Vücudumda kan yerine dolaşan alkolün etkisiyle bulanıklaşan bakışlarım bazı ufak tefek şeyleri seçiyordu. Bunlardan biri yüzümün yanından geçip sırtımı yasladığı aynaya yaslanan elinin üzerindeki kartal dövmesi...
Yaralı parmakları terden birbirine...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Burada fısıldanan sözlerden sana ne?
Sen peşimden gelmeye bak,
Bırak onları, ne derlerse desinler!
İlahi Komedya / Araf, Dante Alighieri
♥♣
Avokado dilimini küçük parçaya bölerek ağzıma atıp sakinlikle çiğnerken Akın, onuncu takım elbisesinin fotoğrafını telefonunun ekranından gösteriyordu. "Hâlâ açık mavi olanda kararlıyım."
Kelebek, kızarmış ekmeğinin üzerine çilek reçeli sürerek, "Krem renginde son kararımı verdim," dediğinde ona gözlerimi devirdim. "Giray'la ortak bir tonda karar verin."
"Bence de krem." Giray kahvesini kenara bırakarak uykusuz bakışlarını bize çevirdi. "Ama inat etti."
"Karar veremiyorum, en iyi çift biz olmalıyız."
"Öyle bir şansınız yok." Pis pis sırıtarak arkadaşıma baktım. "Gelinin bile ışıltısını söndürebileceğimi biliyorsun."
"Of, sus!"
Elini havada sallarken salıncağın üzerinde bacaklarımı ileri uzatıp biraz daha yayıldım. Saat sabahın dokuzuydu ve dördümüz de kış bahçesine kurulmuş, teyzem Kayra'nın gelmesini bekliyorduk. Birazdan burada olacaktı ve gün ile saati öğrendiğimizde Akın ve Giray bizde kalmışlardı, pijama partisi yapmıştık. Orman evinde geçirdiğimiz gecenin üzerinden iki gün geçmişti. En son dün öğlen onun evinde birkaç saatliğine görüşmüştük, düğün için yapılacak davette takım elbise giyeceğini biliyordum ve ona uygun yaka iğnesi hediye etmiştim. Timur'u temsil edecek güzel bir tasarımdı.
"Ediz ve Kerem yine sahildelermiş." Akın'ın cümlesiyle ona doğru eğilerek açık ekranındaki fotoğrafa baktım, Kerem paylaşmıştı. Klasik bir görüntüydü, şaşırmamıştım. Ediz'in koşmaktan saçları şakaklarına, alnına yapışmıştı ve Kerem, hava soğuk değilmiş gibi üstü çıplak, kaslarını şişirerek komik bir poz vermişti. Kendini göstermeye meraklı bir deliydi.