anonim//beste

chapter 20

"alo"

"alo beste . evde misiniz hala"

"hayır . yağmuru zorla ayıltıp eve götürdüm bizim evdeyiz şuan. ha bu arada hakkını helal et yağmuru ayıltana kadar bir kutu kahve bitirdik."

"yok ya ne olucak . iyi misiniz şuan . başın ağrıyorsa alt dolaba ilaç bıraktım. miden kötüyse de çorba yaptım içersin."

"ya arel ben çok teşekkür ederim. bu kadar uğraşmana gerek yoktu. bu arada dün ne oldu hiçbirşey hatırlamıyorum yağmurda aynı. saçmalamamışımdır umarım."

"yok ya . sizi aldım fazla içmiştiniz çantana baktım ama evin anahtarını bulamayınca bende benim eve götürdüm direk uyudunuz zaten koltukta."

"anladım. teşekkür ederim."

arelden 

besteye milyon tane mesaj bırakmıştım fakat ne aramalarıma dönmüş nede mesajlarıma bakmıştı. 

son bir ümitle tekrar aramıştım.

beş dakika arabaya gidene kadar evden çıkmışlar ve bende onları kaçırmıştım. şuan da ulaşamıyordum.

telefon açılınca telaşla konuşmaya başladım.

"beste . güzelim nerdesiniz çok merak ettim."

"aaa anoniim . ayy unutmuşum doğruya areldi senin adın. ne kadar güzel bi isim yaa . arell böyle aklına yaz aylarını getiriyo. yaz çok güzel değilmi böyle sıcak sıcak zaten az kaldı. ama bot giymeyi özliycem. biliyor musun yağmur çok tatlı bir kız ama bazen onu dövmek istiyorum. anoniim ayy gene unuttum ."

telefonun öteki ucundan bestenin kahkahası yükseldi . istemsizce sırıtmıştım.

"beste nerdesiniz ."

"bizz öyyle güzell bir yerdeyizzkii. buralar böyle ışıl ışıl masmavi . yağmur nerde aa buldumm yanımdaymışş."

"sen çok fena sarhoş olmuşsun beste . konum at bana."

"tamam arelciğim. istediğin konum olsun . nerenin konumunu istersin."

"beste kendi konumunu at."

suratıma kapanan telefonla mal gibi kaldım. 

telefon titreyince gelen konuma baktım. gözlerimin büyümesine engel olamamıştım. bu kadar kısa sürede oraya nasıl gitmişlerdi.

arbaya binip konuma gittim. geldiğim yere bakınca yüzümü ekşittim nasıl bir yerdeydi bunlar. hızla içeri girip beste ve yağmuru aradım. bulmam uzun sürmemişti çünkü şuan tam karşımdaki koltukta birbirlerine sarılmış uyuyorlardı. 

yanlarına gidip yağmuru uyandırdım ve arabaya götürdüm . yağmuru arka koltuğa yatırdıktan sonra geri dönüp besteyi kucağıma aldım. uyandırmaya kıyamamıştım.

besteyi yolcu koltuğuna bıraktım ve bende sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdım.

evin önüne geldiğimizde bestenin çantasına uzanıp anahtarı aradım.

sorun şu ki çantada anahtar yoktu. kesin evde unutmuştu. son çare onları kendi daireme götürmeye karar verdim.

*******

evin önüne park ettim ve yağmuru taşıyıp salondaki koltuğa bıraktım. besteyide kucağıma alıp yağmurun yanına yatırdım . kucağımdan indirdiğimde hafif kıpırdandı .

"kimsin sen . neresi burası."

uyanmıştı. tam karşımda oturmuş bana bakıyordu ama gözlerini açmamıştı.

"benim beste . arel."

gözlerini zorlayarak açtı ve yüzündeki  o tatlı sırıtmayla bana bakmaya başlamıştı .beni görmüştü . avuc içlerim terlemişti heyecandan. 

"aa arell sen ne kadar yakışıklıymışsın."

ne 

ne 

beni yakışıklı buldu.

sırıtarak besteye bakıyordum . gözlerini zorla açık tutarak konuşmaya çalıştı.

"arel ben.."

"ben..."

"sen ne beste ."

"ben..."

bianda ayağı kalktı ve üzerime doğru kustu. kustu.

sonra da gülmeye başladı. nu kız her seferinde böyle yapmak zorunda mıydı.

onu koltuğa oturtup hızla üzerimi çıkardım. 

"ahh beste ahh. uyandığında bunları hatırlayabilsen keşke. aşkımızdan düştüğümüz durumlara bak."

en azından beste evime gelmişti ve ben bundan sonra bu koltukta yatıcaktım.

bestenin üzerine örtü örttükten sonra yavaşça saçlarını okşadım. bir süre onu izledim sonra ışığı kapatıp bende kendimi yatağa attım.

besteden 

arelle konuşmak beni rahatlatmıştı en azından kendimi rezil etmemiştim.

"yağmuuuuuur."

"besteeeeeee"

yağmurun tepkisine gülerek aşağı indim ve çorbamı yiyen yağmurla göz göze geldim.

"heeey o arelin bana yaptığı çorba . bırak o benim."

"ne var ya acıktım bu mu senin misafir perverliğin."

"misafirliği mi kaldı kızım evi benden çok sen kullanıyorsun."

"aa aşkolsun ama beste hiç alınmadım."

"alınsan şaşarım."

yağmurun önündeki kaseyi önüme çektim ve höpürdeterek içmeye başladım bir yandan da pis pis yağmura sırıtıyordum.

************************

en entrikasız bölüm sonu oldu. eheh benden bu kadar . oy vermeyi unutmayın.

burdan en büyük destekçime selamlar ( zeynep aşkım. )