"Kendinize dikkat edin!"
Asu tebessüm ederek arkasını döndü ve kapı kapandı. Otobüs terminalden çıkıp gidene kadar el salladık. Asu ve Emine teyze Bursa'ya geri dönüyorlardı, çünkü okullar açılmıştı. Özge'nin üniversitede ilk yılıydı bu yüzden o hariç hiçbirimiz okula ilk hafta gitmiyorduk. Emine teyze boşuna oraya kadar herkesi toplamak istememişti, sadece Ahu ve ben uğurlamıştık. Hatta beni bile getirtmek istemiyordu ama ben zaten dışarıya çıkacağımı söylediğimde kabul etti. Terminalden Ahu eve gitti, ben de AVM'ye doğru yürümeye başladım.
Eftelya ile sinamaya gidecektik. Sonunda normal, flört eden gençler gibi biz de sinemaya gidiyorduk. Evet, artık ilişkimizin adını 'flört' koyabilmiştim. Hatta kafesine bi gittiğimizde teyzesiyle bile tanışmıştım, daha ne olsun? AVM'ye vardığımda Eftelya'ya mesaj attım.
Metehan: Ben geldim.
Deniz Kızı: Birazdan ordayım.
Girişte dikilmemek için ayakkabıcının önündeki topuklu ayakkabı şeklindeki koltuklardan birine oturdum ve bizimkilerin grup mesajlarına girdim.
KURTLAR SOFRASI
İç Güveyi: Ben çok sıkıldııım.
İç Güveyi: Neden hiçbiriniz benimle ilgilenmiyorsunuz?
İç Güveyi: Hepinize gardaşım dedim ben.
İç Güveyi: Özge sen hariç aşkım, lazım olurdu çünkü.
İç Güveyi: Ne gardaşlarım ne sevgilim... Hiçbiri beni umursamıyor.
İç Güveyi: Ah kahpe kaderim, ah!
Bacım: Çetin özel gününde misin?
İç Güveyi: Ne alakası var ya?
Almanya'dan Gelen Kuzen: Bazen neden seninle sevgiliyim diye düşünüyorum.
İç Güveyi: Kalbimi kırdın, bunu ancak bir öpücükle tamir edebilirsin.
Metehan: Benim yanımda yapmayın şunları...
İç Güveyi: Sanane gavat.
Bacım: Çetin... Allah rahmet eylesin kuzum.
İç Güveyi: Niye öyle diyorsun?
Metehan: Özge, hani senin son günlerde arayıp durduğun dantelli şortun vardı ya,
Almanya'dan Gelen Kuzen: Eeee, vardı. Ne olmuş, buldun mu yoksa?
İç Güveyi: Yapma be Metoşum...
Asu: Ben bu hikayenin sonunu görebiliyorum.
Metehan: Hah işte o şort Çetin tarafından yok edildi.
İç Güveyi: Fıstıklı.
Asu: Helvan mı?
Asu: Ben yaparım merak etme.
Almanya'dan Gelen Kuzen: Sinirden elim ayağım titriyor.
Almanya'dan Gelen Kuzen: ÇETİN.
İç Güveyi: Aşkım açıklayabilirim.
Almanya'dan Gelen Kuzen: NEYİ AÇIKLAYACAKSIN? AÇIKLANABİLİR BİR TARAFI YOK BUNUN.
İç Güveyi: YA BİZİM SINIFTAKİ YAVŞAK ÇOCUKLAR DANTELLİ ŞORTLAR ÇOK SEKSİ DEYİP DURUYORLARDI KISKANDIM.
İç Güveyi: Bi anlık gerginlikle yaptım işte.
Almanya'dan Gelen Kuzen: SEN BAŞIMA MAÇO MU OLACAKSIN BEN BÖYLE ŞEYLERE GELEMEM HABERİN OLSUN.
İç Güveyi: Diğer kıyafetlerine bir şey demiyorum aşkım zaten. Öyle birisi olmadığımı biliyorsun.
Almanya'dan Gelen Kuzen: Diyemezsin zaten.
İç Güveyi: Özele mi geçsek artık ilişkimizin nadir kavgasına diğerlerini eklememize gerek yok.
İç Güveyi: Sen benim ağzıma özelde sıçmaya devam edebilirsin.
Omzuma dokunan parmaklarla kafamı telefonumdan kaldırdım. Eftelya açık mavi günlük bir elbiseyle karşımda dikiliyordu.
"A Eftelya geldin mi?"
Eftelya gözlerini devirdi.
"Bu saçma sapan soruyu sadece annem soruyor zannetmiştim."
Rezilliğimi örtbas etmek için konuyu filme geç kalacağız diye değiştirmeye çalıştım, o da bu çabamı anlayıp bozuntuya vermeden benimle birlikte sinema salonuna doğru ilerledi.
Filme geçtiğimizde salonun sadece arka koltukları doluydu.Neredeyse hepsinin yiyişmeye geldiğine emindim.
Keşke biz de arka koltuktan alsaydık ve diğerleriyle aynı amaç için gelseydik.
Ama biz en önden 3. sıranın ortasından almıştık. Yanlarımız ve önümüz boştu. Komedi filme gelmiştik. Şahsen Türk sinemasında en iyi dram filmi çektiğimizi düşünüyordum, ama film izlerken çok çabuk ağlayan biriyim. Yani filmlerdeki gibi kız ağlayınca onu nazikçe kendime çekip gözyaşlarını silemezdim, o benim gözyaşlarımı silmek zorunda kalırdı.
Film başladı, gözlerimi sık sık ekrandan çekip Eftelya'ya çeviriyordum, bu zamanlarda onun da gözünün bende olduğunu fark etmek hoşuma gidiyordu. Çünkü sürekli göz göze geliyorduk. Hatta filmin bir sahnesinde bütün salon kahkaha atmıştı, ama biz o sırada birbirimizi izlediğimizden saf saf bakınmıştık.
Kah ekrana kah birbirimize bakarak filmin sonuna gelmiştik. Son sahneydi, herkes farkındaydı çünkü ana karakterler önlerine çıkan bütün engelleri, bütün badireleri atlatmış; kavuşmak üzerelerdi. Öpüşeceklerdi ve sahne kapanacaktı.
Eftelya bir anda çenemi tutup yüzümü kendine doğru çevirdi ve gözlerime baktı.
"Eğer istemiyorsan beni ittir yoksa şimdi seni öpeceğim."
Hemen ardından bir elini enseme diğer elini yakama koyup beni kendine doğru çekti ve dudaklarımı dudaklarına bastırdı.
İki saniyelik şokumu atlatınca elimi yanaklarına koyup gözlerimi yumarak karşılık verdim.
Eftelya beni öptü, sahne kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Kızı
Teen Fiction"Beni şu saatte buraya getirdiğine inanamıyorum! Derdin ne lan senin?" Çetin hala söylenirken ben tişortümü çıkarmıştım bile. Burası denizdeki 2 koca kayanın arasında kalan yerdi. Gündüz çok kalabalık olduğu için akşam gelmiştik. Ne var yani? Tam...