Gardolabımdan 286. kez kıyafetlerimi çıkarıp incelerken, Çetin artık fazlasıyla bunlamış olmalı ki, yastığı kafama fırlattı.
"Lan yeter, giyeceğin altı üstü mavi gömlekle siyah kot. Hem akşama da daha çok var."
"Ya oğlum karışmasana! Kızla karşılaşabilirim orada."
Güldü bu sefer. "Kanka sen yine de çok zorlama. Mazallah bu sefer de masalardan birini atmasın üstüne."
Suratımı sarkıtıp Çetin'in yanına oturdum. Akşama kadar nasıl sabredeceğimi sordum.
"Kızlarla alışverişe gitseydin kanka. Ağdaya götürürlerdi seni belki. Ağdacı kadınla bir güzel stres atardın."
Elimi kafasına geçirdim. "Ulan varya seni ağdayla... Hık.. " deyip sonuna küfür getirecekken hıçkırık tuttu.
"Al bak kankaya küfür edenler ahanda böyle çarpılır." diyerek çirkin bir el haraketi yaptı. Ama ben söylemeyeceğim, RTÜK Bey Amca uyarı vermesin. 'Keşke kızlar burada olsaydı.' diye geçirdim içimden. Bu sığır da Özge olunca insan gibi davranırdı.
Özge'nin kıyafeti vardı ama Ahu 'Giyecek hiçbir şeyim yok.' dediği için alışverişe gitmişlerdi.Çetin sonunda benim gerçekten gergin olduğumu fark ederek sustu. Bir süre öylece oturduk. Sonra ben içimdekileri dökmek için konuşmaya başladım.
"Bu kadar zamandır kızı bulamadık. Hatta sosyal medya aracılığıyla istese ebesinin teyzesinin komşusunun telefon numarasını bile bulabilecek biri olan Ahu bile izini dahi bulamadı. Acaba ikimiz de şizofreniz ve aslında öyle bir kız yok mu? Belki bir kaya parçasıdır ya da küçük bir balık... Acaba bir hastaneye mi gitsek?"
Çetin sağlam bir kahkaha attı.
"Kanka bence de hastaneye gitmeliyiz. Belki de aslında ben bile senin hayal ürününümdür. Deniz Kızın su bardağı, ben hastanedeki doktor, Ahu hemşire, Emel kağıt, Özge pencerenin önündeki çiçektir. Ha, ne dersin?"
"Geç dalganı sen geç..."
"Kankalık vazifemisss.."
Dedi 'efendimissss...' kıvamında. Bir süre daha boş boş oturduktan sonra bilgisayarda oyun oynamaya karar verdik.
***
Oyun oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık. Biz kafamızı kaldırdığımızda kızlar hazır bir biçimde dikiliyorlardı. Biz "E hadi gidelim." dediğimizde Ahu işaret parmağıyla üzerimizi gösterdi."Böyle mi geleceksiniz? Hele ki sen Metehan, kızla karşılaşabilirsin."
Dediğinde üzerimize bakt- Hass! Hazırlanmayı unutmuştuk!
Alel acele üzerimizi değişip salona kızların yanına gittiğimizde halâ homurdanıyorlardı.
Bizimkilerin arabasıyla gidecektik. Arabayı Özge kullanıyordu.
Vardığımızda derin bir nefes aldım ve kapıyı kapattım.
Geç bölüm yayınlıyorum farkındayım ama sınavlarım var. 🙁 Neyse, umarım beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Kızı
Fiksi Remaja"Beni şu saatte buraya getirdiğine inanamıyorum! Derdin ne lan senin?" Çetin hala söylenirken ben tişortümü çıkarmıştım bile. Burası denizdeki 2 koca kayanın arasında kalan yerdi. Gündüz çok kalabalık olduğu için akşam gelmiştik. Ne var yani? Tam...