İrem'le beraber kahvaltı hazırladıktan sonra hep birlikte kahvaltı yaptık. İrem'e Caner'in yaptığını anlatacaktım ki Mert işi olduğunu söyleyip İrem'i alıp gitti. Ben ise Koray'la evde tek kalmıştım ve nedense yüzüme bakmıyordu.
Koray koltukta ayaklarını masaya uzatmış televizyon seyrediyordu. Yanına gidip oturdum. Kafasını çevirip bana bakmadı bile. "Ben ne yaptım sana, ne bu tavırların?" diye sordum. Omuz silkti "tavır felan yapmıyorum." dedi. "Hayırdır kim üzdü seni?" diye sordum bu sefer, çünkü normalde hiç böyle bir insan değildi ve neden böyle davrandığını merak ediyordum. "Kimse üzmedi." dedi. Sesi düz ve soğuktu. Onu ilk gördüğüm gün bile daha sıcaktı. Bu durum canımı sıkmıştı. Muhtemelen artık benle uğraşmak istemiyordu. Beni göndermek istiyordu. "Senin işin gücün yok mu çalışmıyor musun?" diye sordum. Çünkü benimle birlikte bu evde duruyordu. "Sen uyuyunca çalışıyorum." dediğinde kaşlarımı çattım. Demekki geceleri gidiyordu ama uyuduğum ve etrafta dolanmadığım için hiç farketmemiştim. Ayaklarını masadan çekip masadaki sigarasını alırken gözüm koluna takıldı. Kolunda ısırık izi vardı. Şok olmuştum. Acaba Koray'ında Caner gibi saçma bir evliliği mi vardı? Sigarasını yakıp dumanı üflerken koluna dokundum. "Kim yaptı bunu?" diye sordum kolunu göstererek. Merakıma engel olamamıştım. "SANANE." dediğinde kolunu sertçe bırakıp yanından kalktım. Hem suratıma bakmıyor hem saçma sapan cevaplar veriyordu.
Odama çıkıp kapıyı kapattım. Kendimi yatağın üstüne attığımda tavana bakıp düşünmeye başladım. İrem'le doğru düzgün konuşamamıştım. Herkesi merak ediyordum. Bir anda ortadan kaybolmuştum. Kapı açıldığında gelene baktığımda Koraydı. Yerimden hareket dahi etmedim. O bana nasıl davranıyorsa bende öyle davranacaktım. Gelip o da kendini yatağa attı. Yanıma uzanıp tavana bakmaya başladı. "Ne yapacağız biz şimdi?" diye sordu. Yanıt vermedim. "Dışarı çıkalım mı?" dedi. "Hayır." dedim. Yatakta bana doğru döndü. Ama kafamı çevirip ona bakmadım. "Caner'e aşık mısın?" diye sordu. Kaşlarımı çatarak ona döndüm. "Hayır." dedim. Onun ismini bile duyunca sinirleniyordum. Gülümsedi. "Aşık olmasan bu kadar sinirlenmezsin bu kadar öfkelenmezsin ki ona." dedi. Caner'e aşık felan değildim. Öyle zannetmiştim ama onun nasıl bir insan olduğunu gördükten sonra ondan midem bulanmaya başlamıştı. "Aşk mı? Aşık olmak mı? Öyle bir şey var mı gerçekten?" dedim. Gülümsemesi suratında söndü "Var." dedi.
"Caner benim aşık olabileceğim türden bir insan değil." dedim. Tebessüm etti. "Aşık olacağın kişiyi sen mi seçiyorsun?" dedi. Kaşlarımı çatarak yatakta doğruldum ve ona baktım. "Evet biraz sen seçmiş oluyorsun, sonuçta dış görünüşü davranışları her şeyi önemli bence." dedim. Kafasını iki yana salladı. Derin bir nefes aldı tavana bakarken. "Şu gezegende 7 milyar insan yaşıyor , ama işte tutup birine aşık oluyorsun ve onu kimse ile değiştiremiyorsun. " dedi. Vay be dedim içimden. Bu çocuk birine gerçekten aşık. "Demek sen birine aşıksın?" dedim. O da benim gibi yatakta doğruldu. Gözlerime baktı. "Evet" dedi. "Aşığım."
Kaşlarımı havaya kaldırdım. "Vay be." dedim. Bu aşkla ilgili tavırlarına nedense sinir olmuştum. "Ne güzel". Yataktan kalkıp camın oraya geçip yine sigara yaktı. Son günlerde çok sigara içtiğini farkettim. Sigara paketini bana uzatınca bende kalkıp bir dal sigara alıp dudaklarıma koydum. "Kim bu aşık olduğun kişi sevgilin felan mı?" diye sordum. Kafasını iki yana salladı. "Söyledin mi ona onu sevdiğini?" dedim. "Hayır." dedi dışarıyı izlerken. "Neden söylemedin? Söylesene." dedim. "Söylemem." dedi kaşlarını çatarak. Açık olan camdan sigarasını fırlattı. "Caner buraya geliyor." dedi.
Sigaradan çekerek ciğerlerimi dumanla doldurdum. "Benle muhattap olmasında naparsa yapsın." dedim. "Seninle konuşmaya geliyormuş." dedi. Suratımı ekşittim elimdeki sigarayı camdan var gücümle fırlatırken. "Siktirsin gitsin. Konuşmasın benimle." dedim. Koray hiçbir şey söylemeden kapıyı kapatıp odadan çıktı. Bende banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Sinirlerim iyice tepeme çıkmıştı.
Merdivenlerden inip salona gittim. Evde Koray'a seslendim ama yanıt vermedi. Koray ortalıklarda yoktu. Canım sıkıldığı için televizyonu açtım. Kanalları gezerken yine o saçma moda programlarına denk gelmiştim. İnsanlar birbirlerinin dış görünüşleri, karakterleri hakkında iğrenç şeyler söylüyorlar ve bunları eleştiri denen şeyin altında yapıyorlardı. Kaç dakika geçmişti bilmiyordum. Dışardan gelen araba sesiyle yerimden kalkıp camdan baktım. Gelen kişi Caner'di. Onu görünce istemsizce kaşlarım çatılmıştı. Camdan çekilip oturduğum koltuğa geri döndüm. Gözlerimi tekrar televizyona diktiğimde dış kapı açılmış içeriye girmişti. Birkaç saniye sonra salonun kapısından girdi ama kafamı kaldırıp ona bakmadım bile. Gelip yanıma oturdu. "Küs müyüz?" dedi. Söylediklerine inanamadım. Bu çocuk cidden ya gerizekalıydı ya da çok güzel gerizekalı taklidi yapıyordu. Yanıt vermedim. "Özür dilerim." dedi. Gözlerimi televizyondan ayırmıyordum bile. Yokmuş gibi davranıyordum.
"Ada." dedi. Sesi sert çıkmıştı. Yine yanıt vermediğimde kafamı tutup kendisine çevirdi. "Yanıt versene, seninle konuşmak istiyorum." dedi. Kafamı ellerinden kurtardım ve ondan uzaklaştım. "Benim senin gibi iğrenç bir insanla konuşacak tek bir kelimem bile yok" dedim. Sinirlenmişti. Çenesini sıktı. Odama gitmek için ayağa kalktığımda kolumdan tuttu. "Nereye." dedi. "Sanane" diyip kolumu hızlıca çekmeye çalıştım. Ama çabam nafileydi. Beni tekrar koltuğa çektiğinde kafam çenesine gelmiş ve acımıştı. İnleyip "bırak beni!" diye bağırdım. Koray ortada yoktu Caner bunu fırsat bilip baş başa kaldığımızda yaptığı şeyleri yapıyordu. Yanında otururken kolumu bırakıp ellerini belime doladı. Kurtulmaya çalıştım."Caner yaptığın taciz biliyorsun dimi?" dedim. Yanıt vermeden burnunu saçlarımın arasında gezdirmeye başladı. Bu çocuk gerçekten kafayı yemişti.
Onun değil, hiçbir insanın yapmayacağı hareketleri yapıyordu. "İçimde tutmaktan bıktım, seni seviyorum, inanmanı beklemiyorum, kendime bile inandırmam çok zamanım aldı ve çok zor oldu." dedi. Ne yapmaya çalıştığını gerçekten anlayamıyordum. "Senin de bana boş olmadığını biliyorum, boş olsaydın o gün düğünüme gelmezdin." dedi. Kurtulmak için kollarına tırnaklarımı geçirdim. Ondan kurtulup ayağa kalktığımda gözlerim dolmuştu. Sinirlenmiştim. Bu kadar değersiz olmaktan, bu kadar basit ve aşağılık görünmek kalbimin paramparça olmasına sebep olmuştu. "Kalbimde sana karşı zerre sevgi yok, sen benim kalbimi buza çevirdin, erimiyor o buz, eritmeye çalıştıkça beni üşütmekten başka bir şey yapmıyorsun , yaptığın şey iğrenç sen o kızı düşünmüyor olabilirsin ama ben senin gibi iğrenç bir insan değilim." dedim. Durdum. Derin bir nefes aldım. "Hem, hem sen sevgiden ne anlarsın ki, kalpsizin tekisin." dedim. Gözyaşlarım yine akmaya başlamıştı. "Senin için insanların kalbini kırmak, insanlara iğrenç davranmak, aldatmak önemsiz olabilir ama beni kendinle karıştırma Caner!" dedim.
Caner oturduğu yerde sinirden kudurmuştu. Ayağa kalkıp üstüme geldi. Tam dibimde durdu. "Laflarına dikkat et!" dedi. Ellerimi göğsüne dayayıp onu geriye doğru ittim "Dikkat etmezsem nolur , silahını çıkarıp bana mı doğrultursun?" dedim. Olduğu yerde suratıma bakakaldı. Diyecek bir şey arıyordu ama karşımda haklı olduğu zerre şey olmadığı için bulamıyordu. Sinirden yumruklarını sıkıyordu. "Böyle kalırsın işte." dedim. Ellerini saçlarının arasından geçirdi. "Tamam ben haksızım tamam mı özür diliyorum anlamıyorsun ,ne istiyorsun?" dedi. Omuz silktim "Seni istemiyorum sadece Caner, zorla güzellik olmaz." dedim. Yanıma gelip tekrar ellerini belime doladı. "Bana bir şans ver." dedi dusaklarını saçlarımın içinde gezdirirken. Tam o sırada kapıdan gelen sesle kafamı oraya çevirdim. Funda ve Koray bize bakıyordu.
ÇOK UZUN BİR BÖLÜM OLMADI AMA UMARIM BEĞENİRSİNİZ❤️ YORUMLARINIZ VE BEĞENİLERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ. DUYURULAR İÇİN BENİ TAKİP EDEBİLİRSİNİZ.
SİZİ SEVİYORUM❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Babası
Romance"Konuşsana ne yapmışım yaptıysam?" dedim. Sesim yüksek çıkmıştı . Önündeki laptopun ekranını sertçe kapatıp ayağa kalktı. Üstüme doğru yürümeye başladı "Ne yaptın öyle mi!?" dedi tam önümde durdu. Sinirden çenesini sıkıyordu. Elimi tutup kalbinin üz...