Vücudumda kan yerine dolaşan alkolün etkisiyle bulanıklaşan bakışlarım bazı ufak tefek şeyleri seçiyordu. Bunlardan biri yüzümün yanından geçip sırtımı yasladığı aynaya yaslanan elinin üzerindeki kartal dövmesi...
Yaralı parmakları terden birbirine...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gösterdiği gölgenin yanına gittim.
Tutkumun onu konuk etmeye hazır olduğunu söyledim.
İlahi Komedya / Araf, Dante Alighieri
♥♣
Duyduğum mırıldanmalar beni uykumdan çekip alırken kesinlikle uyanmak istemiyordum. Rüyamda geçmişe sürüklenip Timur'u ilk gördüğüm âna çekilmiştim. O günkü heyecanı, zevki ve tutkuyu öyle yoğun hissetmiştim ki, bir film karesini tekrara almak gibi sürekli aynı rüyayı görebilirdim. Mırıldanmalar kıkırdamaya döndüğünde gözlerimi açışımla bana doğru çevrilmiş kamerayı fark ettim. Şiş gözlerimle kameraya bakarken sağ ve sol tarafıma uzanan iki hain irkilerek yerlerinde doğruldular. "Sizi öldürmemem için tek bir neden söyleyin." Akın ve Kelebek yanımdan uzaklaşırlarken beni uyandırdıkları yetmiyormuş gibi arsızca gülüyorlardı. "Ne var Allah'ın cezaları ne var?"
"Saatin kaç olduğundan haberin yok değil mi?" Kelebek yatağımın kenarına otururken yerimde doğrularak telefonuma bakmak istesem de kafam çatlıyordu, kıpırdayacak hâlim yoktu. "Öğlen dört, güzelim."
"Yok artık." Yerimden zorlukla doğrularak komodinin üzerindeki telefonumu elime aldığımda ekrandaki saat beni şoka uğrattı, cidden öyleydi. "Saatimi ileri aldınız değil mi?"
"Onu Ediz ve Kerem yapar, biz o kadar zevzek miyiz?" Akın alınmış gibi davranırken yanıma oturdu. "Berbat görünüyorsun."
"Teşekkürler."
"Ve berbat kokuyorsun." Akın'a orta parmağımı göstererek yastığımı yüzüme kapattığımda izin vermeden yastığı çekip aldı. "Gidip duş al ve aşağı gel. Nerissa'ya gitmeden önce bir şeyler atıştır."
