geldiler. Gündüz vakti utanmıyorlarda. ''Aynen canısı size dedik sorun mu var?'' Melek kolumdan tutup ''Bade hadi bulaşma boşver.'' , ''Bir dakika sadece.'' dedim kolumu kurtardım ondan. ''Var. Sorun var hemde büyük sorun.'' deyip kafayı gömdüm. ''Ya kaşınmayın işte kafam acıdı.'' dedim ovalayarak. Öbürüde üstüme doğru geldi. Yumruk atarak yere düşürdüm. Üstüne çıkıp bir kaç yumruk daha attım. ''Bade!'' diye seslendi biri. Arkamı döndüm Ateş ve bizimkiler vardı. Tekrar önüme döndüğümde adam eline bıçak almış Melek'in üstüne yürüyordu. Melek adamın eline tekme atıp bıçağı düşürdü ve yumruk attı. Bende kendi elimdekiyle uğraşıyordum. Ensesinden tutup kaldırdım. Melek'e de ıslık çalıp ver işareti yaptım. Bana doğru itti. Onuda ensesinden tuttum. Melek'e çevirdim. ''Şimdi. Özür dilemek ister misiniz? Devam mı tamam mı?'', ''Tamam abla tamam bırak lütfen. '', ''Özrü duyamadım.'' dilemediler. ''Özür dilesenize lan!'' dedim , ''Özür dileriz abla affet. Lütfen bırak bizi gidelim.'' , ''Bir daha olursa tıkarım içeri.'' dedim ve arkadan ittirdim. Çantamı yerden alıp Ateş'in yanına ilerledim. Elimi açtım, silahımı verdi. Belime koydum. ''Zahmet etmeseydiniz keşke. Biz hallederdik.'' dedim dalga geçerek. Onlar sadece izlemişti. ''Baktık da adamları cin çarpar gibi çarptınız. Gerek duymadık yani.'' dedi Adnan abi. Güldük. ''Ben arabayı alıp geliyorum. Gelen var mı ?'' dedi Ateş. Kafamızı hayır anlamında salladık. Ateş ve Kaya arabalarına ilerledi.Bizde merkeze ilerledik. Merkeze geldiğimizde Ateş gil bizi kapıda karşıladı. '' 8 dakika içinde eğitim alanında oluyorsunuz. Süreniz başladı!'' deyip içeri girdi. Bizde birbirimize bakıp koğuşlara ilerledik. Üstümü 5 dk içinde değiştirmiştim. Silahımı elime aldım. Dışarı koştum. Eğitim alanına gelince kılıfına koydum. Ve bağcığımı çözüp tekrardan sıkı bir şekilde bağladım. Bizimkilerde gelmişti. En son Ateş karşımıza geldi.
_________________Koşuya başladık. Benle Ateş önde koşuyorduk. Yaklaşık 2 kilometre koştukdan sonra durduk. Baran, Kaya ve Demir kendini yere attı. ''Çabuk pes ettiniz.'' dedim onlara dönüp. ''Yorulduk amirim.'', ''Biz ne yaptık. Çay falan içtik de haberimiz mi yok?!'' dedim. Yüksek çıkan sesimle ayağa kalktılar hemen. Ateş bize dönüp ''Yat şınava..'' dedi. Sonrasında ''1, 2, 3, 4, .... ,49, 50.''Bu sefer bende kendimi yere attım. '' Ne oldu Bade hanım. Çabuk pes ettiniz.'' , ''Pes etmedim komiserim, kolum uyuştu.'' dedim. Güldüler. Ayağa kalktık. '' Atış eğitimi olacak. 10 dakika sonra hazır olun.'' . İçeri girip su aldım ve koltuğa attım kendimi. Suyumu içerken Ateş de kendini yanıma bıraktı ve suyumu alıp bitirdi. ''Ya gidip alsana kendine.'' omzunu silkti. Ayaklarımı üzerine doğru uzatıp, kollarımı ovaladım. 10 dakika sonunda hoca herkese tek tek, ayrı eğitim yapacaktı. ''Bade gel senden başlayalım.'' kafamı salladım...
__________________Atış eğitimi bittikten sonra istirahat verildi. Geçip oturduk. Yaklaşık 5 dakika sonra Kerem geldi. ''Komiserim sizleri Kazım Müdür çağırıyor.'' dedi. Kafa sallayıp odasına doğru ilerledik. Kapıyı çalıp içeri girdik. ''Buyurun Müdürüm.'' dedi Ateş...
Selamlar herkese. Yeni bölümü beğenirsiniz umarım. 🖤⚡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKBÖRÜ |TAMAMLANDI|
Novela JuvenilBir kız düşünün. Annesinin biricik kızı, babasının prensesi... Bu kız düşmana korku, dosta güven veren isimsiz kahramanlardan. Bazı olaylar ailesiyle arasını bozuyor olsada bu genç asla pes etmedi... Daha Polis Özel Harekat'taki ilk senesiydi. Ama...