yaz sıcakları geldi. buharlaşıp atmosfere karışmadan önce size bir bölüm daha atmaya karar verdim. yine sizi düşünüyorum
*******************
yağmur ile beraber çantalarımızı alıp evden çıktık ve kapıyı arkamdan kilitledim. henüz ikimizinde ehliyeti olmadığı için bir taxi çağırdık ve yolu tarif ettik.
uzun zamandır planladığımız kampı yapıcaktık. izlediğimiz filme görmüş ve sahilde kamp yapan çifte aşırı özenmiştik. haliyle bizim sevgililerimiz olmadığı için bizde kanka olarak yapıcaktık.
hava o kadar bunaltıcıydıki rahat nefes alabilmek için neredeyse oksijen maskesi takacaktım. araba durduğunda bagajdan çantaları aldık ve yağmurla sahile doğru yürümeye başladık.
dalgaların sert olduğu bi sahili seçmiştik ki fazla insan kalabalığı olmasın.
uygun bir yer bulup çantadan çıkardığımız çadırı kurmaya çalıştık. daha önce hayatımda sıfır çadır kurma tecrübesine sahipken sanki ustasıymışım gibi öne atıldım ve krmaya çalıştım. hava yavaş yavaş kararıyordu . evden erken çıkmıştık ama biz hala çadırı kurmaya çalışıyorduk.
yapamayacağımızı anlayınca bedenimi kumlara bıraktım . ve keşke kullanım kılavuzunu da alsaydın diye düşündüm.
anonim : hala yapamadınız mı çadırı
beste : sen yine beni mi takip ediyorsun
anonim : her zaman güzelim
beste : bunu sonra düşünücem
beste : çadırlardan nefret ediyorum
beste : neden yapması bu kadar karışık ki
anonim : yardım edeyim mi
beste : nasıl olacakmış o
anonim : yağmurla beraber biraz uzaklaşın ve sakın arkanıza bakmayın
beste : tamamdır
"yağmur kanka gel biraz ileri gidiyoruz "
yağmuru çekiştirerek ilerletmeye başladım çadır bayağı bir gerimizde kalmıştı .
"e kanka eşyalar kaldı ya biri gelirse . zaten daha çadırı bile yapamadık."
" anonim yapıcakmış . ööyle söyledi "
tedirgince onayladı ve bir süre arkamıza bakmadan sohbet ettik telefonum titreyince cebimden çıkardım ve mesajı açtım
anonim : çadır halloldu güzelim
arkamı döndüğümde çadır cidden mantıklı bir şekilde yani tamda olması gerektiği gibi duruyordu.
beste : ya anonimm
beste : çok sağolll
anonim : ne demek güzelim
anonim : ateş yakmakta sorun çıkarsa haber verin onu da hallederim
tekrar teşekkür ettim ve yağmurla çadıra dönüp eşyaları içine yerleştirdik . uzun uğraşlar sonucu ateşide yakmıştık. çantamdaski marshmellow paketlerini çıkarıp ateşte eritmeye başladık.
gece yarısına doğru çadıra girdik ve sahile vuran dalga sesini dinleyerek uyuya kaldık. uazun zaman sonra tam bir terapi gibi gelmişti.
"beste yavrum kalksana . öğlen oldu hala uyuyosun hem terden boğulucan "
yağmur başımda dikilmiş sanki sesi beynimin içinden geliyordu.
"ya yağmur saat kaç "
"8"
hızla yerimden fırladım ve şaşkın gözlerle yağmura baktım.
"ne akşam sekiz mi oha kış uykusuna mı yatmışım ben . kızım neden daha önce uyandırmadın . bitti koca gün yaa"
yağmur sıkıla sıkıla konuşmaya başaldı. birazdan diyeceği şeye vereceğim tepkiden korkuyor olmalıydı
" kanka saat akşam sekiz değil"
" yağmur bana sabah sekiz de de seni şuracıkta boğup denize atayım."
yağmur bir çırpıda elimden kaçmış denize doğru koşmuştu bende onun peşinden ilerleyip denize girdim .
birbirimize su atarak birkaç saat suda yüzdük mayoları boşuna getirmiştik.
sudan çıkıp çadırın önüne havlu serdik ve daha yeni mayolarımızı giyip biraz güneşlendik.
yavaş yavaş insanlar gelmeye başlamıştı ama buradaki dalgalar sert olduğu için fazla çocuk ve kadın yoktu.
telefonuma gelen mesajla doğrulup bildirimi açtım.
anonim : güzelim üzerine bir havlu alsana
beste : istersen kazak falanda giyiyim
beste : sonra denize havaya karışıp yok olurum
anonim : beste yoksa herkesi dövmek zorunda kalacağım
anonim : sana öyle bir bakıyolar ki
anonim : öldürücem hepsini
beste : herne yapıyosan yap
beste : güneşlenicem ben
beste : ve sürekli beni takip etmeyi de bırak
anonim : o biraz zor işte güzelim
telefonu geri bırakıp kendimi tatlı bir uykuya bıraktım
" beste sende bi uyudun mu uyandırabilene aşk olsun "
"tamam ya kalktım ne oldu "
yağmur bana kumdaki yazıyı gösterdi ve sırıtmaya başaldı .
biz uyurken birisi gelmiş ve kumun üzerine bir kalp çizip içine de beste ve anonim yazmıştı .
"bunu sen yapmadığına göre kendisi gelip yazdı "
" ya beste ne kadar tatlı çocuk yaa"
ya ya ne kadar tatlı ne demezsin.
üzerimizi değiştirip eşyaları ve çadırı toplayıp yürümeye başladık. yeniden bir taxi çağırdık ve bizim eve geçtik
yarın pazar günüydü ve sonra tekrar okul başlıyordu. uzun zaman sonra yağmur ile beraber olmak çok güzeldi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
anonim//beste
Short Storyanonim: bilgisayarın açık kalmış kapat istersen. beste : ne saçmalıyosun. beste : oha beste : nerden gördün sen.