ESİL'DEN;
Nefes bile almamaya çalışıp, gözlerimi kapatmış ve onun uyuduğumu düşünmesini sağlamıştım. Çünkü bu sorusuna verebileceğim cevabı, söylemeye ne cesaretim vardı, ne de gücüm. Bir an kıpırdadı ve bakışlarını yüzümde hissettim. "Kahretsin!" Sitem dolu fısıltısı kulaklarımda dolduğunda, kıpırdamadan uyumaya devam ediyordum.
Bir süre ona sokulup, gözlerim kapalı halde düşündüm. O uyuduğumu düşünüyordu. Hatta belki kendi bile uykuya dalmıştı. Uyanınca ne diyecektim? Ne hesap verecektim? Kendime bile bir şeyleri yeni yeni itiraf ederken, ona nasıl itiraf edecektim ki? Ne hissetmiştim gerçekten? Ona bunu sorduğumda duyacaklarımdan korkuyordum. Belki de bu yüzden soramamıştım ona.
Erkin'in anlık kıpırdayıp, doğrulmasıyla düşüncelerimden çıktım. Kıpırdadığını hissediyordum. Ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Gözlerimi de açamıyordum ki göreyim ne yaptığını!
Beni yavaşça kendine çektiğinde gözlerim kapalı olduğundan uyuduğumu düşünüyordu. Heyecanla ne olacağını beklerken çıplak bedenlerimizi birbirine yapıştırmış, dudaklarını uyanmamdan korktuğu için boynuma değdiriyor ancak bastırmıyordu.
Dudakları göğüslerime inerken utançtan ölüyor ancak kıpırdamıyordum. Burnunu iki mememin arasındaki boşluğa sürttüğünde titredim. Bir süre kıpırdadığımdan dolayı hareket etmeden bekledi. Yeniden uykuya daldığımı düşündüğünde ise burnunu sağ mememe sürtüp, derin derin iç çektiğini hissediyordum. O kadar utanıyordum ki, bunun bir tanımı yoktu.
Her gece beni böyle öpüp, seviyordu. Ve ben o anlarda uyuyordum. Bilsem uyumaz, onun beni sevmesini hissetmek için bütün gece beklerdim. Bir an içimden gelen bir ses Erkin'i korkutmamı söylemişti. Ne olurdu ki korkutsam? Kıkırdamak istiyor ancak kendimi zor tutuyordum.
Gözlerimi açmadan sanki rüyamda fısıldıyormuş gibi yaptım. "Yapma, Erkin gelecek.." Dudakları göğsümden ışık hızında uzaklaştığında dediklerime çoktan pişman olmuştum. "Lan! Kim ne yapıyor rüyanda! Esil!" Beni sarstığında hızla gözlerimi açtım.
Masum masum gözlerine bakıyor, sanki yeni uyanmış gibi davranıyordum. "Lan!" Erkin'in telaşlı bakışlarını gördüğümde dudaklarımı ısırıp, gülümsememi bastırdım.
"Ben öpüyordum oranı! Başkası değil!" Kaşlarımı çattım. "Neremi öpüyordun?" Ancak engellemelerim bir işe yaramamıştı ve dudaklarım istemsizce yukarı kıvrılmış ve ağzımdan kıkırtılar dökülmüştü. Erkin kaşlarını çattı. "Benimle oyun mu oynuyorsun sen?" Gülen gözlerle ona baktım. Tebessüm ederek, kafamı salladım.
Bakışları kırmızı dudaklarımda ve tebessüm ederken belirginleşen, elmacık kemiklerimde gezdi. "O kadar güzelsin ki..." Derin nefes alıp, bakışlarını yüzümde gezdirdiğinde kızaran yanaklarıma aldırmadan ben de onun yakışıklı yüzünü izlemeye başladım.
Gözüme o kadar yakışıklı geliyordu ki. Erkin'i ilk gördüğümde onunla ileride şu halde olacağımız asla aklıma gelmezdi. Kendi evimizde, kendi yatağımızda, çırılçıplak yatıyor, birbirimizi izliyorduk. Bir an kendimden hiç beklemediğim bir şeyi yaptım. Ve onu öptüm. Dudaklarına yumulduğumda şaşkınlıkla bana bakıyordu.
(+18)
Bir an üstüne çıkıp, çıplak bedenlerimizi birbirine yapıştırdığımda, hangi ara bu pozisyona geldiğimizi bilmiyordum. Yavaşça kucağına oturup, onu içime aldığımda dudaklarımızı ayırmamıştık. Göğüslerimi göğüslerine bastırdığım için çıplak bedenimi görmüyor, gözlerime bakıyordu. "Ah! Siktir! Esil!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES
RomanceEsil ~ Erkin 23 yaşındaki Esil ile 30 yaşındaki Erkin'i aileleri görücü usülü evlendirmek isterler.Ancak kadının bir sevdiği vardır.Adamın ise topallayan bir bacağı vardır ve bu yüzden kimseyle ilişki yaşayamamıştır.Ancak bir şekilde birbirlerinden...