Deniz Kızı

Deniz Kızı 63. Bölüm

Deniz Kızım: Gelirken içecek bir şeyler al.

Metehan: Ne tarz şeyler mesela?

Deniz Kızım: Kola falan olabilir, istersen bira da al.

Metehan: Abur cubur da alıyorum.

Deniz Kızım: Ben aldım onları. Ha bir de yeşil zeytin al.

Metehan: Onu ne yapacağız ya?

Deniz Kızım: Bir şey yapmayacağız evde bitmiş sana kitliyorum işte.

Metehan:KSKDLPSAKDLASLPAFMMEFKLWDMELWLEMLWMDPFNWLFKFKDKDKEDKKDEKDW

Metehan: Kitlediğin zeytin olsun be gülüm.

Böyle sevgili herkese nasip olmaz...

Markete gidip kola, bira ve zeytini aldım. Kendimi aile babası gibi hissetmeye başlamıştım. Acaba Eftelya bana ilerde "Çocuğun mamasını almayı unuttum, gelirken alıver yine sana kitledim." diye mesaj atacak mıydı?
Düşünmem normal tabii yaşım geldi, mezun oluyorum bu sene.

Evlenme meraklısı manyaklar gibi evlilik, çocuk gibi derin (!) şeyler düşünerek yürüdüğüm için ne zaman vardığımı fark etmemiştim yine.

Eftelya kapıyı gülümseyerek açtı.

"Hoşgeldin."

"Hoşbuldum."

Evinin direği geldi dememek için kendimi zar zor tuttum. Bu aralar bana ne oluyordu böyle?

"Salona mı geçeyim?"

"Evet evet."

Ya nereye geçmek isterdin Metehan?

Kapı çalınca kaşlarım havalandı. Baş başa olmayacak mıydık?

"Birini daha mı bekliyordun?"

"Hayır, pizza sipariş etmiştim o gelmiştir."

Dediğinde rahatladım. Kapıyı açtığında gerçekten pizzacının geldiğini görünce rahat bir nefes verdim, salona ilerleyip koltuğa kendimi attım.

"Gelen başka biri olmayınca çok rahatladın bakıyorum da."

"Sevgilimle baş başa olmak istiyorum, suç mu?"

"Tabii ki değil canım. Sevgilin de baş başa olmak istemese seni çağırır mıydı?"

"Duygularımız karşılıklı demek, rahatladım."

Konuşmamızın ortasında karnım guruldayınca gözlerim kocaman açıldı, Eftelya ise kahkaha attı. Utanç verici.

"Ben pizzaları koyayım en iyisi, sen bayağı açsın anlaşılan."

Gülerek mutfağa gitti, ben de içeride utançtan ölmemeye çalıştım.

Birkaç dakika sonra elinde tepsi, üzerinde 2 tabakta büyük boy pizzalar ve kolalar vardı. Bana işaret edince sehpayı koltuğa yaklaştırdım, o da tepsiyi koydu ve yanıma oturdu. Tabakları kucağımıza alıp pizzaları yemeğe başladık. Bazen Eftelya elindeki dilimi bana uzatıyordu, bazen ben ona uzatıyordum.  Birbirimizin elimden yiyeceğiz diye ağzımız burnumuz yağ içinde kalmıştı. Pizzalarla kolalar bitince yüzümüze baktık ve aynı anda kahkaha attık.

Elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra yine aynı koltuğa yayıldık. Eftelya başını omzuma yasladı.

"Bana aşık olduğunu ne zaman anladın?"

"Bilmiyorum, seni tanıdıkça oldu. Aslında sana aşık olmam beklenmedik bir şey değildi benim için."

"Mükemmel ve yakışıklı bir erkeğim bu yüzden olabilir ama yine de nedene diye sormak istiyorum."

"Çünkü zaten sen bana en başında sadece arkadaş olmak için yazmadın ve niyetini bana açıkça belli ettin, bu da seni düşünmemi sağladı."

"Bak sen..."

"Hep yanımda oldun, zaten muhallebi yedik yahu, daha ne olsun?"

Güldüm.

"Haklısın."

"Ayrıca mükemmel ve yakışıklısın."

O da güldü ve uzanıp yanağımdan öptü.

"O sizin mükemmelliğiniz hanımefendi."

Elimi saçlarına atıp oynamaya başladım. Sağlıklı ve uzun saçları vardı. Ben oynadıkça Eftelya bana sokulmaya başlamıştı.

"Biraz daha oynarsan uyuyakalacağım."

"Uyuyabilirsin."

"İstemiyorum, ilk defa evime geldin tavuk gibi hemen uyuyayım mı?"

"Tamam o zamaan, kahve mi çay mı? Ben asla karar veremiyorum."

"Kesinlikle kahve. Sarma mı dolma mı? Sarma bende açık ara önde."

"Bende de. En sevdiğin çizgi film?"

"Tom ve Jerry."

"Onu da çok seviyorum ama benimki  Scooby Doo."

"En sevdiğin Zülfü Livaneli kitabı?"

"Serenad... İnanılmaz etkilenmiştim, Nadia ve Max okuduğum en hüzünlü aşktı."

"Serenad'a ben de hayran olmuştun ama Kardeşimin Hikayesi bence daha çarpıcıydı. Sonunda tüylerim diken diken olmuştu."

"Benim de! Anladığımdan emin olmak için 2 kez okumak zorunda kalmıştım. Peki turşu sirkeyle mi yapılır limonla mı?"

"Ben hiç turşu yapmadım."

"Ben de. Anneme sormuştum bir ara, ben ikisini de karıştırıyorum demişti."

"Bu en mantıklısıymış."

"Gül mü papatya mı?"

"Güllerin asaleti papatyayı tekte geçiyor."

Bir süre daha birbirimize soru cevap yaptıktan sonra Eftelya dolaptan aldığım biraları getirmişti. Tokuşturduktan sonra çakırkeyif olana kadar içtik.
Şarkı açıp detone ola ola eşlik ettik, film açtık ama yarım saat sonra sıkılıp kapattık, taş-kağıt-makas oynadık, saçlarını ördüm, abur cubur yedik ve en sonunda uykusuzluktan gözlerimizi açık tutamayacak hâle gelince Eftelya beni odasına sürükledi ve uyuduk.