ESİL'DEN;
Ne düşüneceğimi bilmiyordum. Yavaşça telefonu kapatıp, dolan gözlerime aldırmadan komidine koydum. Hesap sormak istiyordum.
Yorganı tutup, başıma kadar çektim ve yatağa uzandım. Yavaşça gözyaşlarımı dökmeye başladım. Hıçkıra hıçkıra ağlarken elim Erkin'in az önce sıktığı koluma kaydı. O kadar dolmuştum ki şuan neden ağladığıma bile anlam veremiyordum.Gözyaşlarıma aldırmadan sinirle yataktan kalktım. Banyo kapısını sertçe açtığımda Erkin çırılçıplak yıkanıyordu ancak bu umurumda olmadı. Sadece onu çıplak görmekle sıklaşan nefesimi sabit tutmaya ve hızlı çarpan kalbimi engellemeye çalışıyordum. Şaşkınlıkla bana baktığında hızla yanına ilerledim. Göğsüne minik bir yumruk attığımda hala ne yapmaya çalıştığıma anlam veremiyor gibiydi.
"Canımı yaktın." Kaşlarını çattı. "Baksana ne yaptın bana?" Sesim minik bir kız çocuğu gibi çıkmış, titremişti. O kolumdan bahsettiğimi sanarken ben kalbimden, kalbimdeki acıdan bahsediyordum. Erkin sertçe yutkunduğunda ellerimi yüzüme bastırdım.
Beni belimden tutup, kendine çekti. Sıkıca sarıldığında kollarımı boynuna dolamıştım. Ancak beni hafifçe geriye itip, sıktığı kolumu avuçlarının arasına aldı.Kolumu sıktığı yer hafif kızarmıştı. Tenim beyaz olduğundan belli oluyordu. Dudaklarını koluma bastırdığında hıçkırıklarım daha da artmıştı. "Yalvarırım bana böyle şeyler söyleme, korktum, ödüm bokuma karıştı orada düşüyorsun diye. Refleks olarak tuttum kolunu."
Her cümlesinden sonra dudaklarını koluma bastırıyordu. Başımı salladım. Telefonda gördüklerimi soracak cesaretim yoktu. "Seni affetmemin karşılığında galerine bakabilir miyim?" Yutkundu. Ağzını aramak istiyordum ne yapayım? "Ben zamanı gelince sana göstereceğim. Lütfen bakma. Zaten bana sormadan bakmazsın ama..."
Bu sefer ben yutkundum çünkü galeriye bakmıştım. Bana bu kadar güveniyorken güvenini mi yıkmıştım yani? Ama çok merak etmiştim. "Tamam, bakmayacağım." Ve ilişkimize ilk yalanımızı ben sokmuştum. Ona söylemek istedim, baktığımı söylemek istedim ancak onun bakışlarının değişmesinden korkuyordum.
"Çıkalım," diyip vücuduma sardığım minik havlumda bakışlarını gezdirdi. "...yoksa hiç çıkamayacağız." Utançla başımı salladım.
Çırılçıplak bedeniyle karşımda dikilmesi bakışlarımı istemsizce ona kaydırıyordu ve bu ona hayran hayran bakmamı sağlıyordu. O kadar yakışıklı ve yaşına göre harika bir vücudu vardı ki onu çok kıskanıyordum. Benim vücudum o kadar güzel değildi. Kilolu değildim ama öyle çıkık bir kalçam veya dolgun göğüslerim yoktu.
"Esil çık istersen." dediğinde kaşlarım çatılmıştı. Kendini benden gizlemeye çalışıyordu ve o fark etmediğimi zannetse de, bunu fark ediyordum. Erkekliğinin önüne elini getirmiş, çaktırmadan kapatmaya çalışıyordu. İçime titrek bir nefes çekip, yavaşça ona yaklaştım. Üstümdeki havlu yeri boylarken onun dibinde onun çıplak bedenine bedenimi yaslamıştım. Erkekliğini kapatan elini elimin arasına aldığımda iç çeke çeke bana bakıyordu.
"Niye saklıyorsun benden?" Başını hafifçe eğip, burnunu burnuma sürttüğünde dolgun dudaklarım aralanmış, onun dudaklarının arasından çıkan nefesini hissetmeye çalışıyordum. "İyi bir vücudum yok." Alnımı alnına sürtüp, kıkırdadım. "İyi işte, benimde yok, birbirimizi bulmuşuz." Onun da dudakları yukarı kıvrılmıştı. Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdığı sırada ikimizin de hiç beklemediği
bir şey oldu ve biri ısrarla banyonun kapısını açmaya çalıştı.Kapıyı kilitlememiş olsak şuan kapıyı açıp, ikimizin çıplak bedenini birbirine yapışık halde görebilecek kişinin kim olduğunu merak ediyor, nasıl böyle bir terbiyesizlik yaptığını anlayamıyordum. Erkin kaşlarını çatıp, kapıya ilerlediğinde hızla havluyu geri bedenime sardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES
RomanceEsil ~ Erkin 23 yaşındaki Esil ile 30 yaşındaki Erkin'i aileleri görücü usülü evlendirmek isterler.Ancak kadının bir sevdiği vardır.Adamın ise topallayan bir bacağı vardır ve bu yüzden kimseyle ilişki yaşayamamıştır.Ancak bir şekilde birbirlerinden...